*Tanışma*

19.2K 505 62
                                    

Kusursuz olan herşey kusurların kusursurudur.

~4 yıl önce~

Sırılsıklam. Beni şu an tabir eden tek kelime. Dershaneden ayrılalı yaklaşık yarım saat oluyor ve ben hala abiciğimi(!) bekliyorum. Saç diplerimden akıp yüzümde ince bir yol izleyen damla ile beraber sınır krizi geçirmemek adına başka şeyler düşünme çabasındaydım. Abimi parçalamak istiyordum. Yağmurun sırılsıklam ettiği bedenim titreme aşamasına geçiş yapmıştı.

Önünde duran siyah arabayı tanımadığıma kanâat getirip geriledim. Zaten ıslaklıkta çağ atlatmış bedenim arabanın tekerinden sıçrayan su hüzmesi ile daha bir ıslandı. Ciddi anlamda yorgundum ve yüksek bir ihtimal hasta oluyordum. Boğazında ki ağrı bunun en büyük ispatcısıydı.

Son model olduğunu kavradığım arabanın kapısı açıldı ve içinden abim çıktı. Gözlerini kırpıştırarak baktım. Ama hala abim bana yaklaşıyordu şu an indiği arabayı sorgulayamayacak düzeyde idim. Yanıma yaklaşan abime nasıl bir bakış attıysam bir süre yanına yaklaşmayarak bekledi. Ardından yanıma gelerek "Aşkın?!" diyerek temkin ile sordu. Akışını değiştirmeden devam eden yağmurun altında titreyen dudaklarım ile sorumu yönelttim "İstersen biraz daha bekleyebilirim. Ölürüm zaten almana gerek kalmaz." derken ki ses tonuma ben bile hayret ettim. Gereğinden fazla sakin çıkmıştı.

Abim kolumdan tutarken duyduğum gür ve pürüz adına herhangi bir şey barındırmayan ses tonu ile bakışlarım arabaya yöneldi "Yağız oğlum kız sucuk gibi olmuş daha ne bekliyorsun?!" sen böyle konuş ben bir bu kadar daha ıslanırım dememek adına dudaklarımı bastırmak zorunda kaldım. Abim arabaya götürürken ben hâlâ karşımda duran gecenin karanlığında dahi parlayan lacivert gözlere bakıyordum. Tam anlamıyla lacivert di göz rengi.

Abim ceketini omuzlarıma bırakırken sıcak arabanın içerisinde mayıştığımı hissettim. Ne şemsiyem vardı ne de yağmurluğum aslında abimi beklemeseydim bu kadar ıslanmazdım ama beni alacağını söylemiş ve beklemek zorunda bırakmıştı. Abim de lacivert gözlü çocuğun yanında ki ön koltuk da yerini aldığında araba hareket etti. Titremem durmuştu ama hala üşüyordum "Ne suskun kardeşin varmış Yağız?" lacivert ile gözlerimiz dikiz aynasında kesişince ürperdiğimi hissettim. Ta ki abimin sesini duymam ile beraber "Aşkın mı suskun? Yemin ediyorum çenesiyle dünyayı yerinden oynatır!" gözlerimi kısarak abime baktım "Hem yağmurun altında beklet sırıl sıklam et hem de söylen!" lacivert göz kahkaha attığında kulağıma ulaşan nameler mest edici düzeydeydi. Tenimden yayılan ona bakma dürtüsüne karşı koyamayarak kafamı ona çevirdim. Tekrar kulağıma dolan ses tonu ile gözlerimi kırpıştırmak zorunda kaldım "Kız haklı vallaha benimde Yağız gibi abim olsa bende susmam!" beni desteklemesi ensemden sıcak bir sıvının kalbime akış hissini doğurduğunu hissettim. Kollarımı bağlayarak abime bilmiş bir gülüş sundum. Gözlerini kısan abim "Oğlum sen nasıl arkadaşsın Karahan! bir de kardeşim diye geçiniyorum!" aklım sadece Karahan isminde takılı kalmıştı. Karahan ne kadar da güzel bir isimdi.

Eve vardığımızda kalıplaşmış bedenim gevşemiş ve beni rahatlatmıştı. Sıcak arabada uykum da gelmişti. Abim kapısını açıp inerken oturduğum yerden hareket etmedim. Abim kaşlarını çatarak "Burada kalıyorsunuz galiba Aşkın hanım?" mırıldanırken Karahan'ın sesini duydu "Kalabilir Aşkın sen gel benle şu huysuzdan da kurtulursun?" soru soran tınısı her kızı mest edebilirdi. Kafamı iki yana sallayarak "Yakışıklı abimi bırakmam ben!" diyerek dışarı çıkıp abime sarıldım. Karahan gülümsemesini durdurmaya çalışırken öyle bir hale büründü ki abimi bırakıp ona sarılasım geldi. Bir anda keskin hatları ciddileşerek "Beni reddeden ilk kız olarak tarihe geçeceksin." dediği an bedenimde ki titremeye engel olamadım. Soğuktan ya da bedenimde ki kıyafetlerin ıslaklığından olan bir titreme değildi. Ürpermem üzerine abim "İyi geceler Karahan! Aşkın üşüdü gitmemiz gerek!" diyerek gür sesi eşliğinde huzursuzluğunu her zerresi ile belli ederek benimle beraber evimizin bulunduğu apartmana ilerlemeye başladık. Kulaklarına ulaşan teker sesleri ile gittiğini anladım. Abim ile asansöre binerek evimizin bulunduğu kata ulaştık. İkimizde sessizdik. Üşüyordum ve fena halde hasta olacağımın habercisi olan ağrılarımı dindirmek adına hemen eve gitmek istiyordum. Kapıyı çalan ağabeyim ile annem açtı. Beni görmesi ile beraber sert bir ses çıkarıp "Kızım bu halin ne!?" diye fırladı. Sesi ile yüzünü buruşturduktan sonra "Anne dış alıp uyuyacağım abime sor ne soracaksan." diyerek banyoya uçuş sergiledim. Bedeninden akan sıcak suyun eklemlerimi gevşettiğini hissederken kısa ama etkili bir dış armağan ettim kendime.

Duşumun ardından yatağa girdiğimde gözlerimin önüne gelen lacivert göz bebekleri ile gülümsedim. Eğer önümüzde ki her yıl aynı resmi göreceğimi bilseydim bunu yapmazdım...

Merhabalar! Nasılsınız? Ben gayet iyi sayılırım. Yeni bir kitap ile karşınıza çıktım. Bakalım beğenerek misiniz? Yorumlarınızı eksik etmeyin! Seviliyorsunuz :*

Kızıl ElmasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin