Damladan..
Gözlerimi açtığımda nerde olduğumu anlamak için etrafıma göz gezdirdim odamdaydım. Ellerim sızlıyordu. Kaldırıp ne halde olduklarına baktığımda sargılıydı.
Doğrulup bacaklarıma baktım morarmıştı. Üstümde şort vardı. Moraran yerlere krem sürülmüştü. Nazlı yapmıştır her halde.Acısını his etmiyordum. Sanırım krem çabuk işe yaramış.
Ayağa kalktım. Sabah olmuştu. Banyoya gidip rutin işleri hal etdikten sonra odamdan çıkıp aşağıya salona indim. Biri koltukta uyuyup kalmıştı sanırım.
Yaklaştığımda Akın olduğunu fark etdim. Yanlışlıkla onu uyandırırsam bana kızar. Yavaşca geri çekildim. Nazlı nerede acaba? Akının yanından ayrılmadan önce bir şey dikkatimi çekti. KAN. Akının üstünde kan vardı. Hemen yanına yaklaşıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Yaralanmıştı.
Fazlasıyla kan vardı. O da ölecekmiydi. Onu kurtarmam lazım. Ölmesine izin veremem. Ellerim titriyordu. Ne yapa bilirdim? Ona nasıl yardım edecektim?
Sarsarak uyandırmaya çalıştım. Uyanmıyor. Çabuk bir şeyler bulmam gerek. Ceplerini karıştırıp, telefonunu çıkardım. Ama ben bunu nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
Kanlı, titreyen ellerimle telefonu tutmakda zorluk çekiyordum. Telefonu yere bırakıp nasıl araya bileceyimi düşünmeye başladım. Bir az kurcaladıktan sonra sonunda arama yerini bulmuştum.
Kimi aradığımı bilmeden elimin altında ilk numarayı tuşladım. Ses gelmesini bekledim.
"Alo."
Bu Kağanın sesiydi. Ama ona nasıl anlatacağım?
"Alo. Akın ordamısın?"
Etrafıma bakındım. Bir şeyler bulmam lazım.
"Abi bir sorun mu var?"
Telefonu yere bırakıp ayağa kalktım. Salondakı masanın yanına geçip üzerinde ne varsa yere devirdim.Bu seslerden sonra umarım eve gelmeyi akıl ederler.
"Abi evde misin? Lanet olsun cevap ver!"
Lütfen anla Kağan. Çabuk olmamız lazım. Çok fazla kanaması var. Telefonu kapattığını fark etdiğimde artık onun gelmesini beklemekten başka çarem yoktu.
Tekrar Akının yanına geçip ellerimle yaraya baskı yaptım. Ellerimdeki beyaz sargılar tamamen kan olmuştu. Ya ben annemi kurtaramadığım gibi Akınıda kurtaramazsam? Gözlerimin önünde bir kişiyi daha kana teslim edemem. O kişi benim azrailim olsada onun lanet kanda boğularak ölmesine izin veremem. Eğer böyle bir şeye izin verirsem ondan, babamdan ne farkım olur?
Uyandırmaya çalışsamda bir türlü gözlerini açmıyordu. Kaşıda patlamışdı. Bir süre sonra kapıyı biri kırarak içeri girdi. İrkilerek kapıyı kıran kişiye baktım Kağandı. Hemen yanımıza geldi.
"Abi."
Ellerimi ona uzatarak yaralı olduğunu anlatmaya çalıştım. Önce ellerime sonra Akına baktı. Zaman kayb etmeden Akının yanına gelip kolundan kaldırdı ve dışarıya taşımaya başladı.
Arabaya geldiyimizde, Akını arka tarafa yatırdı. Bende yanına geçtim. Kağan sürücü koltuğuna geçip, gaza bastı. Akının başı kucağımdaydı. Hiç açmadı gözlerini bir kere olsun bakmadı. Yoksa o..hayır ölemez!
Kağan bana peçeteler uzatdı."Şunları yarasının üstüne tut."
Hemen alıp yaranın üstüne tutdum. Kağan bir şişe uzatdığında ne olduğunu anlamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
..Azap.. (Mafya hikayesi) TAMAMLANDI
General Fiction""Her şeyden habersiz 17 yaşında bir kız. Suçsuz ve çok masum. Sadist bir Mafyanın ellerinde. Ona neden böyle davrandıklarını bilmiyor... Mafya ona yaptıkları yüzünden pişman olursa, Damla onu affedecek mi??