Trespass | yoongi ✔

Altı : 여섯

Daha önce bindiğim arabanın siyah camları aşağı indiğinde Yoon Gi'nin yüzünü görmüş oldum. Taktığı Rayban marka güneş gözlüğünü aşağı indirdi ve gözlüğün üstünden bana bakarken başı ile yanını işaret etti "Atla"

★★★★

Arabanın kapısını nazikçe açıp içine girdim. Kapıyı örttüğümde filtreli camlar yüzünden Han Ra beni göremiyordu, ama ben onu görüyordum.

"Güzel olmuşsun" dedi Yoon Gi arabayı çalıştırmadan önce.

"Teşekkürler"

Araba ilerlemeye başladığında etrafı izlemeye başladım. Soğuktan dolayı sokakta kimse yoktu bu yüzden heryer sessizdi. Hatta o kadar sessizdi ki bir an sadece dünyada Yoon Gi ve ben kalmışız gibi hissettim.

"Nereye gidiyoruz" dedim sessizliği bozarak.

"Bildiğim bir kafe var" dedi "Oraya"

Emniyet kemeri takılması gereken yerdeki kartviziti çıkardım ve kartviziti el freninin yanına koyduktan sonra emniyet kemerimi taktım.

"Tek kelimelik cümleler kurmayı seviyorsun sanıyordum" dedim

Bana mı bakıyor yoksa yola mı bakıyor bilmiyordum, güneş gözlüğü yüzünü görmeme engel oluyordu.

Ellerini direksiyondan çekmeden konuştu "Engelli falan değilim konuşabiliyorum"

Başımla onayladım "Güzelmiş"

Can sıkıntısıyla elimi torpido gözüne attım ve karıştırmaya başladım. Belki albüm türü birşeyler bulurum umuduyla karıştırmaya devam ederken yanımdan gelen sesle durdum "Sigaramı verir misin?"

"Yanımda sigara içemezsin, benim astımım var" dedim bunu daha önce söylemiş olmanın verdiği dejavu ile.

Gülümsedi "Arabamda olman kurallarımı değiştirmiyor. Maske falan takarsın. Şimdi sigaramı ver"

Torpido gözünü hızla kapattım. Bu bana bakmasını sağladığında göz devirdim "Eğer maskem çantamda olmasa takardım merak etme"

Direksiyonu var gücüyle sıktı. Beyaz teni daha beyaz bir hal alırken eklem kısımlarına kan gitmiyor gibi görünüyordu. Bana göz ucuyla baktıktan sonra derin bir nefes aldı "Benimle bu tarz konuşamazsın"

"Tehlikeli olduğun için mi" dedim ve arkama yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirdim "Tefeci olduğunu duydum. Senden para almadığıma göre benim için tehlikeli değilsin" dedim ve ardından "Ayrıca tehlikeli olsan beni gördüğün an öldürürdün" diye ekledim.

"Cesur gibi duruyorsun" dedi ve gözlüğü üstünden beni baştan aşağı süzdü "Cesur kızları severim"

"Bunun cesurkukla ne alakası var?"

Yola döndü "Benimle konuşman başlı başına cesurluk güzelim"

Alaycı bir şekilde güldüm "Kendini ne sanıyorsun" dedim "Mafya falan mı?"

Başını olumsuz anlamda sallarken gözlerini yoldan ayırmadı "Hayır sadece insanlardan para alıp veriyorum. Ayaklı banka gibi düşün"

Sıkıldığımı belli edecek şekilde ofladım "Çantam nerde?"

"O konu" dedi ve bir kırmızı ışık geçti "Sana borçlu hissettim o yüzden bir kahve içeriz diye düşündüm. Sonuçta bizi ihbar etmedin ve benimde vicdanım sızladı"

Pozisyonumu bozmadan başımı arkaya yasladım ve gözlerimi kapattım. Topuzdan çıkmaya ısrar eden kahküllerime üfleyip uçuşmalarını sağladıktan sonra dudaklarımı araladım "Vicdandan bahsetmen bile tehlikeli olmadığını gösterir"