~YENİ~

8 2 0
                                    

"Günaydın."

Bir eliyle sakalını sıvazlayan Selim yine haylazlık peşindeydi.
"Bugünkü sınavda başarılı olamayacaksın." Umursamaz bir halde kafamı salladım. Her ne kadar alay etse de haklıydı. Benim için önemli bir sınav olmasına rağmen çalışmamıştım ve buna sebep olan ben değildim.
"Haklı olman yaptığın şakayı şaka olmaktan çıkarıyor Selim. Kes."
"Hadi ama Miray yapacaksın." Selin her zamanki gibi destek olan taraftı. Özellikle son günlerde olduğu gibi.
Umutsuzca kafamı hayır anlamında salladım. Kendimden bir şey beklemiyordum. Daha doğrusu pek umrumda da değildi.
Zilin çalmasıyla ben sınav sınıfına arkadaşlarım bizim sınıfa doğru ilerlerken Selin küçük bir öpücük ve iyi dilekleriyle beni uğurladı.

3 numara. Sıra numaram. Oturdum ve kitapçıkların dağıtılmasını bekledim. Etrafımda yakından tanıdığım kimse yoktu. Sadece ilgimi çeken arka sıralardaki bir topluluktu. Konunun ne olduğunu merak edip yerimden ayaklandım ve kalabalığa doğru yürüdüm. Ortada bir çocuk vardı ve herkesin ilgisi onun üzerineydi. Dikkatli bakınca onu daha önce hiç görmediğimi ve neden ilginin onun üzerinde olduğunu farkettim. Çocuk baya yakışıklı bir çocuktu ve havalı bir şey olduğu belliydi.
Herkesle tek tek tanışırken 12. Sınıf olduğunu ve adının Savaş olduğunu öğrenmiştim. Güzel isimdi. Ve bu havasına hava katıyordu. 11. Sınıftan olduğunu bildiğim kendime diğerlerine oranla daha yakın gördüğüm bir kıza sordum:
"Kim? Daha önce görmemiştim."
"Yeni gelmiş. Gelir gelmez de fizik olimpiyatı seçme sınavına alınmış. Artık nasıl bir zekaysa."
Haklıydı. Gelir gelmez bu özelliğinin bu kadar erken farkedilmesi ilginçti. Havada torpil kokusu seziyordum.

Ben bunları düşünürken kız devam etti.
"Ama ona olan ilginin bu yüzden olduğunu düşünmüyorum."
Haklıydı. Üzerindeki ilgiyi dağınık çikolata rengi saçları,kahverengi gözleri ve mükemmel yüz hatlarına borçluydu. Onlara göre yakışıklıydı. Ama bana itici gelmişti. Bana göre yakışıklı bir iticiydi.

Sınav beklediğim gibi zor ve ter döktürücü geçmişti. Eminim en kötüler arasında yerimi alacaktım.

Şu an aklımda yalnızca evde tek başıma geçireceğim birkaç gün vardı. Eğlenceli olacak gibiydi. Yalnız kalmak bana iyi gelecekti.

Sınıfa geri döndüğümde Berkan'ın sınıfta olmadığını farketmem uzun sürmemişti. Bugün okula gelmemiş olmalıydı. Yoksa sırasını terk ettiği anlar çok nadirdi.
Biraz hava almak için dışarıya çıktığımda bizimkilerin çardakta olduğunu görüp yanlarına doğru ilerledim. Oraya vardığımdaysa sabahki itici çocuğun onlarla birlikte oturduğunu gördüğümde başta afalladım. Selin, Selim ve Mert'in bu çocukla ne işi vardı? Üstelik kendilerinden az farkla da olsa yaşça büyüktü.

Selim, Mert ve Savaş yanyana otururken Selin karşılarındaydı. Kendimden emin bir şekilde yanına geçtim.
"Çalışkan kızımız da geldi." Bir kez olsun saçmalama Selim. Demeyi çok isterdim ama şu an dikkatim bay iticideydi. Ona bu ismi havalı duruşu ve imajı yüzünden takmıştım. Nedenini bilmediğim bir şekilde.

Selim'i dikkate almayıp Mert'e bir bakış fırlattım. Bu bakış "Ne ayak?" bakışımdı. O da farketmiş olacak ki bizi tanıştırdı.
"Savaş Miray. Miray Savaş."
İkimiz de elimizi uzatmamıştık. Demek ki tahminimde yanılmamıştım. Üstüne üstlük onun hakkındaki düşüncelerime bir yenisi daha eklenmişti. Ya da birkaçı. Kibirli. Ukala gibi mesela. " Memnun oldum." Deyince o da başını sallamıştı.
Hala bir anlam veremesem de bunu bizim çocuklara şimdi sormayacaktım. Nasıl olsa zil çalacak ve sınıflara geçecektik. Sormak için epey zamanım olurdu.

"Peki bu okula gelmeye nasıl karar verdin?"
Selin ben gelmeden önce de devam ettiğini anladığım muhabbeti devam ettiriyordu. Savaş Bey söze başladığında yine kendini biscolata reklamlarındaki erkekler kadar havalı zanneden bir tavrı vardı. İnanılmaz derecede iticiydi. Onun gibi insanları şu ana kadar hiç sevememiştim ve hala sevemiyordum.

İSTİSNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin