Trespass | yoongi ✔

Yedi : 일곱

Vücudumun bir kısmı onun vücuduna değerken ne olduğunu anlamadan dudaklarım üstündeki sıcaklıkla birlikte gözlerimin kapandığını hissettim.

★★★★

Tarifi olmayan bir duygu tüm vücudumu ele geçirirken ellerimi boynuna doladım. Eli nazikçe boynumu kavrarken parmaklarıyla yüzümü okşadı.

Hemen yanımda birkaç ritmik öksürük sesi duyduğumda geri çekildim. Gördüğüm kişi Joo Heon'dan başkası değildi.

"Üzgünüm, burası böyle şeyler için uygun değil" dedi. Elleri beyaz garson önlüğünün cebindeydi.

"Ah" dedim ve ellerimi Yoon Gi'nin boynundan çekip koyu yeşil renk montumun ceplerine yerleştirdim "Anlıyorum"

Yoon Gi'ye baktığımda öylece dikildiğini gördüm. Ona baktığımı fark ettiğinde dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı. Dudaklarını aralamadan önce diliyle nemlendirdi "Gidelim"

Başımla onayladım ve peşinden ilerlemeye başladım. Yere bakarak yürürken az önce yaşadığımız şey yüzünden yüzümün kızardığını hissettim. Otuz saniye kadar sürse de harika öpüştüğünü anlamam için yeter de artardı bile.

Otomatik kapı önümde yürüyen Yoon Gi'yi algıladığında kapı açıldı. Dışarının soğuğu fermuarı açık montumdan rahatça geçip giydiğim kazak katmanını da atlattıktan sonra içime işledi. Hava gerçekten soğuktu.

Boğazlı siyah kazağımı burnuma kadar çektim hemen ardından polis memuru Park önümde durdu. Bunu önüme bakmayıp yere bakarak ilerlediğimden dolayı gördüğüm botlarından tanımıştım "Bayan Choi" dedi ona bakmamı sağlayarak "Yoon Gi ile mutluluklar dilerim"

Başımı sağa yatırdım "Teşekkürler"

Omzumda hissettiğim elle sağıma döndüm. Yoon Gi kolunu omzuma atmış ve beni kendine yaklaştırmıştı. Yüzü olabildiğince gülüyordu "Eve gidelim güzelim" dedi bay Park'a bakarken.

"Tamam" dedim ardından eliyle vücudu arasından sıyrılıp arabasına ilerledim. Kapı kolunu tutup açtığımda ön koltuğa oturdum ve onun da gelmesini bekledim.

Kapıyı açıp şoför koltuğundaki yerini aldı. Arabaya oturur oturmaz yüzüme baktı. Bu ifadeyi daha önce görmemiştim. Gülümsüyor ve aynı zamanda da içinde milyonlarca anlam yüklü bir şekilde bakıyordu. Ne olduğunu kestiremiyordum.

"Harikaydın" dedi ve başını geriye yasladı "Güzel öpüşüyorsun"

Başımı aşağı yukarı hareket ettirirken sağ elimin işaret parmağı ile burnumu oynattım "Teşekkürler"

Güldü ve anahtarı yerleştirdi "Tekrar denemek isterim"

Artık kartvizit olmayan kemer takma yerine kemerimi taktım. Kurallara her şekilde uyan biriydim "Bende isterdim" dedim sırtımı geriye yaslarken "Ama burda çok kalmayacağım. Hem Han Ra beni bekliyor. Sonra Daegu'ya döneceğim"

Arabayı çalıştırdı "Seni sevdim" dedi "Iyi kızsın"

Omuz silktim "Teşekkürler"

****

Gözlerimi açmama Yoon Gi'nin sesi sebep oldu "Evine geldik, artık uyansan diyorum"

Sırtımı yumuşacık koltuğa yasladığım pozisyonumu bozmadan konuştum "Uyumuyordum ki. Sadece konuşmuyordun ve ben de sıkılmıştım"

"Asıl sen konuşmuyordun" dedi ve iç çekti "Artık arabamdan inmen gerekiyor"

"Tamam" dedim 'a' harfini uzatarak. Ardından kemerimi açtıktan sonra arabadan indim.