Anne Yarısı

Bölüm 21

Sabah birinin gülmesiyle gözlerimi açtım. Birkaç saniye Duru'nun niye eliyle ağzını kapatıp gülmemeye çalıştığını anlamayı denedim. Hafifçe yana dönünce jeton düştü. Ben en son her şeyi boş verip Özgür'ün göğsüne yatmıştım değil mi? Duru Hanıma bu görüntü çok komik gelmiş olmalı.
Bir dakika. Duru uyanmış olduğuna göre... Aceleyle telefonuma uzanıp saate baktım. Neyse ki okula da işe de daha çok vardı. Hah! Kırk yılın başı Duru'nun erken uyanacağı tuttu o da başıma patladı işte. Süper!

''Hişt! Ne gülüyorsun bakiyim sen,'' diye fısıldadım bir yandan Özgür'ün ensesinin altında kalan kolumu kurtarmaya çalışırken.

''Siz birlikte mi uyudunuz?''

''Özgür Amcan uyuyamamış ben de yanına yattım. Tıpkı sana yaptığım gibi Durucum,'' diye kendimce kılıf uydurdum ama kedicik yemedi.

''Anne-baba gibi olmuşsunuz,'' dedi kıkırdamaya devam ederek. Tamam, anne-baba eksikliği çektiği için sürekli dilinde ama bizi karı-koca konumuna sokmasına ne demeli!

''Durucum seninle de yatıyoruz ya birlikte. Aynı şey işte.''

Kolumu nihayet kurtarıp Özgür uyanmasın diye dikkat ederek kalktım çekyattan.

''Aynı şey değil anne. Siz sevgili olmuşsunuz,'' deyip koşarak odasına kaçtı.

Hii! Laflara da bak sen.

''Gel buraya küçük sıpa,'' diye arkasından bağırınca Özgür uyandı tabi.

''Sana da günaydın Defne,'' diye söylenmeye başladı uyanır uyanmaz da. Huysuz.

''Günaydın Özgür. Duru bizi birlikte uyurken gördü ve sevgili olmuşsunuz demeye başladı. Ne yapacağım ben bu kızla?''

''E ne var bunda? Bundan bir rahatsızlık duymadıysa...''

Oh! Paşam rahat. Duru rahatsızlık duymadıysa tamam. Defne ne düşünürse düşünsün. Onunki can değil çünkü.

''Surat asma Defne. Sana tek gecelik ilişki teklif etmedim. Ha, o da bana uymaz diyemem de... Devamını isteyebilirim. Tek gece olması sorun.''

Pişkin pişkin konuşuyor ya böyle, ağzının ortasına... Uf! Sakin ol Defne. Amacı zaten seni sinir etmek. İstediğini verme.

Bir şey demeden baktım yüzüne. Sonra gözlerimi devirip odama ilerlerdim. Bugün bari kahvaltıyı sallamayalım diye hazırlanabildiğim en hızlı şekilde hazırlanıp mutfağa ilerledim. Mutfağa girdiğimde muhteşem ikiliyi mutfakta buldum. Duru sofrayı hazırlıyor Özgür ise çay koyuyordu.

''Ben de kahvaltıyı hazırlamak için gelmiştim tam. Siz benden önce davranmışsınız.''

''Sana yardım ediyoruz annecim.''

''Oyy kuzum benim. Teşekkür ederim,'' deyip öptüm Durucuğu. Tabi küçük kedi hemen olayı farklı bir yöne çevirip ''Özgür'e de teşekkür et,'' dedi. Öpme kısmını kastettiğini anlamama rağmen bozuntuya vermeden ''Sana da teşekkür ederim Özgür,'' deyip buzdolabına ilerledim. Özgür ise bu defa mızmızlanmak yerine yandan bir gülüş gönderdi. Ben tam işime yoğunlaşmış kahvaltılıkları dizerken de arkamdan belirip yanağıma bir öpücük kondurdu.

''Rica ederim Defnecim,'' dedi bir de sırıtarak. Üstüne de Duru'yla beşlik çaktılar. Yok bu böyle olmayacak. Ben ne yapacağıma karar veremeden kızım bizi baş göz edecek Özgür'le. Baba sevgisi istiyor, biliyorum. Şu ana kadar ona ilgi gösteren ve babası yaşta olabilecek tek erkek de Özgür onu da anlıyorum. Ama hemen de teyzeye ihanet edilmez ki. Bakalım teyzenin gönlü var mı. Gerçi sabah bizim sevgili olduğumuza ikna olmuş görünüyordu kedicik ama...