-On Sekizinci-

3.4K 282 46
                                    

Akşamın solgun ışıkları uykumdan uyandırdı beni. Gözlerimi kırpıştırdım, hızla doğruldum ve nerede olduğumu henüz anlayamadan üzerimdeki battaniyeyi fırlattım. Battaniyeye ihtiyacım olmazdı benim. Ben hiç üşümezdim, ama üzerimde hiçbir şey olmadan uyuyunca kendimi çok savunmasız hissediyordum.

Gerinip esnedim. Nerede olduğumu hala bilmiyordum. Hatırladığım en son şey bir patlama, Jung Hee'nin alev topuna dönmesi ve Taehyung'un kucağında uyumam.

Sanırım burası Taehyung'un eviydi.

Ayaklarımı yataktan sarkıttım ve yerdeki terlikleri ayağıma geçirdim. Popomu yatakta kaydırarak ayağa kalktım.

O sırada odaya Taehyung girdi. ''Selam Jimin,'' derken, kapıya bir tekme atarak kapanmasına neden oldu.

Sırıttım. ''Şimdide bana tecavüz etmek için mi kaçırdın ha?''

Taehyung kaşlarını çattı. ''Bir sürtük olduğunu biliyorsun, değil mi? Bu kadar zor bir durumda bile sana nazik davranmaya çalışıyorum, ama sen hala beni çileden çıkarmaya çalışıyorsun.''

''Yani arkadaşımla beni öldürmek istediğini göz ardı edip, bir şey yokmuş gibi seninle arkadaşlık etmemi mi istiyorsun?''

''Önce sen kan döktün,'' dedi. (Burada depodaki çalisanlarindan bahsediyor :P)

''Çünkü ben arkadaşlarından daha güçlüydüm. Şu at gözlüklerini çıkart Taehyung ve gerçekleri gör. Buraya öpüşmek ya da koklaşmak için gelmedik.''

''Neden geldik?'' diye sordu Taehyung. ''Rövanş yapmak için mi? Geçen sefer iyi bir oyun çıkartmadığını söylemek zorundayım.''

''Bilemiyorum. Salak çeteni yok ettim.''

Taehyung kıs kıs güldü. ''Bundan nasıl emin olabilirsin ki?''

Gülümsedim. ''İnsanların yalan söyleyip söylemediğini anladığımdan şimdi emin oldum. İşte senin sahip olmadığın bir yeteneğimi daha görmüş oluyorsun. Geride sadece senin kaldığını ikimiz de gayet iyi biliyoruz.''

''Ne olmuş? İhtiyaç duyduğum anda yenilerini işe alabilirim.''

''Niye ihtiyaç duyasın ki? Emir verilecek birilerini etrafında görmek için mi? Yaptığın işe şöyle mantıklı bir yaklaşım sunarsan, işe yaramadığını sen de göreceksin. Herkesi avcı yaparsan, avlayacak avı nereden bulacaksın?''

Taehyung hafifçe şaşırmıştı. Akıllıydı ama bilge değildi. İstekliydi ama miyoptu, bir sonraki adımın ne getireceğini göremiyordu. Ardından herzamanki gibi öfkelendi. Tavırları volkan lavları gibi aniden parlıyordu. Mantık, yabancı olduğu bir şeydi.

''Şu cadı sesinle kafamı karıştırmaya çalışıyorsun,'' dedi. ''Güzel zaman geçiriyorum ve önemli olan tek şey bu.''

Kapıya doğru gitti ve dışarıya çıktı.

Homurdandım. ''En azından önceliklerinin ne olduğunu anlamış bulunmaktayız.''

Ben de dışarıya çıktım ve merdivenlerden aşağıya inerek kanepeye oturdum. Önümdeki kitabın bir sayfasını açtıp okumaya başladım.

O sırada mutfaktan Taehyung çıktı. Canım o kadar sıkılıyordu ki Taehyung'u sinir etmek istiyordum.

Taehyung'un gözlerinin içine bakarak ıslık çalmaya başladım.

Bana baktı ama herhangi bir tepkide bulunmadı. Suyla doldurduğu bardağı kafasına dikmekle meşguldü.

Taehyung artık sinirlenmeye başlamıştı, bana doğru bakarak ''Ne yapmaya çalışıyorsun?'' diye sordu.

Cevap vermek yerine ıslık çalmaya devam ettim.

Cinsel dürtüleri harekete geçiren notayı çalmaya başladığımda havaya yayılan enerji, Taehyung'un yıllardır kurmuş olduğu ama şu ana kadar gerçekleştiremediği cinsel fantazilerini harekete geçirmişe benziyordu. Ona daha da yaklaşmış ve kafamı omuzunun üzerine koyarak vücudunu titretmeye başlamıştım. Sinir sistemini olduğu gibi, sonunda cinsel dürtülerini de alarm durumuna geçirmeyi başarmıştım.

Taehyung herhangi bir tepkide bulunmadı. Sadece hınzır bir sırıtış, ama ondan öte bir şey yoktu. Düşündüğü tek şey benimle sevişmekti. Ben onun hayatı boyunca sahip olamadığı lise aşkıydım, onun elini bile tutamadığı erkek arkadaşı ve asla sahip olamadığı her şeydim.

Yumuşak bir ses tonuyla, ''Benim gibi bir erkeğe asla sahip olamadın,'' dedim.

Başka bir nota. Başka acımasız bir okşama.

Taehyung dudağını yalıyordu.

''Benim gibi birine asla sahip olamayacaksın,'' diye fısıldadım.





















Okullar yüzünden artık geç YB gelicek :(

Vote ve Yorum unutmayın...

LOVE MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin