twenty-fifth page

4.7K 521 26
                                    

24 Mayıs 2013
11:58

Sınavlarım bitti sonunda. Aklım seninle meşgulken biraz strese girdim ama sorun değil. Başardığımı düşünüyorum.
Her neyse, sınavların bitmesinin verdiği rahatlıkla, okula gider gibi evden çıktım ve Big Hit'in yanındaki kafeye gittim. Belki orada çalışma ihtimalin de vardı. Kafeye girip oturdum ve beklemeye başladım.
Dakikalar geçtikçe zaman ağır çekimdeymiş gibi yavaş akıyordu sanki. Bir saat olduğunda ise, gelmediğini görünce tüm cesaretimi toplayıp hesabı vermeye gelen garson kıza seni tarif ederek orada çalışıp çalışmadığını sordum ve o bana çok komik birşey sormuşum gibi güldü. Daha sonra senin orada çalışmadığını söyledi. Eğer bunları söyleyecek kadar bilgiye sahipse, nerede olduğunu da bilir diye seni nerede bulabileceğimi sordum. Bana neyin olduğumu  sordu ve ben 'hiçbir şeyi' diye cevap verdim ve o da, onu bana söyleyemeyeceğini söyledi.
O an yalan mı söyleseydim acaba diye geçirdim içimden ama yalan, benim becerebileceğim birşey değildi. Hiçbir zaman da olmadı. Daha sonra aklıma, seni takip ettiğim gün geldi, buraya girmiştin. Kız arkadaşın olma ihtimali çok yüksekti. Teşekkür edip, dalgın ve ne düşündüğümü bilemez bir şekilde çıkışa doğru ilerlerken birisine çarpınca durmak zorunda kaldım. Onun özürlerini duyunca başımı kaldırıp, benim hatam olduğunu söyleyip biraz önce açılan kapıdan çıkmak için harekete geçtiğim sırada aklıma gelen şeyle başımı tekrar çevirip, çarptığım çocuğu aradım.
Ve sonunda onu, sipariş verirken gördüm. Sana göre hafif kiloluydu ve siyah saçları vardı. Ayrıca, sürekli gülümsüyordu. Fakat beni kendimden geçirten asıl şey onun tipi değil, onun yanındaki arkadaşlarının arasında senin oluşundu.
Seni görmüştüm.
Sen yine ve hala beni görmesen de.
Ve sen, gülümsüyordun.
Tanrım. Sen gülümsüyordun.
Bana değildi farkındaydım ama yine de mutluydum.
Bir kaç dakika önce titreyen bacaklarım kendine geldiğinde, kapının önünde dikilip daha fazla dikkat çekmemek için çıkmak zorunda kaldım. Eve gidene kadar, kalbimdeki ritim bozukluğunun geçmesi için dua ettim. Tanrım, o gülüşünü sen görsen, sen de kalpten giderdin bence.
Ölmek için çok genç değil miyim sence de?

Y/N: Son iki bölüm... Neye olduğunu söylemeyeceğim. Kabul ediyorum, kötüyüm kkk^^  Neyse, umarım uyumayanlar vardır, çünkü uykusu kıymetli olan ben, uyumadım ve yb yazdım hssjsjsjsj ♡

MAEIL [ Min Yoongi ] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin