"Böyle yaparsan yatakta bir kişi daha olduğu anlaşılır" dedi ve ışık hızından daha hızlı bir hareketle beni karnımdan tutup kendine yaklaştırdı "Böylesi daha iyi"
★★★★
Sinirle dolarken bağırmamak için kendimi zor tuttum çünkü eğer bağırırsam başıma çok kötü işler açılabilirdi.
Kıpırdamamaya özen göstererek konuştum "Annemler evden gittiğinde kendini ölmüş bil"
"Güzelim, mesleğimi neden yüzüme vurup duruyorsun?" Dedi "Şurda seni ailen tarafından öldürülmekten koruyorum. Sesini çıkarma da sabret"
Göremeyeceğini bile bile göz devirdim.
Topuklularıyla merdivenleri çıkmaya başlayan annemin sesi duyuldu "Çayını getiriyorum hayatım"
Cevap vermeden sadece bekledim. Çünkü cevap vermem için bağırmam gerekecek ve bağırmam da kıpırdamama neden olacaktı. Ve eğer kıpırdarsam hiç iyi sonuçlar doğmazdı.
Annem dümdüz siyah saçlarıyla başını kapıdan uzattığında yüzündeki tüm ışıltıyı görmüş oldum. Aşağıda bana bağırır halinden eser kalmamıştı. Sanki yerine başka biri geçmiş gibiydi, yada ruhları değişikliğe uğramış gibi.
Genelde hep böyle olurdu zaten. Annem ya da babam bana kızardı sonra ben odama geçer ve saatlarce çıkmadan ağlardım. Daha sonra annem gelir ve çikolatalı kurabiyeyi çok sevdiğim için bir kase getirir ve barışmamız için dil dökerdi. Ben de en sonunda kabul ederdim fakat bir gün kadar yüzüm asık gezerdim. En sonunda herşey normale dönerdi. Bu döngü artık bizim için klasik haline gelmişti doğrusu, hiçbirimiz yargılamıyorduk.
"Hayatım" diyerek yanıma ulaştı annem "Az önce çok tepki gösterdiğim için özür dilerim tamam mı? Ben sadece bir anda sinirlendim ve ne yapacağımı bilemedim"
Başımı aşağı yukarı hareket ettirdim "Sorun değil. Gidin siz. Geç kalacaksınız"
Annem 'tamam' tarzında birşeyler gevelerken karnımda hissettiğim elle korktum ve bunu sesli olarak dışıma vurdum. Hemen sonrasında elimle ağzımı kapattım.
Annem verdiğim tepkiye karşılık elinde tuttuğu çay kupasını komidinin üstüne bıraktı ve hızla yere çöktü. Elini bana uzattığı sırada bağırdım "Dur!"
Bu şaşırmasına neden oldu "Neyin var?"
"Hiç" dedim ve kekelemediğim için binlerce kez şükür ettim "Sadece karnım ağrıyor"
Elini uzattı ve alnıma koydu "Hasta mısın? Doktor çağırmamı ister misin?"
"Hayır!" Diye çıkıştım "Gerek yok" ve elini alnımdan çektim.
"Bak özür dilerim tamam mı? Böyle davranmana gerek yok"
Göz devirdim "Anne" diyerek fısıldadım "Sadece yalnız kalmaya ihtiyacım var. Anlarsın ya?"
Düşündüğünü belli ederek havaya baktı ve ardından dudaklarını araladı "Ah anladım" dedi "Özel günündesin değil mi?"
Bundan daha kötüsü olamazdı. Gerçekten bundan daha kötüsü olamazdı.Başımla onayladım "Aynen. Hadi şimdi git"
Eliyle küçük dolabımdan destek alarak ayağa kalktı "Ayağını sıcak tutmaya çalış tamam mı? Biz her zamanki saatimizde döneriz" dedikten sonra el sallayarak uzaklaştı.
Annem odadan çıktığında tuttuğum nefesi dışarı verdim. Odada sadece Yoon Gi'nin kıkırtı sesleri vardı ve dayanamayarak sordum "Ne var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trespass | yoongi ✔
FanficGerçekten bu şeyi bir suç olarak adlandırabilir misin? To: @SAGIENIUS #hayrankurgu ➡ 12 (15.05.2018)