₪19₪Moskova

4.2K 168 10
                                    

Merhaba!
Bu haftaki yeni bölümümüz geldi. Umarım yeni bölümler geldikçe aklınızda olan soru işaretleri siliniyordur.

Bu bölümü @harleyinyavuklusu adlı okuyucuma ithaf ediyorum. Düşünce/eleştiri ve oylarınızı dksik etmeyin. Gelecek bölümde görüşürüz iyi okumalar, sizi seviyorum...

İnstagram; olumunelcisi

Yataktan kendimi zorla kaldırdım. Ayaklarımı sarkıttığımda ise kalkarak çıplak ayaklarımı yere sürte sürte banyoya doğru ilerledim. Banyonun kapısını arkamdan ayağımla kapatırken dolaplardan birini açarak ilk yardım çantasını çıkararak lavabonun kenarına koydum. Üzerimdeki ince askılı tişörtü karnımı fazla germemeye özen göstererek yavaşça çıkararak kenara attım. Tişörtü çıkarırken tuttuğum nefesi dışarı bırakırken karnımın sol tarafındaki flasteri tutarak açmaya başladım. Yüzümü buruşturarak flasterle beraber çıkardığım hafif kanlı spancları lavabonun içine attım.

İlk yardım çantasını açarak içinden baticon, flaster, makas ve bolca spanc çıkardım. Spancı baticonladığımda kurşun yarasını ve etrafını temizledim. Makasla flasteri kestiğimde yapışkan kısmındaki kağıtları çıkardım. Tek elimle büyük spancı yaranın üstünde tutarken açtığım flasteri spancın üzerinden dikey bir şekilde yapıştırdım. Aynı şekilde tekrar flaster kesip yapışkan kısmındaki kağıdı çıkardığımda spanca yatak gelecek şekilde yapıştırdım. Çıkardıklarımı geri kaldırıp kirli pansumanı çöpe attığımda banyodan çıktım. Giyinme tarafına geçtiğimde altımda siyah çamaşırım dışında bir şey olmadığından dolayı bir şey çıkarma girişiminde bulunarak kendimi zorlamak zorunda kalmayacaktım. Siyah bir pantalon ile siyah bir gömlek aldım. Pantalonu canımı acıtmamaya dikkat ederek giydim. Gömleğide aynı şekilde giydiğimde düğmeleri alttan başlayarak ilikledim. Siyah sütyenimin hemen altına kadar iliklediğimde gerisini iliklemedim ve gömleği eteklerinden pantalonumun içine soktum. Uygun bir ayakkabıda giydiğimde giyinme odasından çıktım ve kenardaki telefonumu alarak pantalonumun arka cebine koydum. Odadan çıktığımda bir kat aşağıya inerek Anıl'ın odasına gittim. Ayakkabımın topuğu çıkardığı ses ile beni ele verirken çalışanlara karşı kendimden emin ilerledim.

Anıl'ın odasına geldiğimde kapıyı bir kere tıklatarak içeri girdim. Arkadan kapıyı kapattığımda içeriye göz attım. Anıl çalışma masasında oturuyordu beni gördüğünde ayağa kalkarak yavaş adımlarla bana doğru geldi. Erken kalkmış olmalıydı ve yatağı çoktan toplanmıştı. Üzerinde ise bir kağıt parçası duruyordu. Bakışlarımı Anıl'a çevirdiğimde ona doğru bir kaç adım attım.

"İyi misin?" Başımı olumsuz anlamda iki yana sallarken dudaklarımı yaladım.

"Çok kötü bir şey yaptım. Adamo'nun geldiği gün çok kötü bir şey yaptım, Anıl." Sakinliğini korurken sesinde de aynı sakinlik vardı.

"Biliyorum, Mengü." Yatağa ilerleyerek kağıdı aldığında bana bakarak elindeki kağıdı sallayarak yanıma geri geldi ve "Türkiye'yi nasıl İtalya'ya sattığını biliyorum." dediği o anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken öylece baktı.

"Anıl, ben... ben..."

"Neden yaptın? Onlara karşı gelmemize dahi izin vermedin, neden?"

"Yapamazdım. Sizden daha güçlüler. Nasıl eğitildiklerini bilmiyorsun, Adamo'yu tanımıyorsun. O istediğini alana kadar asla vaz geçmez. Hiç birini tanımıyorsun. Eğer izin verseydim hepinizi öldürürlerdi."

"Hayatınızı kurtardım diyorsun yani." Alayla konuşurken anında ciddileşti ve ağzımı dahi açamadan konuşmasına devam etti. "Bizim hayatımızı o zaman kurtardın peki şimdi milyarlarca insanın hayatını nasıl kurtaracaksın? Söylesene, Mengü... bu belaya bulaştırdığın diğer insanları nasıl kurtaracaksın?"

₪Ölümün Elçisi₪(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin