İçeriye girdiğimizde loş bir oda beni karşıladı. Duvarları mürdüm rengi tek odalı bu kulübenin içi de dışı gibi sıcacık bir yuvayı andırıyordu. Duvara göre fazlaca büyük bir penceresi vardı. Bu pencere Sonbaharın dökülen yapraklarının muhteşem manzarasını odaya taşıyordu. Camın hemen yanında bir sedir vardı. Beyaz örtüleri ile bu sedir duvarlarla tezatlık içindeydi. Odanın köşesinde ahşap bir masa bulunuyordu. Ve odada teknolojiye dair hiçbir şey yoktu.
Ben bu küçük odayı incelerken kolumdan tutup beni mutfağa sürükledi. Mutfağın kapısına geldiğimizde arkama geçip kollarını belime doladı.
"Yemek yapmayı biliyor musun?"diye sordu kokumu içine çekerek. Onun yanımda olmasının verdiği mutluluğu hiçbir şeye degişmezdim galiba.
"Her genç kızın bildiği kadar biliyorum."dedim.
"Hmm. Güzel."diyerek kulağıma hafif bir öpücük kondurdu.
"Eee.. Şimdi ne yapacağız?"diye sordum. "Benim planım buraya kadardı."dedi. Yüzümü ona döndürüp "Seni buraya getirmemin sebebi seni burasıyla tanıştırmaktı. Ama istersen bugün burda kalabiliriz."
Teklif güzeldi. Ama bunun ne kadar imkansız olduğunu bilmiyor muydu? Annemin haberi yoktu bir kere. Haber versem bile daha dün sevgili olduğum birinin Denizli' nin en sakin en dingin bölgesindeki bu şirin kulübesinde kalmama izin vermeyeceği kesindi. Bazı şeyler kesindi. Zorlamaya gerek yoktu.
"Hayır. Olmaz. Yani ben isterim de olmaz. "Onu incitmemek için cümlelerimi doğru seçmeye çalışıyordum. "Annemin buna izin vereceğini sanmıyorum Berkan. Başka zaman."
"Tamam öyleyse. Ne yapmak istersin?"
Cebimden telefonumu çıkarıp saate baktım. Baya geç olmuştu. Okuldan çıkma vaktimize yaklaşmıştı saat. Erkenden eve gidip okuldan eve geliyor gibi yapacaktım. Başka çarem yoktu. Annemi kandırmak berbat bir duyguydu. Ama buraya geldiğimi ona söylersem bi ton laf işitecektim. Belki de son zamanlardaki gibi anlayışla karşılardı. Ama yok,bu sefer işin içinde okulu ekme de vardı. Affı yoktu bunun.
Kollarımı omzuna dolayıp "Gidelim."dedim. Hiç sorgulamadan başıyla onaylayıp elimi tuttu. Arabaya binip yola koyulduğumuzda yol boyunca bugün yaşadıklarımı düşündüm. Bugün sanki bir yaş daha büyümüştüm. Berkan' la biraz hızlı gitmiştik ama açıkçası bu umrumda değildi. Ben onu tanıyordum. O da beni. Birbirimize bu kadar erken ısınmamız normaldi. Bu konudaki tereddütlerimi bu şekilde bastırıyordum. İleride ne yaşayacağımı bilmiyordum. Bunu zaman gösterirdi. Ama bildiğim tek bir şey vardı. Onunla her şeyi yaşamaya vardım.Evimin önüne gelince arabadan inmek için hazırladığımda kolumdan tutup beni kendine çekti. Tam beni öpmek için hazırlandığı sırada eğilip traş losyonu kokan yanağına küçük ve masum bir öpücük kondurdum. Bugünlük adrenalin bana yeterdi. Arabadan inerken "Yarın görüşürüz." dedim. Cevap vermedi. Bana yine o çarpık gülüşünü atıp gazı kökledi.
O gidince ben de arkasından bakmayı kesip eve doğru yürümeye başladım. Kapıyı açıp içeri girdim. Annem koltuğa yayılmış tv izliyordu. "Naber anne?"
"İyiyim kızım. Nasıl geçti günün?"
Bu soru karşısında kalakaldım. Yalan söylemek zor geliyordu. "Her zamanki gibi. Bi değişiklik yoktu."dedim. Konu bir an önce kapansın istiyordum. Beni dinledikten sonra tekrar tv izlemeye döndü. Ben de fırsattan istifade hemen odama çıktım. Odama girer girmez kapımı kapatıp çantamı yere fırlattım. Üzerimi değiştirip yatağıma uzandım. Birazdan annem yemeğe çağıracaktı. O arada biraz dinlenmeyi umuyordum. Ve daha sonra da ders çalışacaktım. Gün çok çabuk geçmişti. Ama her saati ayrı güzeldi.
Bunları düşünürken annemin bana seslediğini duyup aşağıya indim. Enfes bir sofra karşımda duruyordu. Sandalyeyi çekip sabırsızca masaya otururken bundan sonra yaşayacağım her günün böyle olmasını diledim.
Yemeği iştahla yedikten sonra anneme sofrayı kaldırmasında yardım etmiştim. Bu da benden beklenmeyen bir diğer hareketti. Normalde tembelin tekiydim. Oburluğumdan başka bir şey düşünmezdim. Ama artık düşündüğüm şeyler çoğalmıştı. Bu beni olgunlaştırdı diye düşündüm kendi kendime. Belki doğruydu belki de değildi. Bilmiyordum.Annem de aldığı bu yardımdan dolayı epey şaşırmıştı. Ama ben hiçbir şey olmamış gibi davranmıştım. İşlerimizi hallettikten sonra ise odama çıkıp biraz ders çalışmaya karar verdim. Fizik olimpiyatlarına katılmak için okulumuzda seçme yapılacaktı. Katılmayı düşünüyordum. Okulla pek aram yoktu fakat bu durum böyle sürüp gidemezdi. Bunu en azından annemi tatmin etmek için yapabilirdim. Biraz test çözüp konu tekrarı yaptıktan sonra banyoya gidip yorgunluktan sararmış yüzüme baktım. Elimi yüzümü yıkayıp yatağıma girdim. Bir süre sonra tam uykuya dalma aşamasındayken kapımın açılma sesini duymuştum ve ardından yanağıma konan öpücüğü hissettim. Annemdi. "İyi geceler tatlım."
Selamlar...Kitabımı hızla yayımlamaya devam ediyorum. Çünkü biliyorum az bölümlü hikayeler pek ilgi görmüyor. Daha fazla bölüm yazıp paylaşmak istiyorum. Şimdiden ilginiz için teşekkürler. Haa bu arada şarkı köşemde bugün...
Bruno Mars feat. Lil Wayne -Mirror
Ayrıca diğer bir şarkı da çok büyük hayranı olduğum Chris Brown' a ait.
Chris Brown feat. Rita Ora- Body on me
Kendinize iyi bakın. Bir dahaki bölüme görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTİSNA
Ficção Adolescente"Hani istisnalar kaideleri bozmazdı? " Çocukluğundan beri annesinin yoğun ilgisiyle büyümüş Miray 'ın gerçek dünyaya gözünü açarken yaşadığı hayal kırıklıkları,aşkları,acıları ve hataları... Bunları tekrar yaşamamak için kendine koyduğu kurallar...