Hepinize merhaba Nasılsınız? Ben sizi çok özledim. Neden bölüm atmadığımı hepiniz çok merak ediyorsunuz sanırım. Hemen açıklıyayım. Ben bundan önce Berdel adında bir hikaye yazmıştım. Bilenleriniz illa ki vardır. O zamanlar çok toydum ve hızlı hızlı bölümler atar okuyucularımı bekletmezdim. Sonra şunu farkettim. Acele ile yazılmış bölümler istediğim kalitede değildi. Berdeli yazarken çok mutluydum en güzel okuyucularımı orada tanıdım ve Berdeli yazdığım için hiç pişman olmadım. Sonra kaldırdım düzenlemek adına. Düzenleme aşamasında o kadar hatamı fark ettim ki. Bunlar yanlızca imla ile sınırlı değildi. Okuyucuya aktarmak istediklerimi tam da aktaramamıştım. Bu nedenle Berdeli hala yüklemedim. Aynı şey Kızıl Elmasda olsun istemiyorum. Kurguyu oturtup karakterlerimi özleri ile buluşturmak istiyorum. Bu sebeple bölümler uzun aralar ile geliyor. Bunun yanında okul ve aile gibi problemlerim de var. Bana kızmayın olur mu? Küçük bir alıntı bırakıyorum en kısa zaman da da yazmayı ümit ediyorum. Sizleri kocaman seviyorum.
"Ne kadar garip nefes alıyorsun Lacivert?"
"Garip nefes almak ne ya!"
"Böyle hızlı hızlı kesik kesik." Hırıltılı gülüşü kulaklarımda çınlarken hala yüzümün bir tarafı göğüsüne dayanmış bir şekilde kalp atışını dinliyordum.
"Her zaman böyle değil aslında." Gözlerimi yukarı dikip ona baktığımda o da bana baktı.
"Senin yanındayken böyle oluyor. Ciğerlerim kokundan daha fazla almak için hızlı hızlı hareket ediyor." Utancım yanaklarımı kıpkırmızı ederken kafamı göğüsüne doğru sakladım. Tekrar kahkaha attı.
"Yine kızıl elmas oldun be aşkım!"
Bana ulaşmak için;
Ask fm. :
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Elmas
General Fiction"Karanlıktan korkan birine yapılacak en büyük kötülük onu aydınlıkla tanıştırmaktır. Güzelim. Sana en fenasını yapıp ışıltıyla tanıştırmışlar." "Ben..." "Sen. Ruhunu parmak uçlarından kağıda, oradadan da ışıltıya taşıyorsun." "Üzgününüm." "Öylesin...