Trespass | yoongi ✔

On Altı : 열여섯

Media: Tanıtım videosu
Not: bence bakmadan geçmeyin

Yoon Gi'nin yumruk sesinden önce duyulan son ses kalçama elleyen gencin fısıltı halinde "Siktir" deyişi oldu.

★★★★

"Yoon Gi!" diyerek ciyakladım fakat beni umursadığı pek söylenemezdi doğrusu.

Karamel saçlı çocuğu yakasından tutarak yanağına güçlü bir yumruk geçirdiğinde şokumu gizlemek için elimle ağzımı kapattım.

Yanımda Seok Jin'i hissetmemle sıçradım. Gülümsedi ve dudaklarını araladı "Seni önemsediğini söylemiştim. Başkası olsa kılını kıpırdatmazdı"

"Güzel" dedim ve ardından "Şimdi yardım edecek misin? Onu öldürecek!" Diye ekledim.

Yoon Gi çoktan genci yere yatırmış ve yerde yumruklamaya başlamıştı bile. Diğer iki genç ise etrafta gözükmüyordu.

"Yoon Gi dursana!" Diye tekrar gürlesem de fayda etmedi. Bir sağdan bir soldan yumruk atmaya devam etti.

Yerde yatan gencin burnunun kırıldığından adım gibi emindim. Dişleri arasından kırmızı renkli sıvı akıyor, dudağının kenarındaki kanla birleşip yerle bir bütün oluşturuyorlardı. Burnundan akan kan ise durmak bilmiyordu.

"Kaldır onu!" Diyerek Seok Jin'e çıkıştığımda sıçradı ve lafımı ikiletmeden Yoon Gi'yi ensesinden tuttu. Ve hemen ardından Yoon Gi'yi havaya kaldırdı. Yoon Gi ise bağırıp havayı yumruklamaya devam ediyordu.

Seok Jin'in Yoon Gi'yi o şekilde kaldırması çok zor olmuş gibi durmuyordu çünkü hem Yoon Gi küçük ve zayıf hem de Seok Jin büyük ve Yoon Gi'ye kıyasla daha yapılıydı.

"Dur lütfen!" Diye son sesle bağırdım Yoon Gi'ye doğru. Ben bunu yaparken yerde kanlar içinde yatan genç ise kalkmak için uğraşıyordu.

"Sana dokundu Ye Gi! Izlese miydim? Kalçana elledi!"

Gözlerimi ayırmadan tek elini tuttum "Ben hallederdim, polisi arıyordum"

Tuttuğum elini çekip saçlarının arasına götürdü ve bunu yapması elini daha net görmemi sağladı. Parmaklarının eliyle birleşen eklemleri aşınmış ve gencin kanı hafifçe bulaşmıştı.

Elini sertçe yere indirirken konuştu "Öyle yapsaydın akıllanmazdı. Böylesi daha iyi oldu"

"Yoon Gi" dedim nefesimi dışarı verirken "Şimdi seni şikayet ederse ne olacak? Hem elini yaralamışsın"

Burnunu çekti "Sorun değil. Sen iyi misin?"

"Ya polisler seni yakalarsa ne olacak?" Dedim bana yönelttiği soruyu cevaplamadan.

"Bebeğim polisler umrumda mı sanıyorsun? Iki üç tane kağıt imzalarım olur biter. Önemli değil yani, kafana takma"

Gözlerimin dolduğunu hissettim, neden olduğunu bilmiyordum. Yaşların akmaması için yukarı baktım ve konuştum "Teşekkürler"

"Çocuklar" bu Seok Jin'in sesiydi. Başımı indirip yaşları eski haline getirdikten sonra Seok Jin'e odaklandım "Romantik ortamınızı bozmak istemezdim ama sanırım polisler buraya geliyor"

Başımı çevirip cam kapıdan dışarı baktığımda az önceki üç genç ile birlikte iki polis ve iki polis arabasını görmem bir oldu. En tiksindiricisi ise Yoon Gi'nin az önce bir güzel benzettiği gencin otuz iki diş sırıtmasıydı. Kan ve tükürük karışımından dolayı pembeleşmiş dişlerini umursamadan olabildiğince gülümsüyordu.

Cam kapı otuzlarında olan polis memuru tarafından açıldığında kapının üstündeki çan da çalmış oldu.

"Güya çocuklarla buluşacaktık. Ama bunu beğendim Yoon Gi. Birini koruman güzel" diyen Seok Jin oldu. Onlara bakmasam bile Seok Jin'in Yoon Gi'nin omzuma dokunduğunu anlamam zor olmadı.