-Leydi Cersei Lannister-

316 18 0
                                    

"Jon hayır Jon" Cersei bağırıp oğlunun yanına koştu, nefes alamıyordu. 3. Çocuk, valonqar. Jon yerde hareketsiz yatıyordu ve kafası kanıyordu. Üstat hızla geldi. Jon ölemezdi. "Oğlum yaşıyor mu?" Cersei'nin sesi endişeli çıkıyordu. "Evet, leydim, yaşıyor. Şuan onu temizlemeliyiz ve kafasına bakmalıyım, odama çıkarın," Cersei korkmuş kıza döndü. "Naptın?" , "üzgünüm leydim" "Ne yaptım?!" Cersei kızgındı, hayatında bu kadar kızgın hissettiğini hatırlamıyordu. "Atlara bakmak istemişti birkaç saniyeliğine çiçek toplamak için arkamı döndüm ona verecektim ve döndüğümde küçük Lord yerde yatıyordu." Cersei kızın yüzüne tokat attı. Ardından bir daha, tekrar... Eddard, Cersei'yi sıkıca tutana kadar Cersei tokat atmaya devam etti. Kız kızarmış yüzünü tutuyordu. Eğer Eddard gelmeseydi daha beterini bile yapabilirdi. "Gözümün önünden çekil!" tekrar kıza yakınlaşmayı denedi ama Eddard kollarını Cersei'nin vücuduna kitlemişti. Ardından İkiside üstadın odasına çıktı. Üstat sessizce çalışıyordu. Eddard tekrardan Cersei'ye sarılmıştı. Cersei sessizce Eddard'ın kucağında ağlıyordu. Üstat onlara döndü. "Kafasındaki yara hariç bir şeyi yok."

-Şimdiye kadar uyanmalıydı neden hala uyuyor?"

-simdi ne olacak?" Eddard'ın elleri omuzlarındaydı

-bekleyeceğiz ve onu rahat ettirmeye çalışacağız." ardından üstat yanlarından ayrıldı. Ardından Cersei ağlamaya başladı. Kocasının orada olması umurunda değildi. Oğlu başında bandajla yatıyordu. Çok savunmasız ve küçük görünüyordu. Jon'un ölmesini istediği zamanları hatırladı ve daha da ağladı. Jon ölemezdi. Eddard, Cersei'ye dokunmaya çalıştığında, Cersei kendini geri çekti. "Lütfen git buradan."

-Cers..

-Git, defol. Hepsi senin sucun eğer oğlum benimle kalsaydı böyle olmazdı, DEFOL GİT!!" Cersei Eddard'a kükredi. Eddard bir şey demedi, bir yavru köpek gibi bakarak odadan çıktı. O günün geri kalanında tek başınaydı, Jon'un başında senelerdir yapmadığı bir şeyi yaptı. Bunu en son annesi öldüğünde yapmıştı. Dua etti. Ama Jon hiçbir belirti vermiyordu. Tanrılar yine Cersei'ye sırtını dönmüş gibiydi. Duasını bölen kapının açılması oldu. Eddard elinde yemek tepsisiyle gelmişti. Cersei kendini görmüyordu ama gözlerinin kızardığını biliyordu ve tüm gün bir şey yememişti. Cersei eliyle tepsiyi itti. "Leydim yemeniz gerekli"

-Yemek istemiyorum.

-Cersei böyle yapma, güçlü olman gerek, Jon yaşıyor ve uyanacak." kolunu Cersei'ye attı. Kafasını omzunu koydu. Hiç konuşmadı. Jon'un uyanmasını istedi. Tanrılar yanıt vermedi. İçinden küfretti. Eddard bir piçle döndüğü için, Tyrion annesini öldürdüğü için, rahmi bir çocuk taşıyamadığı için, en yakın arkadaşının ölümüne sebep olduğu için, Jaime ile ayrıldıkları için ve babası onu sevmediği için hepsine küfretti. Gözleri orada kapandı.

Kalktığında Eddard ve Üstat odadaydı. "Şuana kadar uyanması gerekirdi. Eğer simdi uyanmadıysa.." Cersei söze girdi "Uyanacak, o güçlü bir çocuk daha yeni doğmuşken Dorne'dan buraya geldi ve sadece keçi sütüyle besleniyordu. Jon uyanacak omun ne kadar güçlü olduğunu ben biliyorum." Onlar birbirine aitti. Cersei'nin bir oğula ihtiyacı varken, Jon gelmişti. 2 çocuk doğurmuştu ve İkiside ölmüştü ama bu bebeğini kaybedemezdi, onun kanından olmayan, ondan hiçbir şey almamış oğlunu kaybetmeyecekti.

Eddard aksama doğru tekrardan geldi. Cersei'nin yeniden bir şey yemediğini gördü. "Cersei artık yemen gerek!"

-Hayır

-Eğer yemezsen ellerimle yedirmek zorunda kalacağım, kendine bunu yapma."

-Jon olmadan yemek umurumda değil, yemek istemiyorum tek istediğim oğlumun uyanması..." Cersei'nin boğazı tutuldu. Eddard tepsiyi aldı. Ve bir kase çorbayı Cersei'ye yedirebilmek için bir saatini harcadı. "Cersei biraz yatıp dinlenmen gerek, sabaha kadar başında ben dururum." Cersei'nin dünkü siniri geçmişti. "Hayır Eddard uyandığında burada olmalıyım onum bana ihtiyacı var." gözleri yeniden yaşlanmıştı. Eddard yapacağı bir şey olmadığını anlayıp odadan çıktı. Cersei tekrar Jon'un başına geçti ve dua etmeye başladı. Dua ederken Jon'un ateşler içinde yandığını fark etti. Koşarak Eddard'ın odasına gitti. Nefes nefese kalmıştı. Eddard yatağın kenarında oturuyordu onu bu şekilde perişan halde görmemişti. Joffrey olduğunda bile böyle değildi "Jon'un ateşi var." Cersei'nin sesi kotuydu. Eddard üstatla beraber odaya döndü. Üstat Myra'ya banyoyu doldurması söyledi. "Leydi Stark uyumalısınız. Jon'a iyi bakacağız."

-Jon kalktığında uymak için zamanım olacak." simdi değildi, güçlü olmalıydı. Üstadın acıyan bakışları gözünden kaçmadı. . 3 saat sonra Jon'un ateşi yükselmeye devam ediyor. Üstat banyoyu önerdi. Banyo doldurulunca Cersei Jon'u kucağına alıp küvetin içine oturdu. Jon'u göğsüne yakın tuttu. Eddard onları küvetten çıkartana kadar kaldılar. "Titriyorsun." Cersei ıslaktı ve yorgundu ama Jon'un ateşi düşmüştü. "Simdi bekleyeceğiz." Luwin odadan ayrıldı. Eddard kaldı. "Cersei birkaç saatliğine yat eğer dinlenmezsen hastalanacaksın." kafasını salladı. "Hayır, kalktığında beni görmezse korkar."

-Uyanmayabilir?" üzgün bir sesti bu.

Cersei Lord kocasına döndü. "Hayır yaşayacak, uyanacak, biliyorum." Cersei duasına geri döndü. Tek başına dua etmek yetersizdi. Küçükken septasının dediklerini hatırladı. Tanrılardan bir şey istediğinde fedakârlık yapman gerekirdi. Cersei su dünyada en sevdiği şeyi düşündü ve Jaime'nin yüzü belirdi. Sessizce dua etti "Yabancı oğlumu benden alma, Anne oğlumu tekrar sağlığına kavuştur, Baba tüm günahlarımı affet. Yemin ederim bir daha Jaime ile yatmayacağım. Lütfen oğlumu geri verin." tüm umutlarının bittiği nokta buydu. Yetenekleri, altınları hiçbir şey oğlunu kurtaramazdı. Tekrar etti "Bir daha Jaime'yle yatmayacağım, lütfen oğlumu bana geri verin." gözlerinden yaslar akıyordu.

Dişi Aslan ve KurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin