-Leydi Cersei Lannister-

458 25 7
                                    

Cersei odasına çıktı. Yatağına girdi ve ağladı. İçinden geldiğince ağladı. Kendini camdan aşağı atmak istedi. İkiziyle ayrılardı. Annesi ölmüştü, tüm olabilecek çocukları da öyle ama onu öldürecek olan hala yaşıyordu. Kapı çalınana kadar ağlamaya devam etti. "tatlım kapıyı açar mısın?" Cersei kapısını açtı, gelen yaşlı nineydi. Yüzüne sahte gülüş bile takamamıştı. "Efendim?" dedi. Yaşlı nine içeri girdi ve yatağın yanındaki koltuğa oturdu. "Ne konuşacağımızı biliyorsun Cersei, sana Cersei diyebilirim değil mi? Eddard benim oğlum gibidir. Onun üzülmesini istemiyorum, Aynı şekilde senin de. Bu çocuğu senin yapabilirsin."

-Bir piçin çatım altında yaşamasına izin veremem." Cersei güçlükle söylemek istedi ama sesi daha çok küçük bir kız çocuğu gibiydi.

-Cersei bu çocuğu sevebilirsin, kendi çocuğun yapabilirsin, onu sen yaşattın, onu şuanda bile seviyorsun, Lannistersın gereğinden fazla gururlusun, haneni bir yana bırak kendini ve aileni düşün, benim Ned'imi sevemezsin, ama bu çocuğu sevebilirsin."

-Lord kocamı seviyorum." Cersei yalan söyledi.

-sevmiyorsun, o da seni sevmiyor ama bu çocuğu seviyor ve eğer istersen sende sevebilirsin."

-bir aptal yerine konmayacağım." Cersei kızgınlıkla söyledi, Jon'un varlığıyla aşağılanıyordu.

-Şimdilik bir aptal olup bir kaleyi yönetebilirsin ya da babasının evine dönen bir kadın olursun." Yaşlı nine kapıya yöneldi ve çıkmadan ekledi "unutma onun bir anneye, senin ise bir çocuğa ihtiyacın var."

Kaya'ya böyle bir rezillikle dönemezdi bir piçi kabul edebilir miydi? Lord babası bunu duyduğunda ne derdi? Cersei kendini düşündü. Bir aile olabilirdi, Eddard bu çocuğun babasıydı, onun kocasıydı. Bu onu bir aile yapardı. Eddard'ın iyi bir baba olabileceğini biliyordu ve kendi de anne olmak için doğmuştu. Peki ya Jaime? Jaime'yi unutmalı mıydı? Ayrılardı, Cersei evliydi, bir daha ne zaman görüşeceklerin bilmiyordu. Jon'u bulabilmek için mutfaklara indi. Yaşlı Nine ile beraber olduklarını biliyordu. En azından Eddard onun yanına götürmüştü. Bu kalenin merdivenlerinden nefret ediyordu, elbiseyle inmek için büyük bir çaba veriyordu ve tabi bu arada leydiliğini bozmamalıydı. Kenarda duran 15 yaşlarındaki bir kıza yaşlı ninenin nerede olduğunu sordu. Kızın gösterdiği oda Jon'u ilk bulduğu odaydı. Kapıyı çalarak odaya girdi. Jon'u görünce tebessüm etti. Yeni bir sütanne vardı ve Jon'un bu sütü sevmediği ve içmek istemediği belliydi. Kadının kucağından Jon'u aldı ve kendi göğsünü açtı. Jon, Cersei'yi tanımış gibi gülümsemişti ona.

-Bu çocuk oyuncağın değil Cersei." Yaşlı nine söyledi. "Bu çocuğun duygularıyla oynayamazsın, Ned'in ve kendinin de öyle. Lütfen düzgünce düşün bunu."

-Onu istiyorum. Jon fazlasıyla neşeli. Onunla olmak keyif veriyor ve beni annesi gibi görüyor." Cersei'nin biraz da olsa içi burkulmuştu.

-Eğer eminsen onunla beraber odana çıkabilirsin ve akşam Ned'le bu konuyu konuşursun. Unutma bu çocuğun damarlarında Kuzey kanı var."

Cersei tekrar Jon'a baktı, hala emiyordu. Onun saçlarını okşadı. Saatlerce onu izleyebileceğini fark etti. Jon'un eşyalarının odasına taşınmasını emretti ve Jon için 2 yardımcı daha istedi. Jon'u kendi kucağında odaya çıkardı. Elinde bir bebekle bu merdivenleri çıkmak daha zordu. Akşam olmak üzereydi. Yemekten sonra Ned'i odasına çağıracaktı ama yemek saatinde Jon'un uyuması gerekliydi. 8-9 aylıktan büyük olamazdı. Jon'u yıkayıp, uyutmak iyi bir fikir gibi görünüyordu. Hizmetli kızlardan Jon'u yıkayabilmesi için bir küvet ve sıcak su istedi. Çok geçmeden her şey hazırdı. Hizmetli kızlar yardım edebileceklerini söylediler ama Cersei bunu kendi yapma istedi ve kızları odadan çıkardı. Bir yandan Jon'la konuşuyordu. "Suyu seviyor musun bakalım?" Jon'u soydu ve ardından kendi de soyunarak suya girdi. Jon'un kafasını omzuna koydu ve sırtından yavaş yavaş suları dökmeye başladı. Kucağına oturttu. Su seviyesi Jon'a göre ayarlanmıştı. Jon elleriyle suya vurarak her yeri ıslatıyordu. Cersei Jon'un tüm vücudunu sabunladı. Bir çocuğa banyo yaptırmak gerçekten zordu ama çok eğleniyorlardı. Jon'un gülmesi onu da güldürüyordu. Jon'u duruladıktan sonra hizmetlilerden birini çağırdı. Jon'un her şeyini kendi yapmak istiyordu ama bu mümkün değildi. Jon'u verir vermez Cersei kendini duruladı. Çok geçmeden kendi de küvetten çıktı. Önce Jon'u giydirdi ardından kendisi giyindi. Jon'un uyuması gerekliydi. Tekrardan emzirmek için göğsünü açtı. Jon yorulmuştu. Bir yandan emerken bir yandan Cersei'nin söylediği ninniyi dinliyordu. Kısa sürede göğsünde uyuyakaldı. Cersei Jon'u beşiğine yatırdı. Beşiği kendi yatağının yanına koydurmuştu. Yemeğe inmesi gerekliydi. Jon'un başına dadıların durmasını emretti ve hazırlanıp küçük salona indi. Her zamanki gibi Eddard'ın yanına oturdu. Cersei'nin yüzünde bir gülümse vardı. Eddard'a döndü;

-Yemekten sonra benimle gelmen gerek?"

-Adamlarımla konuşmam gereken meseleler var." Her zamankinden daha soğuktu sanki

-Adamlarının beklemesini rica edeceğim."

-Bende senin beklemeni rica edeceğim. Adamlarımla görüştükten sonra yanına geleceğim." Cersei bir şey demeden yemeğine döndü. Yemek bittikten sonra odasına çıktı. Jon hala uyuyordu. Dadıları odadan çıkarttı. Kendi de yatağına uzandı ve Eddard'ı bekledi.

Çok süre geçmeden Eddard geldi.

-Efendim leydim." Arkada beşikte yatan Jon'a baktı. "Jon?"

-Jon'un annesi olacağım Eddard. Onun annesini bilmek istemiyorum. Onun annesi ben olacağım. Jon meşrulaşacak. Onu kendi çocuğum gibi seveceğim. Buna kuşkun olmasın. Jon Stark Winterfell'in varisi olacak ve bir kuzeyli gibi yetişecek. Yönetmeyi ve savaşmayı öğrenecek. Ve benim çocuğum olacak." Cersei kendine güvenle söyledi. Eddard duydukları karşında şaşkınlıkla bakıyordu.

-Cersei ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Bu çok büyük bir karar. Bunu yapmak istediğine emin misin?

-Ben Jon'u emzirdiğim ilk andan beri onu çocuğum gibi hissediyorum.

-Lord Lannister bu duruma ne diyecek?

-Babamın buna karışmaya hakkı yok." Cersei beklemediği bir cümle kurdu. Babasının karışmaya hakkı yok muydu? Babası her şeye karışabilirdi.

-Ne diyeceğimi bilemiyorum." Eddard'ın sesi sıcaktı. "Yarın Kral'a bir kuzgun göndereceğim." Cersei gülümsedi. 

*Yanlış anlaşılmasın ben hala Jon sevmiyorum.

Dişi Aslan ve KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin