-Leydi Cersei Lannister-

1.1K 39 13
                                    

Giriş notu: Hikaye şarap içerken aklıma geldi bu yüzden çok zorlamaya gerek yok. 

Savaş bitmişti. Rhaegar Targaryen olmuş ve Robert Baratheon kral olmuştu. Jaime deli kralına arkasından bıçak sokmuştu. Babası Jaime'yi geri getirmeye çalışıyordu. Cersei kraliçe olacağı düşüncesiyle yatağına yattı. Harrenhall turnuvasından kısa bir süre önce Jaime ile aşklarını birbirlerine söylemişlerdi ve birlikte olmuşlardı. Cersei uzun suredir Jaime'yi istiyordu, onu tekrardan içinde istiyordu. Jaime içindeyken bir bütün hissediyordu. Deli kral babasının Jaime'ye ne kadar değer verdiğini biliyordu bu yüzden yanında tutmak istemişti. Ve Jaime kralı yerine ailesini seçip onu bıçakladı. Cersei Jaime'nin orada olduğunu düşünerek parmaklarını içine soktu. Kardeşinin öpüşlerini hayal etti. Onun orada olduğu, beraber oldukları tüm zamanları hayal ederek kendini tatmin etmek için çabaladı. En sonunda kendini uykuya dalmış buldu. Ertesi sabah onu uyandıran halası Genna idi. "Baban sana önemli bir haber verecek." dedi. Hizmetçi kızlardan biri Cersei'ye günlük elbiselerinden birini getirdiler ve saçlarını yaptılar. Teyzesi Genna onu saygısızlık etmemesi konusunda uyardı. Cersei böyle bir şey yapmazdı. Cersei babasının odasına yürüdü, babasının ona Robert Baratheon ile evleneceğini söyleyeceğini biliyordu. Yüzünde ufak bir gülümseme vardı. Kapıyı tıklattı. Lord Tywin'in "gir" demesiyle odaya girdi. Cersei babasının karşısına oturdu. "Günaydın Cersei. Sana önemli bir haber vereceğim, kiminle evleneceğin hakkında." Cersei heyecanla babasının kraliçe olacaksın demesini bekledi. Babası konuşmaya devam ettikçe Cersei'nin yüzündeki gülümseme yerini üzgün bir ifade bırakıyordu. "Cersei seni hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum ama bu ailenin geleceği için bu önemli yeni kralımız Tully kızını istedi ve Eddard Stark seni kabul etti. Kuzey kalan tüm krallıktan daha büyük, bu beni kuzeye bağlar ve torunlarım kuzeyi yönetir. Günün birinde senin kızların kraliçe olabilir. Kral ve Lord Stark çok yakın arkadaş ailelerini bağlamak isteyeceklerdir." Cersei babasını her zaman sözlerini tutan bir adam olarak görmüştü ve ona verdiği sözü tutmamıştı. Babasına sinirlenmişti. Ve babasından izin isteyerek odasından çıktı. Kahvaltı etmek istemedi ve odasına geçmedi. Çok geçmeden yola çıkacaklardı. Cersei'nin eşyaları toplandı. 2 gün içinde her şey hazırdı. Babası, halası Genna, küçük canavar kardeşi Tyrion ve yardımcıları onlarla beraber yola çıkmaya hazırdı. Babası yokken Kaya'yla amcası ilgilenecekti. Amcası Kevan ona veda ederken "Bir aslan olduğunu asla unutma" dedi. Cersei Kaya'daki son 2 günü çok kötü geçirmişti ve bunu orada sürdürmemeliydi. Aslanlar güçsüzlüklerini sergilemezlerdi. Evine baktı. Çok fazla anı vardı. Jaimeyle ve annesiyle olan güzel anılar vardı. Winterfell çok uzaktı ve yakınlaştıkça soğuk artıyordu. Yol kötüydü. Cersei burada nasıl yaşayacağını düşünüyordu. O Batı'nın kızıydı. Teni sıcağı ve güneşi seviyordu. Uzun bir yolculuğun sonunda Winterfell'e gelmişlerdi. Tüm kale onları karşılamak için oradaydı. Lord Stark önce Lord Tywin'i selamladı. Ardından "leydim" diyerek Cersei'nin sağ elini öptü. Lord Stark için çirkin denemezdi ama Jaime kadar göz alıcı değildi veya kral kadar yakışıklı değildi ama kendine çeken bir sempatikliği vardı. Cersei belli belirsiz gülümsedi. Ardından yaşlı nine Cersei ve halasına odalarını göstermek için kalenin içine girdiler. Babası ve müstakbel kocası ise kendi meselelerini halletmek için ayrı bir yere geçtiler. Cersei odasına girdi. Kayadakinden daha büyük bir odaydı. Ama orası kadar sıcak değildi. Cersei'nin eşyaları taşındı. Halası ile yalnız kaldıklarında Cersei'nin gözünden yaşlar akmaya başlamıştı. Daha fazla kendini tutamamıştı. Halası ona sarıldı "Cersei bir aslan ağlamaz." -Ben kraliçe olmalıydım, Jaime kral muhafızı olmalıydı, biz birlikte olmalıydık." dedi. Halası onu avutmaya çalıştı "Kendi kalen olacak ve bütün bu toprağı yöneteceksin ve bu tüm krallıktan fazla." Cersei en sonunda ağlamayı kesti. Halası onu yatağına yatırdı. En azından yatak yumuşak ve sıcaktı. "Akşama kadar dinlen, baban seni böyle göremez." dedi ve odadan çıktı. Cersei sadece yattı, uyumadı. Yemeğe inmesi gerekiyordu ve ilk bulduğu elbisesini üstüne geçirdi. Çok uğraşmadan yemeğin yapılacağı salona indi. Cersei babasının karşına oturdu. Lord Stark ona bakmıyordu. Belli ki bu adamın kalbinde biri vardı. Bu Cersei için daha iyi olabilirdi. Cersei de Jaime'yi düşünmeden edemiyordu. Lord çok ciddiydi. Cersei bu adamın kalbini kazanının kim olduğunu merak etti. Ertesi gun bu adamla evlenmesi gerekiyordu. Winterfell leydisi Cersei Stark. Yarindan itibaren bu isimle anılacaktı. Akşam yemeği kısa sürdü ve herkes odalarına çekildi. Cersei uyumak için yatakta bir süre döndü. En sonunda uykuya daldı. Sabah teyzesi Genna'nin sesiyle ayaktaydı. Gelinliğini giydi. . Hizmetçiler saçlarını yaptı. Her sey bittiğinde Cersei mükemmel görünüyordu. Herkes odadan çıktı. Bir sure sonra yalnızdı. Kendine aynada baktı. Mükemmel görünüyordu. Burada güzelliği harcanacaktı. Çok geçmeden kapı acildi ve babası odaya girdi. "Hazır mısın?" Cersei kafasını salladı. "Çok güzel görünüyorsun, Annene benziyorsun." Babasının sesi hüzünlendi. Cersei'nin ellerinden tuttu. "Bir Lannister olduğunu ve benim kızım olduğunu unutma. Kardeşlerin beni yeterince hayal kırıklığına uğratıyor, senin bunu yapmayacağına eminim. Bu adama oğullar ver, Lannister kanına sahip oğullar" Cersei babasına sarıldı. Odadan çıkarken koluna girdi. Tanrılar Ormanı'na kadar beraber yürüdüler. Sept dışında evlenmek Cersei'ye garip geliyordu ama Starklar eski Tanrılara inanıyordu. Eddard Stark üzerinde yüz olan büyük bir ağacın önünde duruyordu. Ve konuşmaya başladı. "Bu kadını kim veriyor?" -Ben Tywin Lannister, Casterly Kayası lordu ve Bati Toprakları koruyucusu" Cersei'nin Lannister pelerinini çıkarttılar ve yerine Eddard Stark gri Stark pelerinini geçirdi. Birbirlerinin gözlerinin içine bakarak yeminlerini ettiler. İlk defa birbirlerinin gözlerinin içine baktılar. Ardından ilk kez öpüştüler. Yumuşak bir öpücüktü. Cersei bu adam için hiçbir şey hissetmiyordu. Aralarında hiçbir şey yoktu. Ve hayatları boyunca olmayacaktı. Ardından herkes büyük salona ilerledi. Cersei Eddard Stark'ın koluna girmişti. Salona girdiklerinde yerlerine geçtiler. İkiside tüm ziyafet boyunca hiç konuşmadılar. Ziyafetin sonunda Lord Stark ve leydi Stark odalarına gitmek için kalktılar. Eddard yatırma törenini yasakladığı için Cersei şükretti. Erkekler gelini odasına gidene kadar soyuyordu, bu utanç vericiydi. Odalarına beraber geçtiler. Simdi Cersei'nin rol yapması gereken yerdi. Cersei bakire değildi. Eddard Stark'ı bakire olduğuna inandırması gerekiyordu. Bir sure İkiside sadece bakıştılar. Eddard Cersei'nin yanına yaklaştı. Ve öpmeye başladı. Bu seferki daha uzundu. "Birazdan olacaklar için üzgünüm." dedi, ardından elbisesinin düğümünü çözdü ve üstünden çıkardı. Elleri nazikçe hareket ediyordu. Eddard kendi üstünü de çıkardı, İkiside sadece iç çamaşırlarıyla kaldıklarında yatağa girdiler. Öpüşmeye devam ettiler. İkiside iç çamaşırlarından kurtulmuştu. Eddard soğuk gözleriyle Cersei'ye baktı. Cersei de ona. Kulağına eğildi "Sadece ilk olacağı için acılı olacak." İlk basta parmağını soktu. Eddard Stark Jaime'den daha büyük ve daha kalındı. Ardından Cersei'nin içine girdi. Cersei kocasına sarıldı. Yanma hissediyordu. Gözleri yaşlandı. Rol yapmasına gerek kalmamıştı. Eddard Cersei'nin gelmesini bekledi. Cersei geldikten kısa sure sonra Eddard tohumlarını Cersei'nin içine bıraktı. İkiside nefes nefeseydi. Eddard Cersei'nin yanına geçti. Ve "Beni affedin." dedi. Ardından kalktı ve yan taraftaki odasına geçti. Cersei'yi yalnız bıraktı. Cersei ise Jaime'yi düşünerek uyuyakaldı.

Ne kadar kendisi ilk bölüm olarak bunu okumasa da bu hikayenin en önemli kısmını oluşturan kişiye teşekkür ederim. "E"

Dişi Aslan ve KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin