~İHANET~

46 7 1
                                    

Berkan

Gözümü açmakta güçlük çekiyordum. Sanki etraftaki her şey dönüyordu. Bu kadar sarhoş olmam saçmaydı. Normalde içkiye dayanıklı bir bünyeye sahiptim.
Etrafta kimse yok gibiydi. Ya da ben göremiyordum bilmiyorum. Lanet olası piç Mert de gitmişti belki. Bir de arkadaş olacaktı şerefsiz.
Eve bu halde nasıl döneceğim hakkında düşünmeye çabalarken bulanık görüşümden dolayı kim olduğunu seçemediğim bir kız bana doğru yaklaşıyordu. Miray gitmişti. Yani en son öyle hatırlıyordum.
İyice yaklaştığında tanıyabilmiştim. Ece. Lan bu saatte neden hala evine gitmemişti bu kız? Gerçi bahsettiğimiz kız Ece'ydi. O Miray değildi. Onun gibi saf ve temiz. Bana doğru yaklaşırken gözlerini bir an olsun bile benden ayırmamıştı. Bu rahatsız edici olmaya başlamışken elimi tuttuğunda önce afalladım. "Seni evine bırakmamı ister misin?" Başta dostça olduğunu sandığım teklifi tam kabul edecekken elini benimkini üzerinde gezdirmeye başlayınca kan beynime sıçramıştı. Doğru ya o Ece'ydi. Onunla daha önceden olan ilişkimiz sayesinde onun nasıl birisi olduğunu biliyordum. Fakat unutmuştum belli ki.
Sert bir şekilde elimi çekerek onu terslemeye çalıştım. Hayır şeklinde kafamı sallayıp yaklaşık iki buçuk saattir gömülü olduğum koltuktan kalkmaya çabaladım. Benimkisi sadece bir çabaydı. İcraat yoktu tabiki.
"Sevgilin seni burada bırakmamalıydı."
Yine ne saçmalıyordu bu kız? Gözlerimi devirerek atabildigim en alaycı bakışı fırlattıktan sonra kurduğu cümleyi görmezden geldim.
"Mert'i ara. Beni almaya gelsin."
"Seni benim elime bırakmakla büyük bir hata yaptı." Elimde gezdirdiği elini şimdiyse göğsüme yerleştirmişti.
Hassiktir. Beni duymuyor muydu bu kız? Kız olmasa afilli bir küfür yerdi ama neyse.
"Dediğimi yap boş konuşma."
Verdiğim sert tepki gururunu biraz olsun incitmemişti belli ki. Çünkü bana doğru sokulmaya devam ediyordu. Kalkmaya çabaladığım kırmızı koltuğa doğru beni geri yasladığında ayık olmayı ne kadar isterdim diye düşündüm. Kahretsin kendime hakim olamamaktan korkuyordum! Ben şaşkınlıkla ne yaptığını izlerken o bir bacağını karnıma doğru atmış üzerime çıkmıştı. Üzerimden onu kaldırıp atabilirdim. Tabi ki ayık olsaydım. Ama şimdiki güçsüz kollarım onu çaresizce ittirmekten başka bir işe yaramıyordu. "Siktir git üstümden."
Beni dinlemiyordu. Tek yaptığı beni baştan çıkarmaya çalışmaktı. Bunu başarması ise en son isteyeceğim şeydi şu anda. Fakat aklımın bulanıklığı mantıklı düşünmemi engellemeye başlamıştı.
Son hamlesi dudaklarıma doğru eğilip benden kendisine eşlik etmemi beklemek oldu. Cevap gelmediğini görünce dudaklarımı dişlerinin arasına alarak sertçe öpmeye başladı. Dayanamadım ve onu tutup üzerimden sertçe fırlattım. Bunu yapamazdım. Yaptığım onca onur kırıcı hareketten hiçbiri onun gururuna işlemiyordu. Şimdi tekrar üzerime doğru geliyordu. Lanet olası sürtük! Ayık olmayışımdan resmen yararlanıyordu. Bu kez yaptığıysa lanet olası erkeklik duyularımı ele geçirmeye yetmişti. Eline aldığı erkekliğimi sıkıp hafif bir inleme duyduğunda gülümsediğini görebiliyordum. Kulağıma eğilip "Benim olmayı özlediğini biliyorum. Rahatla." deyip dudaklarını benimkilere bastırdı. Lanet olası! Amacına ulaşıyordu. Yaptığı her hareket beni delirtiyordu. Ona karşılık verememek dayanılmaz olmaya başlamıştı. O hoşuma gitmeye başlamıştı. Buna sebep olansa sarhoş aklımın kurduğu pislik hayallerdi. O değil. Onun Miray olduğunu hayal etmeye başlamıştım. Sanki o dudaklar onundu. O istekli kız Miray'dı. Ürkek ve çekingen değil. Bu düşünce ona eşlik etmeme neden olmuşken dudaklarını aralayıp bir kahkaha patlattı. Bu hoşuna gitmiş olmalıydı. Bu sürtükçe kahkaha bende de tahrik olma hissi yaratmıştı. Hem içim yanıyor hem de suçluluk duygusunun da vermiş olduğu tatla onu öpüyordum. Ben kimdim? Sarhoşluğuna ve bir orospuya yenilip kendimi teslim edecek kadar zayıf mıydım? Evet. Ben aşağılığın tekiydim.

Güçsüz olduğunu düşündüğüm kollarımı beline sarıp onu kucağıma oturttum. Bu onun da hoşuna gitmiş vücudunu tam da ona yaraşır bir şekilde sürtükçe hareket ettirmeye başlamıştı. Ama ben onu değil Miray'ı düşünüyordum. Gidip gelen vücudunda Miray'ı arıyordum sanki. Uzun zamandır ondan başkası ile olmamıştım. Ondan başka bir kıza yan gözle bile bakmamıştım. Evet bana istediğimi vermemişti çoğu kez. Ama elinden geleni yapmıştı. Şimdi ise dağınık zihnim bana onun Miray olduğunu söylüyor bense ona bu tutkuyla daha da sarılıyordum.
"Beni istediğini biliyordum." dediğinde ses tonu bana Miray olmadığını tekrar hatırlatmıştı. Onu hayal edebilmek için kapattığım gözlerimi aralayınca içinde bulunduğum düşten anında sıyrılıp onu üzerimden attım. Az önce yaşamış olduklarım adrenalinimi yükseltmiş, sarhoşluğumun benden aldığı gücü geri kazandırmıştı. O şaşkınlıkla bana bakarken bense midem çıkana kadar kusmaya başladım. Her şey üstüste gelmişti. İçki ve Ece. Bu kız midemi bulandırıyordu. Ben kusarken o ve barda eğlenenlerden biri olduğunu düşündüğüm bir genç kolumdan tutup beni lavaboya götürdüler. Kusmayı kestikten hemen sonra ise bilincim yarı açık bir halde bir arabaya bindirildiğimi farkettim. Kimin arabası olduğu önemsizdi. Sadece uyumak istiyordum.

İSTİSNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin