Merhaba!
Yeni bir perşembe yeni bir bölüm. Bölümleri nasıl buluyorsunuz bilmiyorum. Görüşlerini eleştirilerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum.
Bölümü @arse44 adlı okuyucuma ithaf ediyorum. Umarım sana ithaf ettiğim bölümü beğenirsin tatlım. İyi okumalar!
İnstagram; olumunelcisi
₪
Salonun ortalarında bulunan yüksek masalardan birinde Anıl ile beraberdim. Masanın boyu belimin bir karış üstene geliyorken elimde ki çantayı masanın üzerine geri koyarken Eray Bey'in yolladığı beyaz şaraptan bir yudum daha aldım. Bardağı masaya bıraktığımda daha fazla beklemek istemediğim için mavi gözlerimi Anıl'a çevirdim.
"Davetin neden verildiğini öğrenmek istiyorum."
"Hemen efendim," diyerek yanımdan ayrıldığında başımı yavaşça önüme çevirdim. Şarabımdan küçük bir yudum daha alırken otuz, otuz beş yaşlarında bir adamın bana doğru geldiğini fark ettiğimde bardağı yavaşça masanın üzerine bıraktım. Karşımda durduğunda tokalaşmak için elini masanın üzerinden bana uzattı. "Merhaba Bayan Mears. Ben Barış Koç," derken uzattığı eline karşılık verdim.
"Tanıştığıma memnun oldum Barış Bey." Yüzüme ufak bir gülümseme yerleştirirken adamın koyu kahverengi olan gözlerine bakmaya devam ettim.
"Öncelikle başınız sağ olsun. Mert Bey'in öldüğünü öğrendiğimde çok üzüldüm." İçimden yalanına gülerken ortama uygun hareket ettim.
"Sağ olun."
"Mahsuru olmayacaksa bir soru sormak istiyorum Bayan Mears." Başımı olumlu anlamda sallayarak soracağı soruyu bekledim. "Hiç isminizi duymadık. Mert Bey'in sadece bir oğlu ve bir kızı olduğunu biliyorduk ama kızı siz değildiniz."
Başımı yavaşça sallarken gülümsedim. "İtalya'da yaşadığımdan dolayı duymamışsınızdır Barış Bey." Adam bir şey daha diyecekmiş gibi oldu ama sonra yanıma Anıl'ın geldiğini gördüğünde hafifçe aralanan dudaklarını geri kapattı. Başımı biraz Anıl'a doğru çevirdiğimde yandan gözlerine baktım, o ise adamın duymaması için kulağıma yaklaşarak; "Öğrendim efendim," dedi. Geri Barış Bey'e döndüğümde kibar bir şekilde; "İyi günler Barış Bey."
"Size de Bayan Mears," diyerek yanımızdan uzaklaşmak için arkasını döndüğünde çantamı elime alarak bende arkamı döndüm. Sakin bir yere geçmek için ilerlerken Anıl'da arkamdan geliyordu. Masaların arasından çıktığımda kenarda sakin bir duvar kenarı gördüğümde adımlarımı oraya doğru yönlendirdim. Duvar kenarına geldiğimde mavi gözlerimi ilk önce etrafta gezdirdim, daha sonra Anıl'a döndüğümde söyleyeceği şeyi bekledim.
"Mert Bey'in rahmetli olduğu günden bir gün sonra bir ihale vardı. Eray Bey'de ihalenin içindeydi. Babanız, Mert Bey ihalede olmadığından kendisi kazanmış. Şuanda da onun kutlamasını yapıyormuş." Dişlerimi birbirine bastırırken içimden 'ne kadarda fırsatçı' diye geçirdim. "Daha fazla kalmak istemiyorum, gidiyoruz." Sert sesimin sonunda Anıl kenara çekildi. Önünden geçerek buradan çıkmak üzere harekete geçtim. Çıkışa doğru ilerlemek için kırmızı halının üzerinde ilerlerken arkamdan gelen ses ile durdum ve arkamda bana seslenen kişiye döndüm.
"Buyurun Eray Bey?" Bana doğru yaklaşırken yüzüne bir gülümseme yerleştirerek; "Erken mi gidiyorsunuz?" dedi.
Bende yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirerek; "Siz kutlamanıza geri dönün. Benimde elbet bir dönüşüm olacak. Şimdi iyi akşamlar Eray Bey," dediğimde bir şey demesini beklemeden çıkışa gittim ve kapıda beni bekleyen arabama ilerledim. Adamım kapımı açınca hızla araçtaki yerimi aldım ve kapım kapandığında sıkıntılı bir nefesi havaya doğru serbest bıraktım. Anıl'da yanımda ki yerini aldığında araç harekete geçerek babamın Anıl ile beraber kullandığı müstakil eve doğru yol aldı. Eve geldiğimizde kapımın açılmasını beklemeden ben kendim açarak indim ve evin kapını açmış girmemiz için bekleyen çalışanın yanından geçerken odamın yerini sordum. Biz davet için çıktığımızda eşyalarımın buraya getirildiğini ve yerleştirildiğini Anıl yolda kısaca belirtmişti. Çalışan odamın yerini söylediğinde merdivenleri çıkarak odamı buldum. Saat iyice geç olduğundan yarın yeni bir güne başlamak için elimi çabuk tutarak üzerimi değiştirerek makyajımı da sildikten sonra topuzumu açarak kendimi yumuşak yatağa bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
₪Ölümün Elçisi₪(TAMAMLANDI)
Mystère / ThrillerKüçük kız, sekiz yaşında kalbindeki birini kaybetti. Yıllar sonra acısı hala geçmemişken bu seferde annesini kaybetti. Küçük bedeni ilk önce rüzgâra yakalanmıştı ancak peşinden fırtına gelerek tüm hayatını alabora etti. Gökyüzüne yükseldim dediğinde...