Yorum yapan ve oy veren herkese teşekkürler :)
Birbirimizden ayrıldığımızda zaman duracak,dünyanın düzeni bozulacaktı sanki.
Tabi ki öyle olmadı.
Birbirimizden ayrıldığımızda ikimiz de sık nefes alıp veriyorduk ama dünya dönmeye devam ediyordu. Biz de bitmemiştik ama... İtiraf etmem gerekirse biraz eksik hissediyordum. Başkası söylese sonuna kadar inkar ederim, o ayrı.
''Az önce ne oldu,'' dedim sesimi bulduğumda.
Özgür ağzını açmıştı ki kapının önünden bir ses duyuldu.
''Anne, şey... Ben acıktım. Yemek yesek olur mu,'' diye masum masum sordu kuzucuk. Aklım başıma tamamen geldi o anda. Az önce Duru acıksa da söyleyemez diye acele eden ben hemen sonrasında kim bilir kaç dakikamı burada böylece harcayıp Duru'yu dahi unuttum. Aferin Defne! Sorumsuzluğun bu kadarı...
Özgür'ün ''Annen çorba yapacaktı Durucum. Ben de salata,'' diye başlayan konuşmasını ''Pizza söyleyelim,'' diye böldüm. İkisinin şaşkın bakışları arasında telefonu mu arayıp buldum. Uygulamaya girip kendime ve Duru'ya seçtikten sonra neli sevdiğini bilmediğimden sormak üzere Özgür'e döndüm.
''Pizzan nasıl olsun Özgür?''
Özgür şaşkınca bana bakarken Duru araya girdi.
''Annem böyledir Özgür. Canı pizza çekince dünden kalan yemekleri umursamaz.''
Küçük kedimin açıklaması doğru aslında da şuan olan bu değil. Şuan ne yapacağını bilemeyen Defne'nin normal davranma çabalarını izliyoruz. Normalde türlü roller yapan türlü dolaplar çeviren ben şimdi pizzayı nereden çıkardığımı bile bilmiyorum. Konuşmak için konuşuyor ve elimi ayağımı nereye koyacağını bilemediğimden sımsıkı sarılıyorum elimdeki telefona. Neyse ki Duru henüz bunların farkına varacak yaşta değil. Her zamanki teyzesi sanıyor kuzum. Oysaki son birkaç dakikadır benim eski benle uzaktan yakından alakam yok.
''Karışık,'' dedi Özgür birkaç saniye yüzüne öylece bakıp kalmıştım ki ''Pizzam,'' dedi ''Karışık olsun.''
Kafa sallayıp onun için de seçim yaptıktan sonra içeceği de ekleyip sipariş verdim. Ardından kendimi koltuğa attım.
''Yarım saati bulmadan gelir. Zaten pizzacı buraya yakın sayılır.''
Duru kocaman gülümserken Özgür ifadesizce bakıyordu. Aklından geçenleri okuyabilmeyi öyle çok istedim ki o an... Benim ani pizza sevdama anlam veremediğini anlayabiliyorum. Fakat benim asıl merak ettiğim az önce olanlar hakkında ne düşündüğü. Gerçi Özgür için sorun değildir böyle bir şey. Beyefendi günde kim bilir kaç kızı öpüyordur.
Yok artık! Günde kaç kızı öpüyordur ne ya? Her gün başka kızla falan öpüşmüyordur di mi? Ay kendi kendimi dolduruşa getirdim resmen.
Özgür'ün ismimi söylemesiyle çıktım daldığım kıskançlık kuyularından. Hayır bana ne oluyor da hemen Özgür'ün öptüğü kızların hesabını tutmaya çalışıyorsam...
''Efendim?''
''Konuşmamızın zamanı geldi diyordum.''
Bir Özgür'e bir Duru'ya baktım. Neden bahsediyor bu adam?
''Neyi konuşuyoruz?''
''Bugün olanları tabi ki Defne.''
Ne? Öpüşmemizden mi bahsediyor?
''Duru'nun yanında mı,'' diye sordum çekinerek.
''Özellikle Duru'nun yanında,'' diye yanıtladı kendinden emin bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anne Yarısı
Ficção GeralBazı insanlar hayatlarını kendileri için yaşarlar bazıları ise sevdikleri için. Defne kesinlikle ikinci tip insanlardan, sevdikleri için yaşayanlardan yani. Özellikle Duru için... Ablasının vefatından sonra hem teyzelik hem annelik hatta bazen de ba...