Sarptan;
Asyaya birkere daha baktım çok sessizdi... off! Neymiş efendim olamazmışız! Yola tamamen odaklanmış bunları düşünüyordum. Birden kolum dürtülünce yan koltuğa döndüm.
- sarp neyin var?
Beni düşünüyor şuan. Evet evet beni! Bütün sinirim birden yok oldu. Neyse biraz meraklandıralım şu kızı...
- asya ben... off boşver.
Kafamı hızla önüme çevirdim. Ve direksiyonu sıktım. Asya iki eliylede kolumu tuttu. İşte bu bana yeter... nasılda ilgili.
-sarp söylesene işte hem ben yabancımıyım. Hı? Hadisene ya!..
Gülerek kolumu tutan ellerini tek elimle tutup kendime çektim. Başı göğsüme çarpınca güldüm.
-asya ya ben çok pis aşık oldum hemde çirkin bir kıza!
Birden kollarını belime sarınca kasıldım. O bana sarıldımı?! Ya 5 dakika önce biz olmayız dedi!.. birden belimdeki silahı çıkarıp aşagıdan karnıma koydu.
-çirkin bir kız ha? Niye aşıksın ona o zaman.
-çünkü dünyadaki engüzel kız gönlündekidir.
Bunu dediģimde şaşkınca yüzüme baktı. Gözümü ondan çekip direksiyonu sola kırdım. Ve yana park ettim.
-bence artık düzgün otur. Geldik. Seni bu halde görürlerse, yanlış anlarlar falan rezil olma. Ben daha cumlemi bitirmeden silahı kucağıma atıp indi.Yağızdan;
Yol boyunca sessizce oturmuştuk nedense bana bir türlü bakmıyordu. İkimizde arabadan indik. Sahile gelmiştik kızlara özür için balık ekmek ısmarlıyacaktık. Yanımda gölge hissedince kafamı oraya çevirdim. Aryada yanıma gelmişti ama hala yüzüme bakmıyordu. Diğerleride yanımıza gelince birlikte ismet ustaya ilerlemeye başladık.
-tanıdık biri bizi görürse bittik. Suat abinin haberi bile yok.
Cemrenin dediği ile kızlar durdu. Hepsi birden aryaya bakınca bizde ona baktık.
-ne oluyor? Anlamadım...
Emrenin sorusuyla mira ona döndü.
-bizde bir kural var, 5 hata yaparsan cezalandırılırsın. Ben 12,cemre 9,asya 4 hata yaptı. Arya ise...
-28.
Miranın cumlesini arya kendisi tamamladı. 28 mi? Asim benim.
-oha! Ceza aldinızmı peki?
-hayır sadece uyarı aldık. Ama mira ve arya bir kere ceza aldılar.
-nasıl bir ceza?
Soruma kimse cevap vermedi. Ayaz durumu fark etmiş olucakki hepimizi ismet abiye yönlendirdi.Aryadan;
Deniz kenarında bir yere oturmuş erkeklerin ısmarladıkları balık ekmekleri bekliyorduk. Bakışlarımı yanımdaki denize çevirdim. Batan güneşin ışıkları denizden yansıyordu. Bu görüntü bile zihnime iyi gelmiyordu... ceza alırmıyız? Şimdi hangi cezayı alırız acaba. Bu sefer kesin yandık...Bizde cezaları anlatmakta suçtur. Ondan dolayı anlatamayız. Önüma uzatılan ekmekle düşüncelerimden sıyrıldım.
Asyaya teşekkür edercesine baktım ve aldım. İştahım kalmamıştı. Bir ısırık alıp yavaşça çiģnemeye başladım. Güzel ama gerçekten midemde yer yok.
-çok düşünüyorsun arya sakin ol.
İşte bunu kaldıramıyordum. Zayıfım çok zayıf...
-sakin olamiyorum anlıyormusun cemre? Olmuyor ! Ben ben... iğrenć bir komutanım. Askerlerimin 3 katı hata yapiyorum. Komutanimdan gizli 20 iş yaptım. 8 göreve habersiz gittim. Buda 9... cezamız kim bilir ne olucak!
Cumlemi bitirip ekmeğimi masaya koydum. Hepsi bana şaşkınca bakıyordu. Kalbim sıkıntıyla dolmuştu. Derin bir nefes alıp verdim.
Başımı yanımda oturan yağızın omzuna koydum. Dayanamıyordum.
Kızlarda ekmeklerini bıraktılar. Yağız kolunu çekince kalbim bir kere daha ağrıdı. Ama kolunu omzuma atıp beni kendine çekince ne yapmak istediģini anlamıştım. Aradığım desteģi beni saran bedende bulmuştum.
-öhö öhö...aman be ceza alıcaģız deģilmi elinde sonunda ? O zaman anın tadını çıkaralım.
Miranın dediģi ile başımı yağızın göğsünden kaldırdım. Hepsi bize sırıtarak bakıyordu. Rezil oldum ya! Ama o kadar iyi geliyorki ona sarılmak... bedenimi yavaşça geri çektim.
-teşekkürler.
Sessizce söylemiştim bunu. Gülerek kolunu omzumdan çekti.
-herzaman heryerde. Daha iyimisin?
-evet.
Bende gülmüştüm. Ekmeğimi bana uzatınca yavaşća ısırdım ve elinden aldım. Herkes yemeye devam etti.Cemreden;
Arya yemeye başladığında bende kendikimi alip ısırdım. Balığı gerçekten seviyordum.
-ee buradan sonra arabaları almaya gidelimmi?
Asyanın dediğini başım ile onayladım. Biri koluma dirsek atınca sağıma döndüm. Emre yavaşça kulagıma yaklaştı.
-balığımı daha çok seviyorsun benimi?
-balığı tabiki.
Sırıtarak söylemiştim. Düşen yüzüyle geri çekildi ve yemeye devam etti. Üzüldüm ya... yavaşça omzunu dürttüm. Bakmamıştı tripmmi atıyordu!? Birkere daha dürtünce yavaşca bana baktı ve önune döndü. Omzuna elimi koyup kulağına yaklaştım.
-senide balik kadar seviyorum eşitsiniz ikinizde. Kusme...
Lokmasıni yutup yana döndü. Gülümsüyordu. Bende gülumseyince oda kulağıma yaklaştı. Konusmasına fırsat vermeden kafasini cevirdim.
-ama ben balık sevmem emre...
Şaskınca yüzume bakıyordu.
-aile var lan!ayrıl hopp! Kızın namusu gitti.
Sarpın dedigi ile hizla geri cekildim. Hepsi kahkaha atarken kafami eğdim.
Sessizce ekmeğimi yemeye devam ederken herkes sustu. Balık gercekten lezzetliydi. Emre beyi sinir etmek için balığı kullanmak biraz suç gibi oldu ama neyse... birden masaya bir golge düşünce kafami kaldırdıp baktım. 50 lili yaşlarında bir adamdı. Birden ayaz ayaga kalkıp elini uzattı. Sirayla diger erkeklerde kalkıp ayni hareketi yaptı.
-oo beyler... kızlar ne iş?! Siz buraya genellikle tek gelirdiniz.
Adam görünüşüne raģmen cok eglencliydi. Belinde yesil bir onluk üstunde ise bir triko vardı.
-abi sorma ya aldık başa belayı.
Arya ayağa kalkınca bizde kalktik.
-ben arya efendim.
Elini uzatmak yerine başıyla selamladi.
-bende mira
-asya. Tanıstığımıza mennun oldum.
-cemre efendim merhabalar.
Hepimiz başımizla selamladık adamda bize gulerek karşılik verdi. Hepimiz yerimize oturdugumuzda amcada yandan tabure alip oturdu. Karanlık çöktüğü için sokak lambaları yanmıştı. Ve yüzümüzü aydınlatıyordu.
-bende ismet kızlar. Bu keratalar bana ismet abi derler ee malum fazla yaşlida degilim sizde abi diyebilirsiniz. Bu arada ekmekleri beģendinizmi?
Hepimiz sıcak bir gülumsemeyle dinliyorduk.
-ellerinize saģlik gercekten güzeldi.
Hepimiz ayni anda soyleyince tüm masa kahkaha attık. Yavaşça emreye donunce hala yüzünün düşük olduğunu gördüm. Çokmu kırmıştım onu? Kurtarabilirim bu durumu sanırım.
-özellikle ben balıkları çok severim ismet abi. Artık hep gelirim buraya.
Bunları emreye bakarak söylemiştim. Kafasıni hiç hareket ettirmeden bana bakinca bende gülumseyerek elini tuttum. Saşkinca yüzume bakip ardindan oda gülumsedi resmen gozleri parliyordu... elimi sıktı.Işte bunu seviyorum...Asyadan;
Cemre ve emre resmen göz iletişim kuruyordu. Birden kolu hareketlendi. Masanin aşağısında olduğu için elini göremiyordum.
-beklerim kızlar her zaman buradayım zaten. Bu arada siz nesi oluyorsunuz bu hergelelerin.
-arkadaşıyız abi.
Hemen cevap vermiştim. Neden böyle birsey yaptığimi bende bilmiyordum.
-anladım. Ee siz ne yapiyorsunuz kizlar? Okuyormusunuz?
Bu soru uzerine hepimiz aryaya döndük. Ellerini masaya koyup biraz daha diklesti.
-ben dış mimarlik okuyorum. Mira ve cemre tıp okuyorlar. Asyada psikologluk için staj yapiyor.
Hepimiz ağzı açık aryaya bakiyorduk.
Nasil bir sallamadır o ya! Helal olsun. Kendimizi toplayi kizlarla başimızı salladık.
-oh!maşaallah. Aferin size kızlar. Hep güzel meslekleri seçmissiniz.
-teveccühunüz efendim.
Cemre gulerek soylemisti. Yarım saat kadar sohbet ettikten sonra kalkmıştik. Ve sahilde yürüyorduk. Birden telefon sesiyle hepimiz durduk. Arya cebinden telefonunu cikarıp birkac dakika durdu ve aćtı. Hepimiz etrafina toplandık.
-dinliyoum komutanım.
-...
-evet komutanım anliyorum.
-...
-levent komutanmi br dakika! Generalim lutfen!
-...
-anlaşıldı. Geliyoruz.
Telefonu kapatıp mirayaya döndü. Neden böyle bakıyorki!?
-arya levent komutanmı dedin?
Mira bunu acı ćeker gibi söylemişti. Ne oluyor? Kim bu levent komutan?!
Arya sıkintıyla nefes alip başını salladı.
-levent kim?
Yağız aklimdaki soruyu sorduğunda kafamı salladım. Ikiside cevap vermedi. Mira birden başını hayır anlaminda salladı.
-olmaz!olmaz arya! O adam... olmaz! Birşey yap biz seninle alışığız ama diğerleri.
-Ne oluyor ya!
Sarp bağırınca titredim. Bağırdımı dedim ?anırdı...arya telefonunu cebine sıkıştırıp bize dondü.
-levent komutan! Suat abi acil yurt dışı savunma gorevine gittiği için 1 hafta bizimle. Onceki cezamızda görevli olanda oydu. Acıması yoktur. Cezasıda bir tane zaten. Kapalı bir oda, iceride... içeri girince ellerini yukarıda baglıyorlar. Oda bomboş ve iceride korktugun herhangi birsey var yani mesela yılan kedi kopek böcek...ondan iki üć tanesiyle odada kaliyorsun. dedigim gibi ellerin havada bağlı. Ardından odanın sıcaklığı arttırılıyor. Tabi sizde hayvanda orada bunalmaya başliyorsunuz. Hayvan çikmak için yer arar ve bulamayıncada stresini üstünüze saldırarak atiyorlar. Bende kedi ve kuş koymuslardı. 6 ay tedavi gördüm iyilesmk için... mirada ise birçok ucan böcek ve köpek konulmuştu. Beraber tedavi gorduk zaten. Aslında cezaları anlatmak yasak biliyorsunuz ama... umarım bu sefer güvendiģime değersiniz!
Ben şok olmus bir sekilde bakarken erkekler şok içinde bakiyorlardı. Birden sarp kolumdan tutup kendine çekti.
-böyle birşeyi bilerek seni bırakamam.
Bende şoktan konusamıyordum.yavaşça kollarımı beline doladım. Başımıda göğsüne koydum.
-gitmeliyim sarp. Askerliģim yanar.
Kollarını etrafımda sarıp kafasını saćlarıma gömdü. Ilk defa yapiyordu bunu yavaşca kafamı kaldırdim.
-zorunda değilsin.
Yavaşça ondan ayrıldım. Bana acılı gözlerle bakıyordu. Kaçışım yoktu...Miradan;
Arabalara binince herkes yola koyuldu. Levent pisliğine denk geldim yine! Birde hata sayımi duyarsa ağzıma sıçar herhalde.
-mira... bak...
Konusmaya baslayinca kafami yavasca ona çevirdim. Bir bana bir yola bakıyordu.
-gitmek zorunda değilsin o adamı yarına halledebilirim.
Bu cümlesiyle aklıma depoda dedikleri geldi... o kadar güzel konuşmuştuki.
-ona dokunma ayaz yasa dışı bir çok iş yapiyor benim hedefim bunları ortaya çıkarmak.
Sıkıntıli bir nefes verip başını salladı ve önüne döndü.
-mira ben... sey... efeyi görebilirmiyim şimdi.
-onu neden bu kadar onemsiyorsun
Cevap vermeden onune dondu ve evin onünde durdu. Cevap vermiyeceğini anlayınca kapiyı açtım bizimkiler daha gelmemişti. Birden kolumu tutup inmemi engelledi.
-sadece efeyi önemsemiyorum mira,
Sende benim için onemlisin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Sınırları
Novela JuvenilHayatta sınırları geçemezsin...peki Ya gecersen? Belki tek mermi ile hayata veda etmekten zordu, Belki rakiplerini yenmekten daha güçtü, Belki bizim hayatımız; bir askerin mafyaya aşık olması kadar imkansızdı. "Hepimizin sınırları var ama aşk sın...