-Leydi Cersei Stark-

275 14 1
                                    


Cersei, Ned'in gittiği hafta tam olarak Winterfell leydisi haline gelmişti. Tüm sorunlarla ilgileniyor ve üstadın tavsiyelerine kulak veriyordu. Bos zamanlarını Jon'la geçiriyordu. Kendini yorgun hissetmiyordu ve olabildiğince mutluydu. O kadar yoğundu ki. 3 ay boyunca kanaması olmadığının farkına dahi varmadı. Bir sabah üstat Luwin'e gitti. "Leydim bu çok güzel bir haber."

-Hayır, istemiyorum. Beni zorlayamazsın." Cersei üstadın odasından çıktı ve odasına koştu. Karnına dokundu. "Lütfen bu kez merhamet edin." dedi sessizce. Kendini hasta veya yorgun hissetmiyordu. İçi enerji doluydu. Eski hamilelikleriyle alakası dahi yoktu. Vücudunda tek değişen şey büyüyen göğüsleri ve karniydi. İlk tekmesini hissettiğinde 5 aylıktı. Jon yanında karnına dokunuyordu. "Bu senin kardeşin Jon." Oğluna sımsıkı sarıldı. Kocasından gelen bir mektup vardı. Mektupta demirdoğumlularının zayıfladığı yazıyordu. Sadece bilgilendirmek için yazmıştı. Cersei bebekle ilgili hiçbir şey yazmamaya karar verdi. Daha önce yaşadıkları olayları biliyordu. Ned'i böyle bir anda endişelendirmeye gerek yoktu. Ned'in yaşaması için dua etti. Çocuklarının babasız büyümesini istemedi.

Karnındaki bebek büyüdükçe aklına getirmek istemediği şeyler geliyordu. Ned'in olumu veya çocuğunun olumu veya daha kötüsü ikisinindi ölmesi. Demir doğumlular tüm hamileliği boyunca dayanmıştı ve bir gün sabahın erken saatlerinde Cersei'nin doğum sancıları başlamıştı. Doğum kolaydı. Eski doğumlarından daha kolaydı. Oğlunun kucağına verdiklerinde Cersei inanamadı. "Robb." diye fısıldadı oğluna. Günün ilerleyen saatlerinde Ned'ten bir kuzgun gelmişti. Demir doğumlular yeniden Kral Robert'a diz çökmüşlerdi. Ve Ned eve donuyordu. Cersei ve yeni oğlu odalarına geçtiklerinde Jon odaya geldi. Cersei'nin yanına oturdu. "Kardeşinle tanış Jon. Onun adi Robb."

-Ama o çok küçük ve pembe.

-Evet bebekler genelde öyle olur ama büyüyecek, birlikte büyüyeceksiniz. Onu koruyacaksın, ona her şeyi sen öğreteceksin." basta gülse de ardından Jon'un yüzü düştü. "Noldu?"

-Onu daha çok seveceksin değil mi anne?" Cersei büyük oğlunun sorusu karşında bir an duraksadı. Jon onu annesi biliyordu. Ashara'nın tohumunu taşıyor olması o an önemli değildi. Robb Jon'a olan sevgisini değiştirmemişti. İkiside onun oğluydu, İkiside Kuzeylilerdi.

-Hayır, ikinizi de her zaman seveceğim, ikinizde benim oğlumsunuz." deyip oğlunu öptü. Robb'un beşiğine yatırdı. Jon, ise uyuyana kadar ona Robb'la birlikte neler yapacağını anlattı. Birlikte savaşacaklardı. Jon ona at sürmeyi ve kılıç tutmayı öğretecekti. Oğlunun böyle düşünmesi Cersei'yi mutlu etti. Jon'a sarılıp uyudu. Rüyasında Jon ve Robb 18 yaşındalardı. Kardeş olarak büyümüşlerdi. Cersei'nin elinde bir hançer vardı. Tywin Lannister "Piçi oldur Cersei" diye bağırdı. Jon "Anne" dedi. Onun hüzünle bakan gözlerine baktı. Jon'a doğru ilerledi. Ardından bağırarak uyandı. Jon yani başında uyuyordu. Oğluna tekrar sarıldı. Gözyaşlarını dindirmeye çalıştı. Ned'in bir an önce dönmesini istedi. Ned'e bir şey olursa Tywin Lannister Jon'u öldürtebilirdi. Ve istediği varisi Robb yapardı. Hem Kaya'ya hemde Kuzey'e hükmeden bir kurt. Jon'a hiçbir şey olmayacaktı. Jon'a sarılarak uyuyakaldı.

*****
Bolum geciktigi icin uzgunum duzgun bir zamana sokacağım.

Dişi Aslan ve KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin