40.bölüm

110 6 0
                                    

Hazal

Bugün yine yataktan kalkasım yoktu. Dün çok güzel bi vakit geçirmiştik. Aklima gelince güldüm. Ve bugün günlerden pazardı.

Bugün.... Bugün babalar günüydü. Bi an içimi hüzün kapladı.

Telefonum çalmaya başladı. Batu arıyordu. Telefonu açtım.

Batu, 'uyandın mı güzellik " dedi

"Yok uyanmadım. Telefonu da ruhum açtı"

"Offff hazal espri anlayışını sikiyim"

"Hahahah"

"Mal yaa"

"Aşkımsın batuuuu" bunu neye dayanarak söyledim bende bilmiyorum jsjsnsjs

"Sende benim aşkımsın da, bana bak 1 saat içinde seni almaya gelicem hazırlan ve kahvaltı yapma"

"Tamam aşkıııımmm"

"Bugün noluyo lan sana? Aşkımlar falan?"

"Hoşuna gitmiyosa söylemem yani hıh"

"Ya söyle, neyse hadi kapiyorum telefonu"

Bende hemen hazırlanmaya başladım. 1 saat geçince batu aradı ve "hadi in" dedi.

Dışarı çıktığımda batu kapının önünde duruyordu. İçimden hay massallah yakışıklılığa bak beee dedim.

Beni görünce yanima geldi ve yanağımdan öptü. Yolda giderken karnim guruldamaya başladı.

Batu güldü.

"Ne gülüyosun be, sen demedin mi kahvaltı yapma diye, bende yapmadım işte"

Yine gulerek "tamam anladım" dedi.

"Ooof gülme ya"

"İyi bee"

"Nereye gidiyoruz?"

"Geldik" dedi ve bi kafeye geldik. Garson geldi işte klasik ne alırdınız şeysi.

Kahvaltı etmeye başladık. Tabi ben aç olduğum için hemen daldım. Batuya baktığımda bana bakıyordu.

"Ne bakiyosun" dedim.

"Hayvan gibi yedin be"

"Oha ya abartma"

"Hı hı"

"Tamam doydum ben yemiyorum"

"Hazal inatlaşma ye şunu"

"Hayır"

"Ye dedim lan"

"Hayırrrrr"

"Tamam hayvan gibi yemiyosun özur dilerim. Ye"

"Pislikk" dedim ve tekrardan yemeğe başladım.

İkimizde bitirdigimizde kafeden çıktık.

Batu, "bugün....""

"Evet biliyorum, babalar günü" dedim iç çekerek.

"Babana hediye aldin mi batu?"

"Hayır"

"Neyse bak gel bi çiçekçiye gidelim." dedim ve 2 tane kırmızı gül aldım.

Batuya dönerek "mezara gidelim" dedim.

Mezara geldiğimde babamın mezarının yanına gittim ve köşeye oturdum. Aldığım gülleri toprağına koydum.

"Neden bıraktın beni baba? Hayatımın en güzel zamanında sana ihtiyacimin olduğu zaman. Ben daha 17 yaşındayım. Bu yaşta sensiz bıraktın beni. Senle kavgalarimizi bile çok özlüyorum. Keşke doya doya sarılsaydım diyorum."

Hıçkırıklarla ağlıyordum. Batunun da gözleri dolmuştu. Yanima geldi ve "gidelim mi?" dedi

"Babalar günün kutlu olsun baba. İyi ki vardın...." dedim ve mezardan çıktık.

Batuya döndüm ve " seninde babana hediye alalım" dedim.

"Tamam ne alalım?"

"Gömlek olabilir"

"Aynen olur" dedi ve beraber gömlek almaya gittik.

Gömleği aldık ve BATUGİLE gidiyorduk. Yine içimi bi heyecan kapladı.

Evin önüne geldiğimizde batu tam zile basıyordu ki "dur" dedim.

"Seninde babalar günün kutlu olsun, geleceğin en yakışıklı babası" dedim

O da gülerek "bak sennn" dedi.

Sonra zile bastı. Kapiyi batunun ablası açtı ve "hoşgeldiniz canlaaar hadi ben kaçar" dedi ve gitti.

İçeri girdiğimizde annesi ve babası salonda oturuyordu. Bizi gorunce tokalastik falan.

Batu, babasına aldığımız hediyeyi uzattı.

"Hazalla ikimiz aldık baba, babalar günü için"

"Ooo oğlum sen hiç almazdin. Çok şaşırdım şuan"

"Hazal sağolsun" dedi ve bana bakarak güldü.

Babası, "hazal'cım bize bir yemek sözün vardı biliyorsun dimi?"

"Evet" dedim.

"Diyorum ki bugün yemeği bizde ye"

"Şey bilmem ki annemi aramam lazım'

Annemi aradım ve annem izin verdi..

" tamam annem izin verdi " dedim

Babası, "baban ne iş yapıyor" dediğinde derin bir iç cektim ve olanları anlattım.

"Ah, çok üzüldüm hazal. Basın sağolsun. Ama bak ne sıkıntın olursa olsun bana söyleyebilirsin. Zaten arık bende baban sayılırım" dedi.

"Şey evet. Teşekkürler" dedim.

"O akşam çok güzel geçmişti. Bolca sohbet ettik ve eglendik. Hele batunun küçüklük fotolari...

O an yıkıldım ben gülmekten. Batu da bana " gülme lan yeter" dedi.

Artık eve gitme zamanım gelmişti. Hepsiyle vedalaştım ve batuyla beraber evden çıktık.

Seviyoruz Napalım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin