g15

2.9K 135 4
                                    

Asyadan;
Kaskatı kesildim bu hareketi karşısında. O ise hiçbirsey olmamıs gibi opüyordu. Artık bende kendimi kaybedince ellerimi boynuna doladım ve karşılık vermeye basladım. Ellerini belimin iki yanina koyup hizla kaldirdı ve sırtımi duvara yasladim. Daha sert opmeye baslayinca ellerimi cekip ittim. Ama ise yaramiyordu. Hayvan! Bir kere daha itince geri çekildi. Sarp saskin bir gulumseyle bakiyordu.
-senn... oha sen...
-kapa ceneni sarp! Utaniyorum.
Büyukce bir kahkaha atıp belimi bıraktı. Hemen aradan çikip arkasına gectim.
-bizi ne zaman birakıcaksınız? Gitmek istiyorum.
-önce affedildimmi ögrenmek istiyorum.
Başımi evet anlaminda sallayıp acelyanin cansiz bedeninin yanina gidip üstünü aramaya basladım. Usb yoktu! Peki ne yapti bu kız bunu?!
-ne ariyorsun?
-boşver. Hadi artık çikalım. Ya anliyamadim madem birakıcaksınız ne diye bagladınız ya.
-ee affetmeseydin hala orada olucaktın guzelim degerimi bil.
Elini saclarının arasından geçirip artist bir gülüş attı. Bu hali gülümsememe sebep oldu. Üstünü düzeltip kapiya doģru gitti ve elini uzattı. Bir eline bir ona baktım. Oda tutmamı bekliyordu. Gulerek eline vurdum.
-sarp anlattım sana... kendini fazla kaptırma biz olamayız ne kadar inkar etsende... seni ilk ve son öpüşümdü bu.
Bana sinirle bakip kapıyı actı tam çıkıcakken kolumu tutup kendine ćevirdi.
-ilk olduğu dogru ama son oldugundan emin değilim.

Cemreden;
Uyuyamiyordum. Emre ne kadar uyu desede... ya cocuk arkamda sarılmış nasıl uyuya bilirim acaba!?acaba o uyumuşmudur? Yavaşça başımi arkaya çevirince pişman oldum. Tam dibimdeydi ve nefesi yüzüme çarpiyordu. Hizla önume döndüm. Yakindan yüzü harikaydi ya... uzaktan da öyle ama olsun.
-sana uyu dediģimi sanıyordum.
Arkamdan gelen sesle irkildim. Lan kalp krizi geciriyordum. Cevap vermek yerine bacaklarımi kıpırdattım. Kangiren olucağım ya...
-ellerini çözsekmi artık yoksa uzanmaya devammi edelim?
-bence cevabım belli.
-haklısın bencede uzanalım.
Diyerek daha sıkı sarıldı. Hep bi yerinden anla zaten! Derin bir nefes alıp belime sarili olan ellerini tuttum.
-hadi elimi çöz emre.
Hayir diyince sinirle kendimi arkaya ittim ve zorda olsa yere düşmesini sagladım. Off layarak ayağa kalkti ve ayaklarımı çözdü ardındanda ellerimi. Bileklerim kızarmıştı. Biraz ovdum. Oda yandan ceketini alıp giydi. Uzanmadan once çıkarmış olmalı. Ayaģa kalkıp üstümü düzelttim. Yanıma gelip ellerimi tuttu. Ve bileklerimi optü.
-özürdilerim cemre. Fazla sıkmışım.
Ben hala olayın şokunu atlamamışken hizla ellerimi çektim. Böyle yapmamalıydı. Yoksa farkinda olmadan ona bağlanırdım. "Lan çocuk dudağını sömürüyo bağlanmıyon elini öpuncemi baglanıyorsun salak!"iç sesimin dediği ile kaşlarımi çattım. Olabilir bu hareketi bence daha tatlı.
-neyin var?
-yok birşey emre... neyse hadi gidelim .
Başını tamam anlamında sallayıp kapıyı açtı. Ne yani kilitli degilmiydi!off... dışarı cıkınca gözlerim direk kızları aradı.
-gel şurada oturalım gelirler simdi istersen eve bırakayım seni.
-beklicem...

Miradan;
Ayaz ellerimi ve ayaklarımı çözmuştü. Cebinden birsey çikarıp uzattı. Telefonum!? Sanırım üstümden almış bayılınca. Almak için yeltenince geri çekti.
-kimseyi aramıyorsun! Tamammı?
Başımi tamam anlamında sallayınca telefonu uzattı.kapatmıştı. Derin bir nefes alıp kilidi aćtım. Şifreyi gitmeye basladım."ateşten kanatlar."ne yanlısmı birdaha yazdim ama yine yanlıştı.
-aaa!.. yoksa ateşten kanatlar olmuyormu? Tüh ya neyse baska sefer bakarsın.
Ben saşkınlikla karışmış biz sinirle ona bakarken o gulerek kapiya gitti.
-peki nasil aklina geldi? Yani zor sonuçta.
-bu dunyadaki tek hacker cemre deģil mira istediğim zaman girebilirim telefonuna.
-ne diyorsun sen be!? Sacmalama!
Cevap vermesini beklemeden sim kartımı çikarıp telefonumu duvara fırlattım. Camı tuzla buz olmuştu. Ayaz bana şok içinde bakıyordu.
-ben bir askerim ayaz. Boyle birseye izin vericegimi saniyorsan yaniliyorsun. Sınırlarını bil bence!
Daha konuşucaktım ama ayazın kolumu tutup sürüklemesi bunu engelledi. Kapının kenarına gelince hızla omzum kapıya gelicek şekilde attı.
-ben sınırdan falan anlamam bu bir.
İstediģimi elde ederim bu iki.
Bu yüzden sen benimsin buda üç!

Aryadan;
Ellerim biribirine sürtmekten kızarmıs hatta tahriş olmuştu. O silah sesini öğrenmem gerekiyordu! Birden kapı açılınca hemen kendimi düzeltip aşınan ipleri zorlanmamış gibi biraktım. Yağız iceri girip arkama gecti ve omuzlarımı tuttu.
-artık gitsekmi? Yaksa burayı sevdinmi?
Bunu alayla soylemişti. Bunun üzerine bende güldüm. Şuan istesemde ona kizamiyordum. Aklıma hep annesi ve babası geliyordu.
-bence gidelim. ellerimi çözsen iyi olur aslinda.
Onume gelip ellerimi ve ayaklarımı çozdü. Ayaklarımı çozmesine yardimci oldum. Ellerime uzun sure bakınca rahatsiz olup arkama aldim ve ayaģa kalktım. Üstüme doğru gelince bir adım geriledim. Boyu kac bunun?! Arkada birseye ćarpinca kafami cevirdim. Eski dolaba çarpmıştım. Yanağimda nefesini hissedince onume dondum. Resmen biraz daha gelse... tövbe yarabbi. Oda koyulaşmış gözleriyle bana baktı ve ellerimi tutarak onüme getirdi. Alnını alnıma koyup ellerimi kaldırdı.
-neden bu kadar zorlayıp kendine zarar verdin güzelim?
Yok ben konuşamicam. Bileklerimi ovarak aşağı indirdi. Alnını hafif kaldırıp gözlerime baktı. Ardindan gozleri aşagılara kaydı. Dudaklarima bakınca bende istem dışı suratıni incelemeye başladım. Kirli sakalları o kadar hoş duruyorduki... birden dudaklarimda hissettigim baskiyla kıpırdandım. Ellerimi kaldırmaya
Çalıstığımda biraz daha sıkıp kendi omuzlarına koydu. Ne kadar uģraşsamda cekememe izin vermedi. Ellerimi birakti ve belimi sardı. Hafiftengeri cekilince hemen nefes aldım.
-gitmeni istemiyorum.
Birdaha opmeye başlayinca bu harika cümleyi görmezden gelerek erkekligine tekme indirdim. Acıyla geri çekilince bende hemen kapiya koştum. Normalde bunu yapan kişiyi dogduğuna pişman ederdim ama ona kızamiyordum.Garip sesler çıkararak doğruldu.
-özürdilerim yağız ama...
Acısı gećmiş olucakki seri adimlarla yanima geldi ve kolumu tutup kapıyı açtı.
-önce vur sonra özürdile yok ya!
-sizde önce bizi kaçırıp bağlayın sonra misafir uğurlar gibi salın. Banamı diyorsun yağız!
Kapıdan çıkınca kolumu bıraktı.
-gitmek istemediğini söyleseydin zorlamazdım.
-konuyu çarpma yağız!
Kahkaha atmaya baslayınca göz devirdim. Önden yürümeye baslayınca birkaç adim kosarak yetiştim.

Ayazdan;
Hepimiz ortada toplaninca arabalari getirttirdik.
-ayaz bizim arabalar önceki yerde kaldı. Onlari ne yaptınız?
Asyanın dediğiyle düşünmeye basladım. Dogru ya arabalarıni unutmuştuk!
-hala ordalardır. Kalsinlar sonra alirsınız.
Sarp benim yerime cevap vermişti. Ama cevabı dover gibiydi. Ne olmuştu acaba? Kızlar bizi bakışlarıyla tararken umursamamaya çalışarak kafamı cevirdim. Adamlar arabaları getirince miranin kolundan tutup bindirdim. Evet varılıcak nokta belliydi.
-buradan sağ yapmalıydın ayaz.
-bir yere uğramalıyim sonra eve gideriz.
Bana tek kaşi havada bakiyordu. Umursamadan arabayı kullanmaya devam ettim.nereye gidiyordukki.

Emreden;
Onde ayazları takip ediyorduk. Onun fikri üzerine once bir yere uğrayacaktık. Gözüm cemreye kayinca gözgöze geldik. Eliyle radyoyu gösterince kafami salladım. Şarkının adıni bilmiyordum onceden dinledimmi acaba... cemre ise sarkıyı mırıldaniyordu. Birden yüzümde bir sırıtış oldu. Yanımda rahat olmaz sanıyordum. Ama o yine beni yanılttı.
-neden eve giiyoruz yine ne yapicaksınız?
Görürsundiye gećistirdim

Aşkın SınırlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin