Hayırlı Bayramlar...
Fazla uzatmadan kısa keseceğim. Multimedia da bölüme ait gif var. Dinlemek isterseniz müzikte var. Bölümü; MelekPrsnl 'e ithaf ediyorum.
Düşünce/eleştiri ve oylarınızı eksik etmeyin. Görüşürüz...
İnstagram; olumunelcisi
₪
Bilgisayarın ekranında açık olan sayfalara öylece bakıyordum. Aklımın biraz boş kalarak rahatlamasını isterken bunu pek beceremiyordum. Düşüncelerden kurtulamıyordum. Ne yapacağımı, bundan sonra neler olacağını düşünmeden edemiyordum. Ancak bir yandan da hiçbir şey yapmıyordum.
"Haftalardır R.A.M.'ın yaptığı operasyonların yalan haberlerine bakıyorsun." Önüme koyduğu dosya ile mavi gözlerim ona dönerken devam etti. "Artık göreve çıkma zamanı."
Bakışlarım önümde ki dosyaya döndüğünde kapağını kaldırarak içine baktım. Gelecek operasyona ait bilgiler içeriyordu.
"Kimden aldın?"
"Owen Guzman, bu aralar çok yardım sever."
"Marko." dedim ona dönerken. Odanın içinde dolanırken beni umursamadan içinde tuttuklarını söylemeye başladı.
"Adamo yoğun bakımdan çıktı. Hatta hastaneden ayrıldı ve operasyonların başına geri döndü. Ric her yerde yine seni arıyor ancak bu aralar çok sık başına geldiği gibi gene başarısız oluyor."
"Marko..." Tekrar beni umursamadan konuşmaya devam etti. "Sen ise buraya döndüğümüzden beri, haftalardır R.A.M. tarafından yayınlanan yalan haberlere bakıyorsun. Bu kadar tembellik yeter, Belina. Göreve çıkıyoruz." Söyleyecekleri bittiğinde bu sever dosyanın içinde yazanları bana sözlü dile getirmeye başladı.
"Hedeflerin de ki teknolojik ürün, Mark 5. Tek bir uydu güncellemesi ile dünyanın her yerinden seçilen herhangi bir hedefin uzaktan icabına bakılmasını sağlayan bir cihaz." Elleri cebinde bana döndüğünde durdu.
"Nerede?"
"Meksika." Dosyayı elime alarak kapağını tekrar açtım. İçinde ki fotoğrafa ve adamın ismine baktım. Oliver Jackson. Başımı yavaşça dosyadan kaldırırken dudaklarıma küçük manidar bir gülümseme yerleştirdim.
"O halde göreve çıkıyoruz."
"Yumruklarım kaşınmaya başlamıştı." dedi o da bana gülerken ve arkasını dönerek silahların olduğu yere gitti. Gerekli olan şeyleri hazırlamaya koyulmuşken bilgisayarıma dönerek açık ekrandaki haberlere bir kez daha baktım. Gene mağlub olmasını sağlayacaktım. Hak ettiği buydu, olması gereken buydu.
₪
Yüzüme gelen yumruğu eğilerek atlattım. Geri kalkarken karnına yumruk attım. Diğer kolumdan yakaladığında koltuk altım omzunun üzerinde arkasında duruyordum. Beklemeden dirseği ile karnıma vurarak kolumu bıraktı. Derin bir nefes aldığımda pes etmeden devam ettim. Ayağı havada dönerken eğilerek tekmesinden kurtuldum ve tekrar yumruklarla devam ettik. Bileklerimden yakaladığında çapraz şekilde tutarak hareketimi kısıtladı. Birbirimize dönük dururken ister istemez gülümsedim.
"Owen'ın seni eğittiğinden emin misin?" dedi manalı bir ses ile.
"Eminim." Çapraz yaptığı kollarımı çözerek çenesine vurdum. Başı arkaya doğru gittiğinde bir adım geri giderek mesafeyi korudum. Yüzünde ki gülümsemeyi silmeden bana geri döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
₪Ölümün Elçisi₪(TAMAMLANDI)
Misterio / SuspensoKüçük kız, sekiz yaşında kalbindeki birini kaybetti. Yıllar sonra acısı hala geçmemişken bu seferde annesini kaybetti. Küçük bedeni ilk önce rüzgâra yakalanmıştı ancak peşinden fırtına gelerek tüm hayatını alabora etti. Gökyüzüne yükseldim dediğinde...