happy end!

8.5K 627 253
                                    

   Yoongi daha fazla düşünemeden, ayaklarına itaat edercesine kapıya doğru sürükledi kendisini. Açmak için elini kapının kulpuna uzattığı sırada, hızla açılan kapı sayesinde refleks olarak hızla geriye çekilmişti. İçeriye nefes nefese giren, dalgalı saçları omuzlarından aşağı dökülen zarif ve güzel kız, karşısında birden Yoongi'yi gördüğünde ne yapacağını bilemez bir şekilde ona baktı birkaç saniye. Yoongi ise, aklındaki düşünceleri toparlayıp, onlardan emin olmak için karşısındaki gözlerini üzerinden çekemediği kıza bakıyordu.

"Şey, özür dilerim. Ben, " Düşündü. İsmini bilmediğini hatırladığında, ona beklentiyle bakan Yoongi'ye dönerek tekrar konuştu.

"Ben, birisinden bir emanetimi almaya gelmiştim. Yani, burada olacağını söylemişti." Gözlerini odada gezdirirken konuştuğunda, Yoongi duyduğu sözlerden sonra, korktuğu başına gelmediği için bir an ona sarılmak istese de, tutmuştu kendisini. Aslında o mesajın neyin nesi olduğunu çok merak ediyordu. Ve aslına bakılırsa, Yoongi o 'birisinin' kendisi olduğunu nasıl açıklayacağını da bilmiyordu.Saate baktığında daha yedi dakika vardı. Düşüncesine göre, bir şeyler açıklayabilirdi. Sorun, nasıl başlayacağıydı. Ve Yoongi, genç kızın bakışları arasında direkt giriş yaptı.

"Günlük?" Gözlerini birkaç saniye kapatıp tekrar açtığında, genç kızın şaşkın bakışlarıyla karşılaştı. Bunu bekliyordu zaten. Hatta daha fazlasını bile bekliyordu. Geriye doğru adım attı ve makyaj dolabının üst rafında sahibini bekleyen deftere uzanıp eline aldı ve tekrar bir çift şaşkın göz arasında önüne dönüp ona baktı.

"Şimdi inandın mı?... Eun Byeol."  Mesajda geçen konuşmalara kanıt sunmak istiyor gibiydi. Sakince genç kıza baktığında, tekrar ve tekrar duymak isteyeceği o naif sesi duydu.

"Rüyadayım değil mi?" Byeol gülümseyip tekrar devam etti.

"Hemen her gece olduğu gibi yine rüyama girdin ve böyle konuşup geri gideceksin." Byeol, yaşaran gözlerini umursamadan bakarken, Yoongi gülümsemeye çalışarak cevap verdi.

"Hala inanmıyor musun?" Byeol başını salladığında, Yoongi dudağının sağ köşesini kıvırarak güldü ve tekrar konuştu.

"Eğer biraz daha inanmazsan, farklı bir şekilde inanmanı sağlarım. O zaman inanırsın fakat geç olur, çünkü kalpten gidersin. Bunu da ben istemem. Bu yüzden artık inansan iyi olur." Yoongi son cümlesinden sonra gülümseyerek baktığında, Byeol karnında bir şeylerin hareketlendiğini hissetmişti. Ve şimdi inanmıştı. Çünkü Yoongi, rüya olamayacak kadar yakınındaydı ve gülümsüyordu. Birden aklına mesajlaştıkları gün gelince, utandı. Günlüğünü hala bulamadığı için sinirliydi ve umarsızca konuşmuştu. Ayrıca, Min Yoongi'nin ona mesaj atabileceğini düşünerek kafayı yemiş gibi görünmek istemezdi. Bu yüzden inanmak istememişti belkide. Ama şu anda karşısında duran kişi, mesajda konuştuğu kişiydi. Yani, Min Yoongi. Ellerini daldırmak istediği yeşilimsi saçlarıyla, gülümseyerek karşısında duruyordu. Ne söyleyeceğini bilemese de, konuşmak için dudaklarını aralamıştı ki Yoongi'nin özlediği sesini duydu. Geldiğinden beri duyuyordu ama yeni idrak ediyordu.

"Asıl merak ettiğim şey, neden geç kaldın? Sana mesaj atmıştım." Byeol birkaç saniye Yoongi'ye anlamaya çalışır gibi baktıktan sonra cevap verdi.

"Ah, aslında erken gelmiştim fakat lavaboda herkesin buradan çıkmasını bekledim." Yoongi bu cümlelere gülümsemişti, çünkü onu tanıyordu artık ve Bangtan'a gözükmek istemediğini tahmin etmesi zor olmamıştı.

"Telefonumu da sınıfta unuttuğum için, arkadaşımı yakınlardaki bir telefon kulübesinden arayıp onu getirmesi için rica ettim." Yoongi mesajda bahsedilen kişinin Byeol olmadığına içten sevinse bile bunu belli edememişti. Eğer arkadaşının kaza geçirdiğini duyarsa kendini suçlayabilirdi ve burada durmazdı zaten. Bu yüzden, biraz bencil davranacaktı ama durumu ona konserden sonra açıklayabilirdi. Daha sonrasında ise, sanmıyordu ama, eğer kızarsa Byeol'e kendisini affettirebilirdi. Konsere üç dakika kalmıştı zaten. Onunla son olmamasını dileyerek, son dakikalardaki son cümlelerini söylemek için harekete geçti. Beklentiyle gözlerine bakan Byeol'e baktı ve boğazını temizledikten sonra konuşmaya başladı.

MAEIL [ Min Yoongi ] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin