"Yakınlardaki köylere adamlarınızı yollayın!!!" Cersei bağrışla irkilerek uyandı. Bağıran Eddard'tı. Jon'a döndü hala uyuyordu. Aşağı inmeliydi, neler oluyordu? Giyinmek için dolabına yöneldi. Üstündeki geceliği çıkardı. Bordo elbisesini giydi ve bir zamanlar annesinin ona verdiği aslan kolyesini taktı. Jon'a tekrar baktığında uyanmıştı ve ona gülüyordu. Cersei'nin yüzünde ince bir gülümseme oluştu ister istemez. "Aç mısın bakalım?" dedi ve emzirmeye başladı. Aşağıdaki bağrışmaları bir an için unutmuştu. Tekrar Eddard'ın sesini duyduğunda üzerini toplayıp, kucağında Jon'la odadan çıktı. "Tüm kalenin aranmasını istiyorum! Üstat çevredeki köylere kuzgun gönderin!" Meydana indi. Jon'un dadısı Lorda yalvarıyordu "Sadece 5 saniyeliğine gitmiştim lordum ve bebek gitmişti. Lütfen beni affedin." "Eddard!" sesinin ne kadar güçsüz çıktığını fark etti. Eddard onu duymamıştı ama üstat Cersei'ye şaşkınlık içinde bakıyordu. Tekrardan bağırdı "EDDARD!" bu sefer sesinin daha güçlü çıktığını biliyordu, Lord Stark ona döndü. Kucağında kocasını piç çocuğuyla tüm kalenin ortasında duruyordu. "Yalancı! Gece oda da kimse yoktu, Jon'u ağlarken duydum, açlıktan ölüyordu. Bütün gece Jon benimleydi ve senin de nerede olduğunu biliyorum!" Herkes Leydi Stark'a bakıyordu, Cersei Eddard'a baktı. "leydim.. ben" dadı yalvarmak için ağzını açtı. "yarın sabah buradan gidiyorsun, eşyalarını topla, Winterfell'den kovuldun!" Eddard genç kıza hiç bakmadı, gözlerini hiç ayırmadı ve Cersei'nin yanına geldi "Herkes dağılabilir!" Cersei kucağında duran Jon'a baktı ardından tekrar Eddard'a bakarak tebessüm etti. "Cersei... ben.. anlamıyorum..."
-Annesi öldü, bana yalan söyleme Eddard, gerçekten öldü mü?"
-Evet." diyerek cevapladı
-Annesi kim?" Jon gözlerini açtı.
-Sensin Cersei. Onun annesi sensin." Eddard'ın ilk defa bir şeyi bu kadar heyecanla söylediğini duymuştu.
-Hayır, ben değilim, o benim tohumum değil, onu ben doğurmadım, ben yapamıyorum" neredeyse ağlayacaktı.
-Senin sayende yaşıyor. Jon hiçbir sütannenin sütünü beğenmiyor. Bu ay tuttuğumuz 4. buydu. Keçi sütüyle besleniyordu. Üstat ve ben ne yapacağımızı bilmiyoruz.
Cersei kafasını salladı, "o bir piç" kollarındaki bebeğe baktı ve alnındaki kıvırcık saç tutamını geriye itti. "Evet leydim" Eddard biraz daha yaklaştı ve kucağındaki çocuğu almayı denedi. Cersei sıkıca tutuyordu. "Joffrey öldü" derken kocasının gözlerinin içine bakıyordu. "evet leydim" Eddard anlam verememişti. Duruşunu bozmadan Eddard'ın önünde durdu, tüm gücünü bu yabancı karşısında kendini güçlü göstermeye harcıyordu. Eddard Stark onun bir buçuk yıldır kocasıydı ama ona tamamen bir yabancıydı. "çocuğumun uykuya ihtiyacı var. Leydim?" kolundan bebeği aldı. Cersei beklemediği bir şekilde bağırdı "nereye götürüyorsun?"
-Mutfaklara. Yaşlı nine bu gece onunla ilgilenecektir."
-Hayır, ağlayacak biliyorum."
-Odanızdan duymayacaksınız leydim" Eddard soğuklukla söyledi. Cersei arkasından gidemeyecek kadar yorgundu. Gözleri yaşlarla dolmuştu ve canı yanıyordu. Bir an bayılacak gibi hissetti kendini ama bayılmadı. Odasına çıkıp ağlamak istiyordu neden olduğunu bilmediği halde ağlamak istiyordu. Gerçekten bir piçi sevmiş olabilir miydi? Gerçekten bir piçin onun olabileceğine inanmış mıydı? Onu bir Lannister gibi yetiştireceğine?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dişi Aslan ve Kurt
عاطفيةÖncelikle herkese merhaba! Ben Gupse. Büyük bir Cersei hayranıyım. Bu yazdığım ilk fanfiction hikayem. Hatalarımı belirtirseniz sevinirim. Bir kaç GoT hayranı konuşurken aklımdan geçen bir fikirdi bu. Robert Cersei ile evlenmeyi kabul etmeseydi ve C...