third page

7.3K 655 36
                                    

10 Aralık 2012
08:00 am

Tanrım... Bu günüm hiç başlamadan, öleceğimi sandım bir an. Ne mi oldu? Tabi, Fransızca öğretmenimiz gelmeden hemen hatırlatayım. Ah, bundan bahsetmemiştim hiç değil mi? Yani, Gangnam'daki tek Fransız lisesine burslu olarak gittiğimden. O yüzden hergün Seoul'den oraya gidiyorum. Dediğim gibi, okulumu sevmezdim ama, her sabaha seninle başlamak okula gitme isteğimi artırıyor.
Her neyse, yine konudan saptım. Ne olduğunu hatırlatacaktım. Otobüse bindiğimde, her zamanki gibi gri kulaklıklarını takmış uyuyordun. Ben yine karşına oturmuştum ve yine kendimi, birden seni izlerken buldum. İneceğim durağa yaklaştığında otobüs, arkadan hızla gelen ambulans yüzünden olmalı ki, ona yer açmak için direksiyonu sola kırdığında, soldan gelen mini arabayı geç gördüğü için ani bir firenle durmuştu. Tabi sen de, gözlerini açıp istemsizce öne doğru savrulduğunda, ödümün yüreğimde kopup, beni zehirleyerek öldürdüğünü düşünmeye başlamıştım. Ama sen, hiç birşey demeden geriye yaslanıp tekrar gözlerini kapattın. Yani, hiç birşey olmamış gibi tekrar nasıl uyuyabildin anlamaya çalışıyorum. Ben hala olanların etkisinden çıkamadığımı fark ettiğimde, inmem gereken durağı çoktan geçtiğimizi anlamam uzun sürmemişti ve anlar anlamaz hemen yerimden fırlayıp seyir halindeki otobüsü zorla durdurdum ve inip gerisin geri metrelerce geride kalmış olan durağın olduğu yere var gücümle koşmaya başladım. Ve okula geldiğimde, morarmaya yüz tutmuş bir yüze, aralık ayında olmamıza rağmen terden sırılsıklam olmuş bir vücuda sahiptim. Dersin başlamasına üç dakika vardı ve Fransızca öğretmenimiz henüz gelmemişti. Arkadaşlarım halime gülerken, neden deli gibi koştuğumu düşünüyordum. Derse yarım saat geç kalmayı umursayan biri değildim ve öylesine kaçar gibi koşmamın sebebi kesinlikle sendin.
Ben bırak koşmayı, dokunmasalar yatağından kalkmayan bir kızım. Hiç böyle heyecanlı hissetmemiştim.
Tekrar teşekkür ederim.
Hayatıma kattığın heyecan için.

Şubat 2014
Elinde tuttuğu eskitme siyah deriyle kaplı defterin, biraz önce okuduğu üçüncü sayfasını çevirip dördüncü sayfasına geçti. Bir yanı hala bu yaptığ şeyin yanlış olduğunu söylese de o, canı sıkıldığı boş zamanlarında yatağında oturur vaziyette ve elinde defterle buluyordu kendisini. Derin bir nefes aldı ve seslice verirken arkasına yaslandı. Okumak istiyordu. Ne gibi bir zararı olabilirdi ki bunun. Sadece okuyacak ve sonra da kimse görmeden atacaktı.

MAEIL [ Min Yoongi ] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin