"Hyung, neyin var?""Yok bir şeyim." Liderin sorduğu soruya gergince cevap verdiğinde, herkes susmuştu. Yoongi kendisini dinlenme odalarındaki saçlarıyla hemen hemen aynı renkteki deri koltuğa attığında, diğerleri tekrar kendi işleriyle uğraşmaya başlamışlardı.
"Sanırım gergin?"
"Hayır, hyung sahneye çıkarken hepimizden daha rahattır. Bu, başka birşey." Yoongi, Jimin ve Taehyung'un konuşmalarını duyuyordu ama birşey dememişti. Gözlerini kapatıp, zamanın akıp gitmesini bekledi bir süre.
Konserin başlamasına kırk beş dakika vardı. Hepsi hazırdı. Sadece konser saatini bekliyorlardı. Alandan gelen hayran sesleri heyecanlandırsa da, onu beklerkenki heyecanını hiçbir şey bastıramıyordu. Sadece defteri okuyup atacaktı. Böyle olacağını bilemezdi. Okudukça karşısına çıkan tesadüfler, onu bu denli etkilemişti. Onun saf düşüncesi sevdirmişti kendisini Yoongi'ye. O, Yoongi için gerçekten benzersiz bir hayrandı. Sadece Suga'nın değil, Yoongi'nin de hayranı. Bunu o da söylemişti. Yoongi gülümsediğinde, yanında duran telefonunu eline alıp saate baktı. Konserin başlamasına yirmi dakika vardı. O günden sonra mesajlaşmamışlardı. Yoongi çok meşgul olduğu için atamamıştı ama o da atmamıştı. Arkadaşları odadan çıkıp beklemek üzere konser alanının oraya gittiklerinde, uygulamaya girip mesaj atmak için parmaklarını klavyede gezdirdi. Zira geç olmadan gelmeliydi. Böylesi daha iyi olurdu.
gawsuga: Hey, nerede kaldın?
On beş dakika kaldı.
Umarım geç kalmazsın.
Sıkıntıyla nefes verdikten sonra birkaç saniye telefona baktı ve cebine koyup yayıldığı koltuktan kalktıktan sonra, iyice gerilerek odanın içinde sakin gözükmeye çalışarak yürümeye başladı. Cebindeki titreyen şeyin, telefonu olduğunu anladığında vakit kaybetmeden çıkartıp gelen mesaja tıkladı.
stimulusen: Arkadaşınız bu sabah Seoul meydanında karşıdan karşıya geçerken kaza geçirdi. İsterseniz Özel Seoul Hastanesinde onu ziyaret edebilirsiniz. Ben sorumlu hemşiresiyim. İyi günler.
Okuduğu her bir kelimenin ardından, başından aşağı bir kova kaynar su boca edilmiş gibi hissediyordu. Beyni yanıyordu ve birşey düşünemiyordu. Donmuştu adeta. Yoongi, ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Geçirdiği bir şok dalgasından sonra yüzüne yayılan korku ve endişe, onu daha da korkunç gösteriyordu. Saate baktı, konserin başlamasına on dakika vardı. Hastane konser alanına uzak olamazdı, çünkü ikisi de merkezdeydi. Gidip, onun yaşadığını gözleriyle görerek emin olmak istiyordu. Bir yandan da ne diyerek çıkacağını düşünüyor, çıksa da dışarıda onu bekleyen tehlikeye, kendisi hiç önemli değildi ama, grup arkadaşlarını atamayacağını da biliyordu. Yoongi, ilk defa arada kalmış hissediyordu. Ama onu her haliyle, samimi bir şekilde seven birisini bulmuşken, kaybetmek istemiyordu...
Y/N: KKK^^ Psikolojim bozuk evet, o yüzden böyle yazdım jdsjssjs kötülük yapmazsam içimde kalırdı sorry ㅋㅋㅋ Içimdeki küçük Iseul "Ölümlü Finaller!" diye bağırıyor da aslında jdjddjdkdjd ben hala karar veremedim. Ķkk jdsjssjs Neyse, finalde görüşürüz ınş. ;* ♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAEIL [ Min Yoongi ] ✔
Fanfiction"Seni uyurken izlemeyi özlediğimi anladığımda, geç olmuştu." "Beni uyurken izlemen için, sana izin vereceğim." [[ 17.02.2016 -> 18.03.2016 ]] to @stimulusen by @swaggerdandy | Tüm Hakları Min Yoongi'nin Okuduğu Günlükte Saklıdır