Ingress

21.1K 798 126
                                    

Ve birden çıkan bir Min Yoongi hikayesi. Aslında hiç aklımda hayalimde yoktu ama birileri hiç ona ithaf edilen bir Yoongi hikayesi olmadığını söylediğinde, böyle birşey yapmak istedim. :)))Yani içimden geldi. Biliyorum biliyorum, benim hikayelerim çok güzel olmaz ama, stimulusen canım idare et artık :')) Bir de, başlarda anlaşılmaz ve basit gelebilir ama gittikçe güzel olur umarım. Hadi iyi okumalar:)

26 Kasım 2012
08: 30 am

Bugün, seni gördüğüm günün üzerinden tam bir ay geçti. Daha dün gibi aklımda. Küçük pembemsi dudakların, yorgun bakan gözlerin, küçük sayılabilecek şekilde düzgün olan burnun ve alnına dökülen siyah parlak saçların. Otobüse her üçüncü duraktan binişimde, içinde seni görüyordum. Seni ilk defa gördüğüm gün, şans eseri ki oturduğun koltuğun karşısı boştu ve ben oturmuştum. O zaman görmüştüm seni ilk defa. Yanlış anlamaman için, sürekli yüzüne bakamadığımdan ilk gün aklımda kalan sadece, etrafa yorgun ve anlamsız bakışlar atan gözlerin olmuştu. Otobüse senden sonra bindiğim ve senden önce indiğim için, nereden geldiğini ve nereye gittiğini anlayamamıştım. Küçük gözüküyordun ama bir liseli gibi de durmuyordun. O günden sonra, her sabah seni görmeye başlamıştım ve bu, seni daha çok görme isteği uyandırmaya başlamıştı bende.Aşk değildi benimkisi, biliyordum. Sadece monoton hayatımda, tatlı bir heyecan olmuştun. Gözlerini sadece ilk gün görmüştüm ama sorun değildi. Çünkü otobüse her bindiğimde sen müzik dinleyerek uyuyor oluyordun. Aslında gözlerinin kapalı olması daha iyiydi, çünkü zaten senin varlığını hissetmek bile sebepsiz bir şekilde heyecanlanmama neden oluyordu.
Günlük tutmak, bu güne dek çocukça bir fikir gibi gelirdi fakat şu anda yaptığım şeye tezat bir fikir. Buna alışmak zor olacak ama sadece yapmak istedim. Çünkü bir şeyler içimde kalacağına, sana anlatır gibi günlük yazmak mantıklı geldi. Saçma geliyor kulağa değil mi? Ömür boyu sürmeyecek ya. Sen otobüse binmeyi kestiğinde, günlüğü yakacağım.
Çünkü bu sadece çocukça bir heves, öyle değil mi sence de?

~Şubat 2014~

Derinden bir nefes vererek eskitme siyah bir deriyle kaplı olan defterin, şimdi okuduğu sayfasını çevirdiğinde yaptığı şeyin doğruluğunu ölçtü kafasında bir süre. Başkasının duygularını döktüğü bir yazıyı okumak yanlış bir hareketti, biliyordu. Fakat defterin sahibini tanımıyordu ve ona ulaştırabileceği bir bilgi de bulamamıştı defterin üzerinde. Kimseye de anlatmayacağına göre, canı sıkıldığı zamanlarda okumasında bir sorun yoktu. Yani o, öyle düşünüyordu.

Umarım daha güzel bölümler yazabilirim. :)) 

MAEIL [ Min Yoongi ] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin