Aras Sevda'nın bakışlarını ondan kaçırdığını farkettiği anda Kemal beye döndü ve:
" Müdürüm şirkette epey değişiklikler olmuş ta bizim haberimiz olmuyor." Sonra ses tonunu dahada kısarak "kim bu hatun?" Dedi.
Kemal bey söz konusu Sevda olunca daha hassas davranıyordu ve " Arascığım burada bu akşam çok güzel Hatunlar var. Sen istersen Başkasına yönel. Sevda'nın bu konularda tecrübesi olduğunu sanmıyorum." Dedi. Kemal beyin hafif espirili cevabı Arası dahada meraklandırmıştı "Orası hiç belli olmaz be Müdürüm "dedi.
Daha sonra Aras bey masadaki tüm oturanlara elini uzatarak kendini tanıttı. Masadaki erkeklerin bir kısmı tamamen ayağa kalkarken bir kısmı hafif toparlandı. Sevda'nın elini tuttuğu anda gözlerinin içine derin derin baktı ve avucundaki narin eli daha sıkı tutarak:
"Siz Sevdaymışsınız" Aras beyin ses tonu dahada ciddileşiyordu. Sevda da o anda sadece " evet, efendim" demekten başka bir şey diyememişti. Aras bey bir kez daha tekrar ederek: " Sevdaa, sizi ziyarete geleceğim" deyip, elini bir Sıkma hamlesinde daha bulunarak diğer masalara geçti.
Bu duruma hemen yanında oturan Sibel Şahit olduğundan çok moralsizdi, ama kalbi o kadar temizdi ki neye niye kızdığını hiç saklamaz dı.
"Ay küçük veliahtım, Onuda kaybettim" diye hayıflandı. Sevdada Sibelin bu yorumuna kızmıştı: "Saçmalama Allah aşkına. Lütfen Sibel ya." Sevda'nın gergin olduğu her halinden belliydi. Bu ne hayâsızlık, bu ne aymazlıktı. Koskocaman şirketin varislerinden biri olan 'küçük veliaht' nasıl olurda bu kadar insanın içersinde bu kadar boş laflar söyleyerek, bir çalışanını herkesin gözü önünde böylesi rencide edebilirdi. Sevda'nın bu kızgınlığına Sibelden yine bir yenilir yutulur cinsten olmayan yorum gelmişti:
"Ay kız niye. Herkesin içinde söylemesine mi takıldın? Merak etme herkesin içinde buna cesaret eden, seni ziyarete geldiğinde yalnızkende söyleyecektir." Sevda. Sibele derdini anlatamamanın kızgınlığıyla: "Oof Sibel Oooof." Dedi ve sustu.Masadaki ve hatta salondaki herkes çok eğlenceli saatler geçiriyordu. Yemeklerin biri gidiyor, biri geliyordu. Insanların keyifleri yerindeydi. Çalışanlarında sanki böyle bir moral gecesine ihtiyaçları vardı. Pistte dans eden kişiler, kahkahalar ve koyu sohbetler Sevda'nın gözünden kaçmıyordu. Masalarında oturan ve yakın zamanda ekip Arkadaşı olacak olan Ediz Sibeli, Edizden cesaret bulan Sedatta Sevda yı dansa kaldırmak istedi ama Sevda kibarca reddetti.
Saatler geçtikçe Tarık beyin durumu daha kötü bir hal alıyordu. Aklı tamamen Sevdaya takılmış bir şekilde, hiç Gözlerini almadan ona bakıyordu. Önce ağzının içinde, sonrada tüm masadakilerin yarım yamalak anlayabileceği şekilde Sevdaya iltifatlar yağdırıyordu. Başta Sevda duymuyormuş gibi yapıyordu ama susması sanki aralarında gizli bir ilişkinin olduğunu gösterir gibiydi. Bu duruma daha fazla sessiz kalamazdı ve sakin ve ürkek ses tonuyla:" Tarık bey çok rica ediyorum. Neler konuştuğunuzu düşünmenizi rica ediyorum." Masadaki sohbet bir anda sanki sadece Tarıkın Sevdaya olan alakasını anlatan konuşmalardan ibaretti.
Sevda bir kaç kez kibarca uyarmasına rağmen Tarık bey devam ediyordu.aslında bu kadar kontrolsüz bir adam değildi, sadece aldığı içkinin etkisiyle duygu Fırtınası yaşıyordu. Mehmet bey bu durumdan hiç hoşnut olmadığını Tarık beye anlatacaktı ama Tarık bey o kadar yoğun yaşıyordu ki o an Duygularını, söyleyeceği bir tek sözün bir alev topuna dönmesinden çekiniyordu:"Sadece Tarık bey sonra konuşun bunları olur mu?" Diyordu.
Arkadaşının bu kadar savunmasız ve bedbaht oturup, bu saçmalıklara daha fazla seyirci kalamaması gerektiğini düşünen Sibel sonucu ne olurda olsun konuşacaktı "Tarık bey lütfen. Sevdayı ne duruma düşürdüğünüzü görmüyormusunuz?" Dedi. Sibelin bu söylemi üzerine Tarık bey dahada gerildi ve sesini yükselterek:"Sen de kimsin? Sana ilgi duyulmuyor diye mi bu kızgınlığın?" Gibi sözler sarf ediyordu ki yakınlarında olan Kemal bey olumsuz giden bir şeylerin olduğunu anlayarak masaya yaklaştı. O esnada tam Tarık'ın arkasında olan Kemal Tarık'ın Sibeli nasıl aşağıladığını ve Sevdaya ise duygularını söylediğine Şahit oldu. Duruma Kemal beyin Şahit olması Sevdayı inanılmaz üzmüştü ve kendini çok kötü hissediyordu.
Yanında Kemal beyi gören Tarık bu seferde aynı Konuları ona anlatmaya başladı. Sevda utancından ve mutsuzluktan iki eliyle başını tutuyor ve gözündeki damlaları gizliyordu. Tarık beyi masadan kaldırıp evine götürmeleri konusunda masada bulunan diğer beylerden yardım istedi.
Sarhoşluğun etkisiyle direnen ve yüksek sele konuşmaya çalışan Tarık beyi şirket çalışanlarına ait olan masalar dışında pek anlayan olmamıştı, çünkü salondaki müzik sesleri bunu engellemişti. Yalnızca Gözünü masadan ayırmayan Mahir bey bir şeylerin yolunda gitmediğini anlayarak masaya geldi:
"Ne oluyor Kemal? Sorun ne?" Bu şirkette çalıştığı günden beri Mahir'i çok seven ve ona hiç yalan söylemeyen Kemal:
"Birşey yok Mahir bey. Tarık bey Alkolün etkisiyle biraz hareketlenmiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Sevmek...
CasualeGüzel bir genç kizin çalistigi kurumda yaşadığı imkansız aşk ve olaylar.