Ayrılık

165 9 0
                                    

Bugün pazardı yataktan kalktığımda saatin 10 olduğunu gördüm. Yanı başımda olan telefonumu elime aldım ve whatsapp'a girdim.

Hazal mesaj atmıştı. Mesajda : "Tuğçe kanka uyanınca beni ara lan" yazıyordu. Egemen'e. baktığımda son görülmesi 03.45'ti. Bi an da tüm sinir tepeme çıktı. Ben dün gece 1 de uyumuştum ve o, bu saatlere kadar kiminle konuştu?! Neyse şuan uyuyordur diye bişey demedim. Ama egemen bey elimden çekeceğin var !

Hazal'ı aradım ve ilk çalışta hemen açtı. "Tuğçe hemen anlat noldu dün?"

"Sana da günaydın hazal"

"Tuğçe beni sinir etme hadiii"

Tüm olanları bi solukta anlattım ve hazal "yuhhh çüşşş" diye bağırınca "kulağımı siktin lan ne bağırıyon" diye bende bağırdım.

"Kızım oha ya biz bile ardayla ilk ayımızda böyle güzel şey yaşamadık lan" dedi.
Kahkaha atarak ;

"Farkımız tarzımızzz, neyse hazal görüşürüz kanka" dedim ve telefonu kapattım.

Kahvaltı yapmak için annemlerin yanına indim. Anıl, babam ve annem masada oturuyorlardı. Onları görünce "günaydın" dedim. Ama hiç biri cevap vermedi.

Sonra babam söze girdi ;
"Bak tuğçe, bu zamana kadar sevgilin olduğuna kızmadık. Gençtir olur dedik. Ama anıl'ın anlattığına göre, egemen denen çocuk tam bir psikopat. Ve ben, kızımın böyle biri ile olmasını istemiyorum."
Gözlerimi anıl'a çevirdim. Ve ona öfke ile baktım. Daha sonra ben söze girdim.;

"Bak baba tamam egemen öyle biri olabilir. Ama bana karşı hiç de öyle değil. Ben onu çok seviyorum ve ondan da ayrılamam kusura bakmayın"

Babam kaşlarını çattı ve "o halde istanbul'a gidiyorsun."

"Neeeee hayatta olmaz gitmem" dedim. Ama babam beni umursamadı ve devam etti ;

"Ya o çocuktan ayrılırsın, yada İstanbul'a gidersin, amcanların yanına. Karar senin."

Hiç birşey demeden masadan kalktım ve odama gittim. Şuan tek istediğim ağlamaktı. Ama ağlamanın bir fayda etmeyeceğini düşününce egemeni aramaya karar verdim.

Egemen'e herşeyi anlattım ve o da benim kadar sinirlendi. Son cümlesini hatırlayınca istemsizce gülümsedim. "Sen şimdi uyu, yarın bi çare buluruz sevgilim" demişti.

Egemen

Bugün günlerden pazartesiydi. Hiç okula gitmek istemiyordum. Ama aklıma Tuğçe geldi ve zor da olsa yataktan kalktim. Tam evden çıkacaktım ki telefonuma mesaj geldi. Mesaj atan numarayı tanımıyordum. Mesaj da ise şöyle yazıyordu ;

Ben anıl. Sana attığım adrese gel babam seninle görüşmek istiyor. Ayrıca tugceye haber verme.

Babası benimle görüşmek mi istiyor? Vakit kaybetmeden evden çıktım ve anılın söylediği adrese geldim. Gediğimde onların orada olduklarını görünce yanlarına gittim ve "ne vardı?" diye sordum.
Tuğçe'nin babası beni süzerek ;

"Demek meşhur egemen sensin" dedi.

"Evet benim. Sorun ne?"

"Bana bak delikanlı, kulaklarını aç ve beni iyi dinle. Biz buz zamana kadar tuğcenin sevgilisi olmasına karışmadık. Ama bu sefer farklı. Sen farklısın ve ben kızımın böyle bir serseri ile arkadaşlık etmesini istemiyorum. Bugün sabah tugceye de söyledim ama beni dinlemedi. Şimdi sana söylüyorum, ondan uzak dur ve ayrılın.,,"

Bir dakika ya o adam bana ne hakla serseri der lan onun ağzını burnunu... Neyse iç ses sen bi dur hele.

Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım ;

"Bakın ben tuğçeyi seviyorum ve ondan ayrılamam. Beni tehdit etmeyi bırakın yoksa pişman olursunuz" dedim.

Babası tekrar söze girdi ve ;

"Eğer ayrılmazsanız, tugceyi İstanbul'daki amcasının yanına göndericem."

Sinirle oradan kalktım ve okula gittim.

Ben kimdim ki? Sonuçta adam haklı. Benim gibi birisiyle neden kızını yakıştırsın ki?

Evet kararlıydım her ne kadar tuğçeyi seviyor olsamda ondan ayrılacaktım. İkimiz içinde en iyisi buydu. Yoksa babası onu İstanbul'a gönderecekti ve ben buna dayanamazdım...

Tuğçe

Egemen okula gelince hemen onun yanına gittim ve boynuna sarıldım ama o sarılışıma karşılık vermeyince ona döndüm ve "bir sorun mu var" dedim.
"Konuşalım" dedi ve bir banka oturduk.

Bugünkü yaşadıklarını anlattı ve ağzımın bir karış açıldığına eminim. Babam ne cürretle egemenle konuşur ki ya?

Egemen söze girdi ve ;

"Bak Tuğçe seni çok seviyorum ama ayrılmalıyız bu böyle gitmez. Baban seni eğer ayrılmazsak istanbula götüreceğini söyledi ve eğer ki öyle birsey olursa buna ne sen, ne ben dayanabiliriz."

"Egemen bak iyice delirdin ya ne demek ayrılalım ya ?"

"Uzatma Tuğçe. İkimiz içinde en iyi çözüm yolu bu"

"Hicde iyi bir çözüm değil "

"Neyse ne. Seninle artık ayrıldık ve mümkünse bir daha görüşmeyelim. Kendine iyi bak," dedi ve arkasına bile bakmadan gitti.

Öylece kaldım.. Ne ağlayabiliyordum, ne bağırabiliyordum. Sadece babam ve anıla olan nefretim daha da artıyordu.

İkimizde birbirimizi deli gibi severken bu ayrılık neyin nesiydi?¿..

Eve gittim ve hiç kimseyle konuşmadan hemen odama çıktım. Babam seslendi ve "buraya gel, yemek vakti" umursamadım ve gitmedim. Bu sefer babam bidaha bağırınca sinirle gittim ve "ne istiyorsunuz artık benden? Yaptıklarınız yetmedi mi? Ayrıldık tamam mı? AYRILDIK. Götünüze kına yakabilirsiniz" dedim.

Anıl sırıttı ve "çok sevindim ayrılmanıza" deyince daha da sinirlendim ve tekrar odama çıktım.

Asıl sinir olduğum tek bi kisi vardı ; egemen....

Seviyoruz Napalım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin