Bu bir rüya olmalıydı. Bitmesini hiç istemeyeceğim... Gerçek olması için uyanmak üzere olduğumda dua edeceğim... Bu his mükemmeldi. Vücudumun, tüm hücrelerimin yanışı... Beni yaklaştıkça içine düşeceğim ve bir daha geri dönemeyeceğimi bildiğim kör bir kuyuya itişi.. Tüm bunlara sebep olan bacaklarımda, göğsümde ve kollarımla dolanan elleri ve ahenk içinde her yanımı öpen dudakları... Tüm bunları hissetmek harikaydı. Onun varlığına şükretmek harikaydı. Üzerimde yaptığı baskı bana güven veriyordu. Beni ona ait olduğuma ikna ediyordu adeta vücudu. Üzerimde kurduğu otorite beni deli ediyordu. Ben sadece altında çırpınan bir kuş gibiydim. Bu beni rahatsız etmekten çok tahrik ediyordu. Parmak uçlarım terleyen vücudunun üzerinde ıslanırken dudaklarım onun boynunu keşfe çıkmıştı. Hayır. İnanmıyordum. Gerçek olamazdı. Bu güzellik gerçek olamazdı. Berkan..Beni seçmiş olamazdı. Etrafında dolanan onca kız varken. Beni sevmiş olamazdı. Tüm bunlar yalan mıydı? Üzerimdeki baskısı... Zevk iniltileri eşliğinde gidip gelen vücudu.. Bana yaşattığı his gerçekle hayali ayırt etmemi engelliyordu...Bilincim kapanmıştı. Anlayamıyordum. Bu nasıl bir histi?
Tek bildiğim bir şey vardı. Bu eğer hayalse -ki bu ihtimali aklımdan bile geçirmek istemiyordum- devam edebilirdim. Ama eģer gerçekse -ki baskısı bunu hissetiriyordu- acilen bizi durdurmalıydım. Yoksa ben de milli olma yolunda ilk adımı atacaktım.Evet. Gerçekti. Biz mükemmeldik. Bizi dışardan izleseydim beni çok kıskanırdım. Çünkü harikaydık. Ama buna dur demeliydim. Beynime giden 'durmalısın' sinyalleri boxerının içinden bana baskı yapan şeyden kaynaklıydı. Fakat bana 'dur' diyen sinyallerin daha yarı yolda başarısız olmasına sebep olan hormonlarım vardı bir de. Onlar bu sinyallerden güçlüydü. Ama onları dinlemeliydim. O sinyalleri... Benim için iyi olanı isteyen onlardı. Hormonlar değil. Üzerimde kalan sadece sütyen ve kilodumdu. Onda ise durum farklı değildi. Bunun aklıma gelişi bile beni kışkırtırken onu durdurmayı nasıl becerecektim?
Kollarımı sarılı oldukları koca omuzlardan ayırdım. Zaten yorulmuş olan kollarımı destek alıp altından sıyrılmak için kullanacaktım. Bu işin önünü kesmek istiyorsam yapmak gereken ilk şey o sıcak yerden kurtulmak olmalıydı. Ne yapmak istediğimi farkettiğinde durmak yerine beni vazgeçirmeyi denemişti. Bunu ise sütyenimin altında gizli kalan ve benim mahremim olan göğsümü dışarıya alarak yapmıştı! Ona dokunması beni öyle çok utandırıyordu ki ondan kurtulduğum anda kendime nasıl çekidüzen vereceğimi hesap edemiyordum.-Onu acilen yerine geri sokmalıydım- bu yüzden şaşkınlıkla ve utangaçlıkla göğsüme doğru eğilişini izledim. Önce ufak ve ıslak öpücükler bırakmaya başladı. Beni baştan çıkarmaya yetecek öpücüklerdiler bunlar. Onu durdurmamı istemiyordu beni vazgeçirmek için her yolu deniyordu.
"Dur Berkan." Sesim oldukça ciddi bir tonda fakat biraz güçsüz çıkmıştı. Güçsüzlüğün nedeninin göğsümü emen dudakları olduğunu biliyordum.
Beni takmamıştı bile. Umrunda değil miydim? Sadece kendi zevkleri miydi onu bana bağlayan? Hayır yine abartıyordum. Ben kendimden geçmişken bu anın gerçek mi yoksa hayal mi olduğunu bile ayırt edememiştim. O halde ondan beni hemen duymasını beklemek aptalcaydı. Başını tutup göğsümden ayırırırken "İzin ver.." dedi. Boğuk sesi odadaki sessiz iniltilerimizin yanında biraz gürültücü çıkmıştı. "Dur dedim Berkan. Daha fazlasını isteme benden."
İttirmeye uğraştığım başını kendisi kaldırdığında gözleri dudaklarım ve açıkta kalan mahremimin vermiş olduğu utançla kızaran yüzüm arasında gidip geliyordu.
"Tamam." Boynuma doğru eğilerek kokumu içine çektikten sonra ani bir hızla dışarıya aldığı göğsümü tekrar sütyenime geri soktu. Bunu yaparken ben hallederim tavrıyla elini tutmuştum. Fakat o beni takmamış istediğini yapmaya devam etmişti. İlk kez durmak istediğimde bana olan tepkisi hafif olmuştu. Ve içtendi aynı zamanda. Bu beni bana değer verdiğine daha çok inandırmıştı şimdi. Mutluydum. "Teşekkür ederim." deyip saçlarını karıştırdım. O da "Seni seviyorum kuralcı." deyip beni kırılmadığına inandırdığında mutluluğum katlanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTİSNA
Teen Fiction"Hani istisnalar kaideleri bozmazdı? " Çocukluğundan beri annesinin yoğun ilgisiyle büyümüş Miray 'ın gerçek dünyaya gözünü açarken yaşadığı hayal kırıklıkları,aşkları,acıları ve hataları... Bunları tekrar yaşamamak için kendine koyduğu kurallar...