31.bölüm

125 6 0
                                    

Artık hissizleşmiş gibi bişey olmuştum. Hayattan gram zevk almıyordum. Yaşayan bi ölü gibiydim..

Batu, dün bizde kalmıştı ve beraber sarılıp uyumustuk. Sabah uyandığımda batunun daha uyuyo olduğunu gördüm ve onu izlemeye başladım. Çok taştı be.

Tam ben ona bakarken gözünü açtı. Ve ; "ooo prenses, sen beni mi dikizliyosun bakıyım"

"Ne alaka ya"

"Çok alaka, neyse hazal bak bu aralar canımı çok fazla sıkıyosun"

"Neden?"

"Tamam acını anlıyorum ama şuan resmen bi yaşayan ölü gibisin. Tamam senden eskisi gibi olmanı beklemiyorum. Zaten istesende olamassın ama en azından böyle davranma. Ölüm herkesin başına elbet birgün gelecek ve emin ol şuan baban seni bu halde görmek istemezdi. "

"Sen ne anlarsınnn benim halimi be! Sanki daha önce yaşamış gibi konuşuyosun ! Benim çektiğim acılar kolay mı sanıyorsun sen batu? Evet artık yaşamak istemiyorum. Hiç bisey yapmak istemiyorum. Ne evden çıkmak ne de başka bişey ve senden de beni anlamanı beklemiyorum!"

Bunları baya bi bağırarak söylemiştim.

"Ben gidiyorum hazal. Ne zaman kendine gelirsen o zaman yanındayım. Gerci şuan da yanındaydım ama sözlerinle bazen çok kırıcı olabiliyosun. Ben sadece artk kendine gel diye söyledim. Mertcan ve annenin sana ihtiyacı var. Ama hoş kime laf yapıyosam her neyse ben diceklerimi dedim hadi eyvallah"

Evet sonuna kadar haklıydı. Batu tam kapıdan çıkıyordu ki

"Gitme, nolur gitme sana ihtiyacım var. " dedim ve sarıldım. O sustu.

"Ben...Ben özür dilerim batu. Seni kırdığım için çok üzgünüm. " dedim.

"Şşşt tamam geçti" dedi ve başıma bir öpücük kondurdu.

Artık kendime gelmenin vakti gelmişti. Ağlayarak hiç bir çözüm elde edemezdim. Babam beni bu halde görse kim bilir ne kadar çok üzülürdü. Güçlü olmam lazımdı. Hayata karşı, herşeye karşı güçlü durmalıydım...

------------

Sabah uyandığımda telefonuma baktım ve hiç bir bildirim yoktu. Bide sevgilimiz var yani ha. Hiç mi bildiri olmaz ya? En iyisi ben arıyım dedim ve batuyu aradım.

"Günaydın prensesim"

"Öküz kafalı hayvan"

"Oooo yavaş gel yavruuum"

"Ne diye mesaj atmadın gerizekalı"

"Lan uyuyosun diye atmadım amk böyle yapacağını bilseydim seni mesaj yağmuruna tutardım"

"İyi bundan sonra öyle yaparsın"

"Seni almaya gelicem şimdi"

"Tamam"

Hazırlandım ve batuyu bekledim. Mesaj attığında dışarı çıktım ve batu arabayla gelmişti. Arabanın önünde taş bi şekilde beni bekliyordu. Yanına gittim ve yanağını öptüm.

"Aşkım"

"Hazal?"

"Bu araba kimin?"

"Babamın"

"Ee sen mi kullanacaksın?"

"Yok dedem. Tabi ben kızım beğenemedin heralde."

"Ya tabi beğendim de, farkındaysan daha 17 yaşındasın ve ehliyetin yok"

"Öff öff sen bunlarla sıkma canını hadi atla arabaya" dedi ve ben de arabaya geçtim.

"Eeee nereye gidiyoruz?"

"Gidince görürsün"

Kafamı cama koydum ve yolu izlemeye başladım. Sonunda bi uçurum kenarında batu arabayı durdurdu ve beni de elimden tutarak dışarı çıkardı.

"Ne yapcaz burda"

"İstediğini yapabilirsin. Bence bağır"

"Ne? Anlamadım?"

"Bağır yani. İçinden ne geçiyorsa söyle. Rahatlarsın."

Evet haklıydı. Bu belki bana iyi gelebilirdi.

"Seni çok özlediiiim babaaaaa" diye avazımın çıktığı kadar bağırdım. Hemde 3 defa üst üste. Bu gerçekten de güzeldi. İcimdekileri döküyordum. Hem bizi burda kimse göremez ve duyamazdı.

Batu yanima geldi ve bana sarıldı.

"Ee hadi şimdi sıra sende,"

"Ne sırası ya ben bağıramam"

"Ya aşkım hadi ya"

"Of hazaaaal"

"Hadiiiiiiiğğğ"

"Hazalı çooook seviyooruuuummm"

Ayy aşkım be nasıl da bağırdı. O an bi utanma duygusu geldi. Sonra bana baktı ve "oldu mu" dedi gülerek.

"Evet oldu. Hemde çok güzel oldu hayvan" dedim ve dudaklarına yapıştım.

Sonunda nefes nefese kaldığımızda ikimizde gülmeye başladık.

Gerçekten bu batunun yanında kendimi güvende ve mutlu hissediyordum.
Burdan egemene çok teşekürler.

Bugünün de sonuna gelmiştik ve batu beni eve bıraktı.

Eve girdiğimde salonda oyuncaklarla oynayan kardeşimi gördüm ve gülümseyerek yanına gittim.

"Ablaacımm napıyosun bakalım"

"Abyaaa" dedi ve ben mertcanı kucagima aldım ve öptüm.

Annem içeri geldi ve hadi yemek hazır masaya geç dedi. Annem de artık kendini toparlamaya çalışıyordu. Gün geçtikçe daha iyi oluyordu. Eee ne demişler Zaman herşeyin ilacıdır.

Ama tabi bu babamı unutacağım anlamına gelmez. O benim her daim kalbimde kalıcak....

Seviyoruz Napalım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin