Aryadan;
Tehlike umrumda bile değildi. Ya yağıza birşey olduysa!? Hayır ol- olamaz. Hastaneye girdiģimizde mira koşarak danışmaya gitti, bizde arkasından koştuk. Ameliyathanenin önüne geldiģimizde emre,sarp ve orta yaşlı güzel bir bayan oturuyordu. Kadın sürekli ağlıyordu. Topuklu ayakkabılarımızın sesi duyulunca hepsi bu tarafa döndü. Çocukların gözleride kızarmıştı. Cemre emrenin yanına gidip kolunu tuttunca emre sinirle kolunu savurdu.
-emre... bak bir dinle lutfen biz gör..
-seninle uğraşamam cemre! Anladınmı!? Sen kenanın kollarına git! Onunkiler daha rahat sanırım.
Ben duyduklarımla şok olmuşçasına ikisine bakıp duruyordum. Cemre gozlerinden düşen yaşlarla onun boynuna sarıldı.
-görevdeydim yemin ederim adamı yakalamak için yaptım. Lütfen emre anla beni. Bana sırtını dönme. Dayanamam ben.
Emre dolmalarına rağmen gözlerini cemreye dikip kollarını beline doladı. Başını cemrenin boynuna gömdü. Ćok tatlılar ya!.. zaten emrenin cemreye küs kalamıyacağı belliydi.
-bir daha olmasın. Görev dahi olsa sadece bana öyle bakabilirsin sadece bana içkimi içire bilirsin.
Cemre başını sallayıp yanağına minik bir buse kondurdu. Bu romantik anı bozarak aralarına girdim.
-olay nasıl olmuş?
Emre yavaşça cemrenin belini bırakıp bana döndü.
-bugün yağızın abisi gelmişti. Biz bardayken bunlarda onu almaya gittiler. İşte, aldıktan sonra bara doğru geliyorlarmış. Yol da saldırıya uğramışlar. Birkaç silahlı işte...
-içe-içerideki ya-yağızmı?
Başını hayır anlamında sallayınca mira çığlık atıp asyaya sarıldı ve ağlamaya başladı. Ikisinide bir yere oturtturup emrenin kolunu tuttum.
Gözümle kadını gösterdim.-ayazın annesi.
Başımı salladım. Annesi demek gerçekten güzel bir kadın...yavaşça kolunu bıraktım
-yağız? O nerde? Ona ne oldu.
-sakin ol arya. 4. Katta 134. Odada. Durumu iyi merak etme. Yağız ve abisi sohbet ederken arkaya binmişler. Ayaz kullanıyormuş aracı.
Başımı sallayarak asyaya ilerledim başını sallayıp dudaklarını tamam dercesine oynattı. Hızla asonsöre binip 4. Kata bastım. Kapı açılınca koridorda numaralara bakarak ilerlemeye başladım. 132..133..134... yavaşça kapıyı tıklatıp içeri girdim. Gözüm önce yatakta uzanan yağıza takıldı. Birden yorgun gözleri gülünce bende gülumsedim. Yanındaki adama bakıp baş selamı verdim. Sanırım abisi... oda gülerek yağızın yanından kalktı. Bende ićeri tam girip kapıyı kapattım. Tekrar o tarafa döndüğümde yağız beni baştan aşağıya süzüyordu. Bu biraz utanmama sebep olmuştu. Yavaşça yanına gittim. Baş ucuna gelince gözlerime baktı. Üstü çıplak ve karnı sargılıydı. Bu yüzden sadece gözlerine bakıyordum.
-geçmiş olsun Yağız. Nasılsın?
Yavaşça yanına otururken söylemiştim bunu. Gülümseyerek yana kaydı ve oturucak yer açarak doğruldu. Yavaşça elimi tutup sargısının üstüne koydu.
-iyiyim. Olduğu kadar. Bu arada arya bu abim tolga bahsetmiştim.
Başımı evet anlamında sallayıp tolga abiye baktım. 30 yaşlarında gibiydi. Gülerek elini uzatınca bende sıktım.
-memnun oldum efendim.
-ben de. Arya değilmi?
Gülerek başımı salladım. Ben sizi yalnız bırakayım diyerek odadan çıktı. Bende yeniden yağıza döndüm.
Bana çarpık bir gülüşle bakıp göz kırpınca omzuna vurdum. Şeklini değiştirmeden elimi tutmayan eliyle üstüme gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Sınırları
Novela JuvenilHayatta sınırları geçemezsin...peki Ya gecersen? Belki tek mermi ile hayata veda etmekten zordu, Belki rakiplerini yenmekten daha güçtü, Belki bizim hayatımız; bir askerin mafyaya aşık olması kadar imkansızdı. "Hepimizin sınırları var ama aşk sın...