(medyada Kağan.)
Kağandan..
Akşam olmasını beklemeden çıktım şirketden. Nazlıyla konuşmam lazım. Benim olması için her şeyi yapacağım. İstemese zorla. Ama benim olacak başka yolu yok.
O gözleri beni benden alıyor. Çok garip, eğlenceli ve çok güzel. Ben ne zaman aşık oldum ona hiç bilmiyorum. Arabamı garaja bırakıp eve yöneldim.
Kapıyı Nazlı açtı. Beni görünce yine tedirgin olup gitmek istedi. Kolundan tutup durdurdum. Hemen kolunu elimden kurtardı. Vahşi kedicik.
"Konuşacağız. Odama gidelim."
Gözlerini büyütüp bir adım geri gitdi.
"Ne münasebet? Senin odana niye gelicekmişim?! Sen beni ne sanıyorsun ya?!"
Şu an onu o kadar çok öpmek istiyorum ki. Aklıma gelen edepsiz şeyleri hemen kovup Nazlıya odaklandım.
"Sadece konuşacağız."
Bir adım üstüne gitdim. O da bir adım geri gitdi. Bu böyle devam ederken duvara çarpıb durdu. Ama ben durmadım.
Yandan geçmek istedi elimi duvara dayadım. Diğer yandan çıkmak istedi, bu seferde o tarafı tutdum. Durup gözlerimin içine baktı.
" Seni odama kullanmak için çağıracak kadar şerefsiz değilim."
Yüzü kızarıyordu. Gözlerini kapatıp derin derin nefesler aldı. Yaklaşıp yanağını öptüm. İrkilerek gözlerini açtı. Beni itekleyip kendinden uzaklaştırdı.
"Ne söyleyeceksen burada söyle."
Bu cevabı beni sinirlendirsede sakin kalmaya çalıştım. Ona karşı kaba olmamalıyım.
"Odamda konuşacağız dedim."
Kaşının birini kaldırdı, elini beline yerleştirip hesap sorar gibi duruşu güldürmüştü beni.
"Ne gülüyorsun be?! Ayrıca bende odana gelmeyeceğim dedim."
Gülüşüme son verdim. Bu kızın keçi inadıyla ne yapacağım ben? Alışacak bana. Uzun sürecek ama alışacak. Bu süreçde onu kırmaktan korkuyorum.
Kolundan tutup merdivenlere doğru yöneldim. O da arkamdan geliyordu. Neden tepki vermiyor diye düşünüyordum ki, elimi ısırdı.
Kolunu bırakmamla koşmaya başladı. Hayır anlamadığım nereye gidiyorsun?! Hiç kıpırdamadan kapıdakı koruma Hakana seslendim.
Bir kaç saniye sonra karşımdaydı. Ne isteyeceğimi bekliyordu. Hakanı inceledim de benim kadar olmasa da yakışıklı çocuk. Ben buna Nazlıyı bana getir diyemem. Ya Nazlıya yan gözle bakarsa!!
"Vazgeçtim Hakan. Sen geç yerine. "
Başıyla onaylanıp gitdi. Nazlıyıda kendim yakalayacağım artık. Aşağıya indim. Mutfağa girdim. Hizmetçiler yemekle uğraşıyorlardı.
Tam çıkacaktım. Hepsinin yüzünde bıyık altı bir gülüş sezdim. Kesin burdaydı vahşi kedicik.
"Nazlı burdamı?"
Burdaydı emindim. Ama hizmetçilerin tam olarak nerede olduğunu söylemesini bekledim. Birinin gözü masanın altına kayınca anladım masanın altında olduğunu.
Yok artık ya. Keçi inadı yüzünden girdiyi deliklere bak. Masaya doğru yaklaştım. Örtüyü kaldırmamla diğer tarafdan çıkıp koşmaya başladı. Konuşmayı da ihmal etmiyordu tabi.
"Ya siz ne biçim insanlarsınız? İnsan böyle oyun bozanlık yaparmı? Niye söylüyorsunuz yerimi?!"
Hemen arkasından koştum. Yukarı kata çıkana kadar yavaş gitdim. Odamın önümden geçerken yetişip arkadan sarıldım. Çırpınmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
..Azap.. (Mafya hikayesi) TAMAMLANDI
General Fiction""Her şeyden habersiz 17 yaşında bir kız. Suçsuz ve çok masum. Sadist bir Mafyanın ellerinde. Ona neden böyle davrandıklarını bilmiyor... Mafya ona yaptıkları yüzünden pişman olursa, Damla onu affedecek mi??