₪20₪Cehennem Ateşi

3.2K 170 9
                                    

Merhaba! Bugün günlerden perşembe ve yeni bölüm.

Yarın karneler alınıyor ve on beş günlük bir tatile çıkıypruz. Karneleriniz dilediğiniz gibidir inşallah. İyi tatiller şimdiden.

Lafı uzatmayayım kısa bir bölüm oldu ancak geçmişle ilgili ufak bir kısmımız var. Umarım beğeneceğiniz bir bölümdür.

Bölümü adlı okuyucuma ithaf ediyorum. Düşünce/eleştiri ve oylarınızı eksik etmeyin. Sizi seviyorum.

İnstagram; olumunelcisi

7 YIL ÖNCE

İtalya'nın karanlık ıssız sokaklarında korka korka yürüyordum. Nereye gittiğimi veya ne yapacağımı bilmiyordum. Annem ölür ölmez kalpsiz ev sahibi evdeki tüm eşyaları satarak beni kapının önüne koymuştu. Küçücük bir kızdım zaten, ona nasıl karşı gelebilirdim ki. Cebimde parasız, aç ve soğuktan donmak üzereydim. Burada tanıdığım tek kişi annemken şimdi o da yoktu. Yapayalnız koskoca ülkede tek başımaydım.

İleriki sokaktan sola dönerek devam ettim. Ellerimi kollarımın etrafına doladığımda rüzgardan önüme gelen saçlarımı başımı geriye savurarak önümden attım. Girdiğim sokak bana daha da karanlık geldiğinden iyice korkmaya başlamıştım. Aralardan kaçan kediler aniden belirmeleri ile korkuma korku katıyorlardı. Sokağın bitmesi için dua etmeye başlarken arkamdan benimle birlikte yürüyen adım seslerini duydum. Durup arkama baktığımda birini görmedim o yüzden kulağım beni yanıltıyordur diyerek devam ettim. Sokağın sonuna yaklaştığımda karşıma çıkacak olan sokağın lambası olduğum yere kadar küçükte olsa aydınlatıyordu. Sona gelmiş köşeyi dönecektim ki sol kolumdan tutulup sırtım duvara verildi. Korkudan çığlık atacakken beni yakalayan kişi çevik bir hareketle ağzımı kapattı. Korku dolu gözlerim ile beni duvara sıkıştıran kişiye baktım. Diğer taraftan gelen ampulün ışığı gözlerini ele veriyordu.

Yeşil gözleri o kadar soğuk bakıyordu ki. O kadar korkusuz, kendinden emindi ki. Zaten korkuyordum, o an o korku ile ölebilirdim bile. İtalyan aksanı karanlığın içinden süzülüp kulağımı bulurken ürperti gibi geliyordu. "Elimi çekeceğim ve bağırmayacaksın." dediğinde hızlıca başımı salladım. Tedbirli bir şekilde elini ağzımın üstenden çektiğinde küçük bir adımda geriledi.

Korkudan kaybolan sesimi bulduğumda dudaklarımı araladım. "Kimsin sen? Benden ne istiyorsun?"

"Senden istediğimi bana verebileceğini sanmıyorum." diyerek beni daha da korkuttu. Tükrüğüm boğazımdan aşağı inememişti. Bir kere daha yutkunarak mideme doğru yolladım ve ne kadar korkmuş olsam da sorumu tekrarladım.

"Ne istiyorsun?" Kısa bir süre durdu. Cevap vermeye karar verdiğinde gözleri hafif kısılarak beni korku dolu mavi gözlerimde kenetlendi ve söylediği tek kelime, "Seni." demesi iyice duvara yapışmama neden olurken aklıma ilk gelen, becerebilirsem buradan kurtulmamı sağlayabilecek şeyi yaptım. Hızla sağımdaki sokağa döndüm. Daha sokağa girerek bir adım atmıştım ki beni bileğimden yakaladı ve sırtımı daha sert bir şekilde duvara çarptı. Gecenin bu karanlığında, ıssız sokakta o ve ben. Beni öldürse kimsenin haberi olmayacaktı. Sokak lambasından çıkan loş ışık, yabancı adamın beni duvara iyice sıkıştırıp, vücudumu hareket ettiremeyecek şekilde sabitlemesi. Hızlı hızlı nefes alış verişim en sonunda vücuttaki fazla oksijen nedeni ile beni bayıltabilirdi. Belki de korkudan.

Mavi gözlerimi yüzüne çevirdim. Bana göre yüzünün sağ tarafı loş ışıktan gelen ışık ile biraz olsun aydınlıktı, sol tarafı ise karanlıkta kalıyordu.

₪Ölümün Elçisi₪(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin