g8

4.2K 195 8
                                    

Miradan;
Şuan bir annenin yaşiyabileceği en büyük sinavı yaşıyorum. Efe... efem!
Ayazın Telefonda dediklerinden sonra ayaklarım beni taşıyamıyordu. Yavaşca yere biraktım bedenimi. O psikopatlar benim oğlumun canini nasıl yakarlar. Nasıl kırarlar onun minik kalbini.omzumda ve kollarimda hissettigim ellerle biraz daha dikleştim. Cok ileri gittiler cok!!! Telefonukulaģima doğru götürdüm.
-sesini duymak istiyorum.
-hayhay. Efe bak annen konussana.
-ayye.biz biyz süt içtik biyiyomusun. Ama bu abi baydakını bitiyme dedi. Böyyede büyümüşüm.
Gözlerimden sicim sicim yaşlar akıyordu. Hiç birseyin farkinda olmayan,masum bir çucuga dokunmazlar değilmi?
- e-evet oğlum. Süt cok sağlıklı ama sen şimdi beni dinle tamammı? Ben birazdan seni almaya gelicem o zamana kadar uslu efe ol. Anlaştıkmı annecim?
-tamam ayye.
Ardından boģuk bir ses duyuldu, sanırım öpücük atmıştı.
-evet annesiiii... şimdi sen gel oğlunu al. Anladınmı? Sen! Tek yani.
-tamam da nereye.
-hmm... çeşmedeki eski fabrika var. Yerini bilmiyosan araştır bul. Bizde sen gelene kadar oyun oynayalım.
Telefon yüzüme kapanınca fırlattım. Manyak mafya! Lan onları tutuklamadık bile !dosya kapandı. Ama onlar hala bizimle ugraşıyorlar.
Ayağı kalktığımda kızlar hizla sarıldı. Onlarinda gözleri dolmuştu. Onları seviyorum...
""""""""""""
Arabadan inip etrafima baktım. Burasımı yani!? Herneyse ićeri girmem gerekiyor artık. Derin bir nefes alıp etrafıma baktım arya soldaydı, cemre sağda. Asya kendine hakim bir tepe bulmuştu. Plan belliydi ben içeri giricem, efeyi alıcam sorun çıkarsa kızlara bilekliğimdeki verici ile sinyal yollicaktım. Nefesimi tazeleyip girdim. İçerisi çok garip ti üsteki camlar kırılmış, gün batımının ışıkları kırılarak yansıyordu. Duvarlarda çok garip graffitiler vardı.
-oo... genç annecikte gelmiş.
Duydugum sesle direk arkamı döndüm. Ayaz? Efe neden yok ama!?
-oğlum nerede?Ne yaptın lan ona!
Bunları dedikten sonra zaman kaybetmeden üstüne yürümeye başladım. Bu adam yakından dahamı yakışıklı? Off. Efeyi almalıyım. Aramızda 3 adım kalınca durdum.
-geldim buradayım işte! Bırak artık onu. Bana istediğini yap ama oğlumu bırak.
Ayaz üç adımı tamamlayıp dibime geldi.
-efe içerdeki odada. Ama sen oraya gidemezsin. Şimdi mira hanım biz seninle gidiyoruz ama merak etme ben sözümü tutarım sonra polisleri ararım çocuğu alırlar.
Duyduklarım yüzúnden gözlerim fal taşı gibi açıldı. Zaten bi b*kluk yapmasalar şaşardım! bilekliğimin düğmesine basıp kafamı kaldırdım. Boyu çok uzun ya!
-peki kabul,peki ya çıkamazsak?
-öyle birşey olmicağı için sorun yok...
Sonuçta tek geldin deģilmi mira?
Başımı evet anlamında sallayınca hızla tokat atıp bileğimi tuttu. Ahh! Bilekliğimi kopardı hayvan!
-bana oyun oynamamalısın mira! bunu çok ağır ödeyeceksin. Hemde çok...

Aryadan;
Derin bir nefes alıp fabrikaya doğru döndüm. Bir ağacın arkasında saklanıyordum.bu kız niye ćıkmadı derken bilekliğimin ötmesiyle bir sorun olduğunu anladım. hayvanlar! Tuzak olduğu başından belliydi! Derin bir nefes alip telsizime uzandım.
-sessiz tilki. İçeri giriyoruz. Tamam.
-...
-emri tekrar ediyorum iceri giriyoruz.
Niye ses gelmiyor bu kızdan! Arkama döndüğümde sırtım ağacın sert gövdesiyle buluştu. Acıdan kapattığım gözlerimi aralayınca... burnumun dibinde bir adet yağız, ve boğazımda bana sırıtan bir bıçak. Evet zaten bu hafta içinde adam akıllı bir görev yapamadık zaten.
-vay vay vay kedicik benimi özledi yoksa...
Büyük bir kahkaha patlattı. Aslında yalan yok çok güzel gülüyo ama bu benim ölüm gülüşüm olucak o yüzden sustum.
-hıhı.. çok. Neyse ya bende ugramıştım bi yağızı göreyim diye görüştüğümüze gore ben gidim hoşćakal.
Gülümseyerek omuzlarından tutup ittirdim. Etki ettimi?hey tabiki hayır!
-ama bir kahve ısmarlıyayim o kadar gelmişsin.
-off. Tamam hadi òldur beni de kurtulalım yağızcım ama ne işin varsa benim gör diģerlerine bulaşma onları buraya ben getirdim.
Bıçağı biraz daha bastırdı. Ve biraz daha yaklaştı. Nefes alamıyorum.
-Biz insanları ayırmayı sevmeyiz arya. Anca beraber kanca beraber. Değilmi?
Hiç bir tepki veremiyordum. Aklima gelen seyle birden sırıttım. Sol elimi yavaşça karnına koydum. Birden kasılıp bana soran bakıslarla baktı. Elimi yavaşça yukarıya doğrukaldırdım ve evet...göğsüne kadar çikmıştım. Bıçağı biraz daha bastırdı.
-kes şunu !derdin ne senin ?
Dinlemeyip elimi bu seferde aşağı indirdim onun dikkatini dağıtmaya çalışıyordum(başarıyordum)ama benimde dikkatimi dağılıyordu. Simdi son noktayı koymalıyım diger elimi belime götürürken yüzüne yavaşça üfledim.birden gözlerini kapatınca hızla silahımı aldım ama gözlerini açıp bileğimi tuttu. Of be!
-çok ileri gittin arya!..ama merak etme bu hakeretini devam ettiricem, ben sana güzelim.
Derin bir nefes alıp bıçağı çekti. Boşta kalan elimle bıçağı tuttuğu elini tutup yerimizi değiştirdim. O ise bana sırıtarak bakiyordu.bıçağı boģazına dayayıp yaklaştım.
-şimdi seni kim ellerimden alıcak?
Sırıtmaya devam ediyordu. Komik olan ne ya!?yavaşça ellerini belimde kenetleyip oda yaklaştı.
-kurtarırmı bilmem ama efe elimzde bana zarar verirsen ki yapamazsın,o zaman efeye good bye de canım.
Piç! Nasıl bırakıcağımıda biliyor. Başka çarem yoktu. Bıçagı yavaşça indirip kenara attım.hala aynı pozisyondaydık.belimi biraz daha sıkıp kulağıma yaklaştı.
-şimdi elime düştün asi kaplan.

Asyadan;
Dürbünümden son kez bakıp derin bir nefes aldım. Yakalanmışlardı. Enselendik yine. Eger hepsi yakalandıysa... yoksa... hızla bıçağımı çıkarıp arkamı döndüm. Kimse yoktu. Sakin ol asya kim bilicek burada olduğunu. Yeniden düz bir şekilde uzandım. Tamam bukadar yeter artık kızlara yardım etmeliyim. Hızla sniperimi kaptım ve omzuma attım. Burası biraz yokuştu o yüzden ağırlığımı geriye vererek iniyordum.birden kolumun tutulup çekilmesiyle çığlık atarak geriye düştüm.hiç durmadan yuvarlanıyorduk. Yuvarlanıyormuyduk lan bu belimi tutan kim!? Ayağımı yere vurarak durdum. Çok şanslıyım ki üstte ben varım. Yavaşça kafamı kaldırdım sanırım beyin tranvası geçirdim. Neyseki sarpın üstüne düşmüşüm. Ne!sarp mı !?neeee..! Hızla ellerimin üstünde doģruldum. Sapık bir gülümsemeyle bakiyordu. pislik! Ellerimi hızla boģazına koyup sıkmaya başladım. Efem için olucak bu! gebericek bu it!nefesimi temizleyip gücümu arttırdım. Önce yüzu kızarmaya başladı ardından ellerini bileklerime kilitleyip bir kere daha yuvarladı. Artık o benim üstümdeydi.
-yine yakalandın güzelim.
-ne istiyosunuz ya bizden. Sizin erkekliģiniz nerde lan? Küçücük çocuğu kaçırıyonuz anca pislik herifler.
-çok merak ediyorsan...
Kapat ceneni sapık diye bağırarak cumlesini tamamlamasıni engelledim. Pantolonumun yan cebindeki bıçagıma uzanmaya çalışiyordum. Bileklerimden tutup ellerimi başımın üstünde sabitledi.
-şimdi sana sorunun cevabıni vericem guzelim ama once şu pis yerden kalkıp,efeciğinin yanına gidelim.sonrada seni halledelim.

Cemreden;
Duvara sırtımı yaslayıp aryadan emir beklemeye basladım. Sıkıldım ya...
Derin bir iç çekip,kapıya baktım. Eve gidince suat komutan ağzımıza edicek! Keşke haber verseydik ama izin vermezdiki. Tam o anda ensemde hissettiğim soģuklukla irkildim.
-oo cemre hanimlar gelmiş. Buyrun efendim. Gidiceginiz yere kadar eşlik edeyim.
Emre? Harika ya ...
-kaldır ellerini guzelim.
-Onu benim demem gerekmiyormuydu?
Bunu dediğimde büyük bir kahkaha attı. Ellerimi kaldırıp arkama döndüm. Bana zafer dolu bir gülüsle bakıyordu ve bu hali gercekten karizmatikti. Ne demis atalarımız; yiģidi oldür,hakkını yeme.
-tamam. Biliyorum yakışıklıyım ama cok bakma nazar değer.
Sadece göz devirmekle yetindim.ve aklıma giren tilki sayesinde muhteşem bir planı devreye soktum. Emrenin sol omzunun uzerinden sanki biri varmış gibi bakıp gülümsedim. Emre bana bakıp tek kaşını kaldırdı ardından kafasını o tarafa cevirdi. B-i-n-g-o. Atik bir hareketle bir elimle silahı kavradım. Hızla bana dönünce bir elimi ensesine götürüp kafayı gömdüm. Başı döndüğü için yalpalanırken silahını kendi elime aldım.bir iki adım geriledim.
-kaldır ellerini emrecim.
Pic smile dedigim seye oda güldü. Mal mı bu!? Üstüme gelmeye başlayınca biraz tereddutle tetiği cektim. Ne!? Kuru sıkımı!lan ibne. Geri geri gitmeye basladım sırtım duvara çarpınca. Hızla ellerimi yumruk yapip tekvando başlangıcına geçtim. Bir yumruk savurunca yumrugumu tutup bileğimi buktü.diger yumrugumuda tutup duvara sabitledi. Yavaşça yaklaştı.
-fotoğrafta olduğundan daha güzelsin cemre.
Ne?! Ha?! Höst canım o kadarda değil.iki elimi tek eliyle tutuyordu. Dahada yaklaşınca tekme atmaya çalıştım bu seferde bacağımı tutup duvara yasladı. Sakın aklımdaki şeyi yapma! Birden dudaklarını dudaklarıma kapatınca donup kaldım. Olamaz ya! Yavaşça ellerimi birakinca omuzlarına koydum. Ne kadar ittiysemde ise yaramiyordu. Ellerini yüzümun yanlarına koyup öpüşünü derinleştirdi. Lan ne ara bu bana karşı birsey hissetmeye basladı! Yoksa tabi ya oldurmeden önce kullanıp sonrada beni dünyadan silicek! Manyopislik! Tam o sırada etrafı saran silah sesleriyle benden ayrıldı ve dudağımın kenarını öpüp uzaklaştı ben hala olayın şokundan hareket etmiyordum. Silah sesleri artınca hızla yerdeki silahi alıp emreye attım ve belimden silahimı çikardım.
-şarjör ver bana bunda sadece kuru sıkı var.
-emre malmısın sen once öp sonra yardım iste. Yürü lan ordan. Ayrıca bu seslere bakılırsa 20 yada daha fazla kişiler bunlar.
Sonra ağzımı kolumla sildim. Pislik
-sana sadece şimdilik barış teklif ediyorum sonra beni gebertme cabalarına devam edersin.
Ona uzun uzun bakıp salakmı diye düşündüm yok bu cocuk ciddi lan
-şimdilik burdan kurtulana kadar...

Aşkın SınırlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin