TEŞKİLAT

Bölüm 24 - ÖZÜR DİLERİM

Merhaba arkadaşlar kısa bir aranın yeni bölümle karşınızdayız. Bu TEŞKİLAT'ın sondan bir önceki bölümüdür. Desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ediyoruz.

Son iki bölümü en başından beri desteklerini esirgemeyen, yorumları ve oylarıyla bizi yalnız bırakmayan özellikle iki kişiye ithaf etmek istedik.

Final bölümümüz cuma günü yayınlanacaktır. Cuma günü görüşmek üzere.

YANKI

Toparlanıp ilk başta ışınlandığımız binaya gelmiştik. Yol boyu hiç kimse tek kelime etmemişti. Ben, Evren Kara, Barlas ve Nola binada bekliyorduk. Eva, Seçkin ve Ilgaz da ekibinin kalan üyelerini almaya gitmişlerdi.

Barlas köşede yere oturmuş dizlerini karnına kadar çekmişti. O da en az bizim kadar şok olmuştu. Evren Kara , Nola ve ben de diğer tarafta kafa kafaya vermiş konuşuyorduk. Nola, "Bunu bize söylemeyi düşünüyor muydun?" diye sordu Evren Kara'ya.

Kadın iç çektikten sonra, "Hayır." dedi. "Olayların bu noktaya geleceğini aklımdan bile geçirmezdim."

"Peki babası kim?"

Evren Kara ellerini göğsünde kavuşturdu. "Bu eski bir mesele Nola, konuşmak istemiyorum ayrıca şu an bir önemi yok."

Sakalımı sıvazlayıp, "Peki şimdi ne yapacağız? Kayıp ekibi bulduk sayılır. Kletensiyumu alıp Kenan Komutanın eline mi bırakacağız?"

Evren Kara gözlerini kısıp etrafına bakındı. Onun da kafası karışıktı belli ki. "Bilmiyorum. İnan bunu yapmak benim de hiç içimden gelmiyor ama bir anlaşma yaptık. Kenan Komutan tehlikeli birisi. Onu öyle kolayca atlatamayız. Öbür tarafta tüm tedbirini almış bizi bekliyordur."

O sırada aklıma bir fikir gelmişti. "Evet öbür taraf gidersek direkt Kenan Komutanın kucağına düşeriz." Evren Kara bir fikrim olduğunu anlamıştı. Eliyle saçını kulağının arkasına atıp bana dikkat kesildi. "Ama o da buraya gelirse direkt bizim kucağımıza düşer."

Nola, "Tamam da onu nasıl buraya getireceğiz?"

"Nola, iyi düşün. Kenan Komutan neyin peşinde? Kletensiyum." Nola kafasını sallayarak onayladı. "Peki Kletensiyum kimde? Bizde."

"Evet ama anlaşmaya uymazsak zaman makinesini kapatır biz de buraya sıkışır kalırız." Nola kafasıyla ilerde oturan Barlas'ı işaret etti. "Ve biz de gittikçe kafayı yeriz."

Nola'ya cevap vermeden gülümseyerek kafamı sağa sola salladım. "Makineyi kapatamaz." O sırada Evren Kara neyi kastettiğimi anlamıştı. Yüzünde hafif bir tebessüm belirdi ama Nola anlamamıştı, "Neden kapatamasın ki?"

Evren Kara elini Nola'nın omzuna attı. "Çünkü kızı da bizimle."

Evren Kara, Nola'ya Eva'nın Kenan Komutanın kızı olduğunu söyleyince Nola hayretini gizleyemedi. O da şaşırmıştı ama daha sonra bunun o kadar da şaşırtıcı bir şey olmadığını düşündü. Demet Teşkilat için çalışıyordu. Kenan Komutan da askeriye adına Teşkilatla ortaklık yapıyordu. Nola kafasını eğip fısıldayarak, "Peki Kenan Komutan, Demet'in öldürüldüğünü öğrenince ne olacak?"

"İşte Kenan Komutan tam da bu yüzden buraya gelecek. Barlas'ın Demet'i öldürdüğünü öğrenmesini sağlayacağız. Öğrenince buraya gelecek. Biz de onu burada hazır bekliyor olacağız." diye cevap verdim.

EVA

Ekibin diğer üyelerini de saklandıkları yerden almış Yankıların yanına gelmiştik. Nola'nın kardeşi de yanımızdaydı. Kayıp dört kişi gibi o da oldukça heyecanlıydı. Seçkin beni ve aldığımız dört kişiyi bırakıp, Ilgaz'la ikisi Maden İşleri Müdürlüğünden çaldıkları haritada gösterilen Kletensiyum rezervlerine gideceklerdi. Arabadan inice direksiyondaki Seçkin'in camından kafamı uzatıp, "Dikkatli olun." diye uyardım. Benim bu uyarı yapmamın bir önemi yoktu belki de ama nedense yapmak istedim. Bana kendimi iyi hissettirdi. Bu takımın bir parçası olduğumu hissettirdi.