41.bölüm

90 7 1
                                    

TUĞÇE

Sabah zil sesiyle uyandım. Ard arda zil çalıyordu. Annem kapıyı açmıştı. Ve karşımda bir adet damla gerizekalısı duruyordu. Damla benim kuzenim. Yani amcamın kızı. Aynı okulda ve aynı sınıftayız. 

Ona sinirlice baktım ve "damla allah aşkına sabahın köründe ne işin var ya"

"ya napıyım? annemler işe gitti. Bende size geliyim dedim kuziii"

"ayy ayyy tamam geç otur"

Saat 7'ye geliyordu ve okul için üstümü giyinmeye başladım. Damla,bize giyinmişti de gelmişti. Bende hazır olunca damlanın yanına gittim ve "hadi gidelim" dedim.

Damla, "egemen gelmiyo mu"diye sordu.

Doğru ya ben onu unuttum dur arıyım dedim ve egemeni aradım. Egemen telefonu açtı ve "ne var?" dedi. Ananın amı var diyesim geldi ama tabi ki demedim kdfkjfjfsjf

"ne demek ne var ya? bikere de şu telefonu düzgün açsan şaşarım zaten, neyse gelmiyo musun beni almaya"

"tuğçe şuan çocuk dövüyoruz sen git okula"

"Çocuk mu? egemen bu kadar acımasız olamazsınız ya ne istediniz küçücük çocuktan?"

"oooooooooooofff bunu diyen sen olmasaydın çoktan ağzına kürekle vurmuştum, ayrıca çocuk dediysem öyle çocuk değil, Bizim yaşımızda işte amk"

"haaa anladım tamam. neden dövüyonuz?"

"sanane lan kapat hadi, ben işim bitince gelirim okula"

"iyi tamam"

"duur duur kapatma"

"noldu?"

"okula giderken erkeklere bakma, eğer sana bakan olursada bana haber ver"

"iyiii be zaten okula damlayla gidiyoruz"

"tamam by" dedi ve kapattı.

Bizde damlayla okula gitmek için evden çıktık. Yolda giderken parkın orda yiyişen sevgili gördük. Tam onların yanından geçerken yiyişenlerin hazal ve batu olduğunu gördük. Ben hemen numaradan öksürdüm ve "oha lan az öpüşün"dedim.

Batu bana bakarak "sen karışma, hem sanki  yapmadığın şey"

"tamam olabilir ama siz gibi parkta yapmadım canım"

"tamam madalya mı takıyım yani?"

"of batuuuu tamam napıyosanız yapın" dedim.

Hazal, "neyse hadi aşkım bizde okula gidelim artık" dedi.

Batuda ; "tamam sonra kaldığımız yerden devam ederiz" dedi.

Hazal da "ya tamam suuuss" dedi ve hep beraber okula gittiik. 

Okula gelince, egemengilin sınıfına gittim ve sınıftan bi çocuğa "egemen geldi mi" dedim.

"hayır" deyince tam sınıftan çıkıyordum ki birine çarptım ve o kişi tabiki de egemendi.

Egemen, "birileri beni mi arıyor acaba" dedi.

Bende,"yoo o nerden çıktı" 

"hı tabi canım kesin öyledir"

"ya tamam seni arıyodum allah allaaah"

Egemen bana sarıldı ve "geldim işte" dedi.

Zil çalınca sınıfa gitmek için egemeni yanağından öptüm ve "hadi teneffüste görüşürüz yakışıklııım" dedim. Bizim sınıfa geldiğimde hazalla batu fotoğraf çekiliyordu.

Damla ise birşey düşünüyo gibiydi. Yanına gittim ve "neyin var kuzen"

"yok birşey"

"hadi ama damla seni tanımıyormuşum gibi davranma"

"ya tuğçe bak senin ne güzel ilişkin var. Hazal desen o da öyle. Bi ben kaldım sap gibi"

"istediğin sevgili olsun, egemene deriz bulur birini"

"hayır ya istemiyorum sakın söyleme"

"iyi sen bilirsin" dedim ve kendi sırama geçip oturdum.

DAMLA'DAN DEVAM

Ders başlamıştı. Sınıfın kapısı aniden pat diye açılınca hepimiz bakışlarımızı kapıya çevirdik ve aman allahım bu çocuk bildiğin METEORRR! 

Öğretmen, "kapıyı çalsaydın iyiydi yavrucum"

"yok hocam" dedi yeni gelen çocuk.

Öğretmen, "sen yeni öğrenci olmasın. Kendini tanıt"

"adım mert, bu kadar yeterli"

"tamam, boş bulduğun bir yere otur evladım" deyince fark ettim ki sınıfta sadece yanı boş olan bendim. Mert denilen çocuk yanıma geldi ve oturdu. Ben onu incelerken fark etmiş olacak ki "önüne bak önünee" dedi. Allah kahretsin ya rezil oldum. Şuan kesin kızarmışımdır.

Ama eğer susarsam dediğini kabul etmiş olurum diye düşündüm ve "ben zaten önümdeyim" diye malca bişey söyledim.

Mert de " he tamam sen haklısın kimseyle uğraşamam" dedi.

Teneffus zili çaldığında tuğçe,batu,hazal,ben ve egemen dışarı bahçeye çıktık.

Egemen tuğçeye ; "sizin sınıfa yeni birisi geldi mi" diye sordu.

Tuğçe de "evet" dedi.

Egemen : "ismi ne"

"mert"

"siktirrrr"

"noldu neden öyle dedin"

"Mert, hasan'ın kardeşi"

"ee hasan kim" diye sordu tuğçe.

"ya işte birisi ama çok tehlikeli be mert denilen çocuk da bunun kardeşi olduğuna göre o da tehlikeli olabilir"

Ben çok şaşırmıştım. Ya of ya çocuk o kadar yakışıklıydı amk.

Tuğçe, "sizden bile tehlikeli mi egemen?" (siz derken egemen ve tayfası)

"evet tuğçe evet. Soru sormayın artık ve uzak durun o çocuktan aksi takdirde tuğçe bak sana bişey falan derse işin işine bende karışırım işler iyice karışır tamam mı? Tabi bizim korktuğumuz yok ama sonuçta kimse başına bela almak istemez"

"tamam ya ben bulaşmam da eyvaaaaah"

"neee?"

"damla, mertle oturuyor"deyince herkes bakışlarını bana çevirdi. EGEMEN, "Dediklerimi duydun damla" dedi. 

Banane işte korkmuyorum ben o çocuktan hıhh.

Tabi ki egemenlere "tamam bende bulaşmam" dedim. AMA BULAŞACAKTIM HAHAHAHAHAH...

Seviyoruz Napalım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin