7 ay sonra;
Cemre'den;
"Şunun small'unu alabilir miyim?
Görevli kadın gösterdiğim siyah elbiseyi alıp uzaklaştı. Belime bir kol dolaninca yana döndüm.
-bebeğim lütfen ya yalvarırım sana! al artik. bak ya ben bu adamları dövücem ya da sen bu düğüne katılamayacaksın.
-emre ya! Tamam bak seçtim. Kadın getirsin alıcağım. Sonra bana birseyler ısmarlarsın değil mi?..
Yanağımı öpünce cevabımı almıştım. Kadın elbiseyi getirince gülümseyerek aldım. Emre kaşlarını çatmış elbiseye bakıyordu. Tam birşey söyleyeceği zaman koşarak kasaya gittim. Kartımı kasiyere uzatıp ödedim ve arkama dondüm. Emre yoktu neredeki? Beni burada sap gibi bırakıp gidemez deģil mi? Etrafa göz gezdirince erkek reyonunda olduğunu gördüm. Yanında ki çalışanla takım elbiselere bakıyordu. Allah'tan çalışan erkek yani... hızla poşeti sallayarak yanına gittim. Boştaki koluna girip bende bakmaya başladım. Ama beni takmamıştı... kolunu yavaşça bıraktım. Neden hep bir sorun oluyor ve biz bu duruma geliyordukki... birden indirdiğim elimi tutunca kafami kaldırıp gözlerine baktım.
-elbisen siyahtı değil mi?
Başımı evet anlamında salladığımda askılara doğru ilerleyip bir tanesini eline aldı. Pek beģenmemiştim modelini. Itiraz ettiğimden geri astı ileride gördüğüm takım çok iyiydi siyahtı ama boydan boya koyu gri ince aralıklı çizgileri vardı ve arkadan iç dikimliydi. Elinden ćekiştirip oraya götürdüm. Ama o beni takmadan gösterdiğim takımin yanında sade siyah olanı aldı. Ve seri adımlarla kasaya gidip ödedi. Ben hala beģendiğim takımın onünde duruyordum. Bana sinsi sinsi gülüp göz kırpınca sinirim bir anda yok olmuştu. Ertaftaki birkaç kişi ona hayranlıkla bakmaya baslayınca elinde ki poşetleri umursamadan boynuna atladım.
-kısasa kısas diyorsun ha!?
-aynen öyle de. Böyle sarılınca ben intikam planlarımı unutuyorum sinsirellam.
Ondan ayrıldığım da yavaşça arabaya ilerleyip bindik. Şimdi de kuaföre bırakıcaktı beni kızlarla orada buluşacaktık. Mira'nın gelinliğide oraya gelicekti. Muhabbetle gećen yolculuğun ve güzel bir yemeğin ardından varmıştık. Elbisemi ve ayakkabımı alıp Emre'yi öpüp indim. Tabi beyefendi zarzor bırakmıştı. Araba uzaklaşınca içeri girdim. Mira saçını yaptırıyordu. Bizim kızlarda hazırdı. Önceden gösterdiklerini giymişlerdi. Bende hemen selamlaşıp arkaya gittim ve giyinip yeniden yanlarına döndüm. Mira saçını bitirmişti. Asya onun yerine oturdu. Ben de hemen yanında ki boş yere geçtim. Yandan Asya'ya bakıp gülümsedim. Yüzü gözü açılmıştı tedaviye başlayalı... Sarp ile her cuma ve salı doktora gidiyorlardı. Ilk zamanlar hastanede yatıyordu. Durumu iyileşmeye başlayınca da eve gelmişti. Baran'ın durumuna gelirsek... o da meğerse sadece bizimkileri yakalamak için Efeye iyi davraniyormuş. Geçen haftalarda efeyi kaçırmıştı. En sonunda Ayazlar gidip bulmuşlardı ama baran hala kayıptı. Saçımı bitirdiklerinde kalktım. Hepimiz hazırdık. Arya saçını sıkı ve sade bir topuz yaptırmış ve kırmızı elbise giymişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Sınırları
Novela JuvenilHayatta sınırları geçemezsin...peki Ya gecersen? Belki tek mermi ile hayata veda etmekten zordu, Belki rakiplerini yenmekten daha güçtü, Belki bizim hayatımız; bir askerin mafyaya aşık olması kadar imkansızdı. "Hepimizin sınırları var ama aşk sın...