Bilgisayarımla ilgili bir problem yaşıyorum canlar ve vizelerim var, yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum ama beğeni ve yorumlarınız beni her zaman teşvik ediyor :) Gavur Damatla ilgili gerçekten çok güzel planlarım var, bu yüzden okuyucu kitlesi ve beğeniniz çook önemli :)
"Neler söylüyorsun sen Sevgi? Hilal niye böyle bir şey yapsın-"
"ANNE!" diye kükredi Kerem.
"Eve-t," dedim mırıldanır gibi, sesim zorlukla duymuştu mahallenin sesinden. Bütün gözlerin üzerimde olduğunu biliyordum. Annem bile bana üzüntüyle bakıyordu. Kerem bana itiraz edecekken ona bakıp gülümsedim, sorun değil der gibi.
"Taksi beklerken oldu, Bu-rak evdeydi. Onun suçu yok.."
Babam hala tatmin olmamış gibi öksürdü ve yerine geri oturdu. Annem ise o zaman zarfında rahat bir nefes alıp verdi.
"Kartların ve nüfus cüzdanın içinde miydi peki?"
"Evet"
"Tamam, yarın Kerem ile halledin yenisi için ne lazımsa. Paran da yoktur şimdi senin, yemekten sonra gel benimle kızım.." Bu babamın öfkesinin bana karşı sonuydu. O bana kıyamazdı ki. Kızardı, susardı ama sadece bir saat, iki saat o kadarcıktı bana küskünlüğü.
"Çay koyayım mı ben?" dedi annem ilgi çekmek için.
"Gerek yok anne! Doydum ben!" Kerem büyük bir öfkeyle kalktı masadan ardından da ben kalktım.
"Afiyet olsun, başım ağrıyor da biraz.."
"Yemedin kızım bir şey, aç aç-"
"Yok baba, tokum ben.."
***
"Şimdi elimizde ki bulgulara göre bu kız malları gördü mü? Görmedi mi? Önemli soru sanırım bu?" dedi Alex. Baş ağrıma iyi gelecek bir ilaç attım ağzıma ve mırıldandım.
"Bilmiyorum! Geri zekalı bir korumanın yaptığı hataya bak, hallettiniz o salağı!"
"Halledildi, yakın mesafe nişancılarının ne halta yaradılar? Adamların profosyonel olduklarını sende iyi biliyorsun. Büyük babamda onlardandı hatırlarsan, hala her an tetikte dolanıyor. Geçen Niko elinde ki çatalı düşürüyorken hava da yakaladı! Hala refleksleri çok kuvvetli. Bu adam 70 merdiven dayadı.."
Sert bir içkinin boğazı yakmasına ve mide bulandırıcı acı bir tat bırakmasına izin verdim ve öksürdüm.
"Bozuk mu bu!" dedim küfürler eşliğinde. Beyaz gömleğim pahalı içki yüzünden kirlenmişti, bir küfür daha ettim ve ayaklanıp düğmelerimi açtım.
"Ne zaman dönüyorsun?"
"Yarın" dedi bana gülerek, güzel yarına kadar onun burnundan bir şeyler getireyim de en azından intikam almış olurum.
"Güzel, işler sana emanet dostum.."
"NE!" diye itiraz etse de ben çoktan süitimin kıyafetler için hazırlanmış kısmına yürümüş ve üzerime bir şeyler arıyordum. Onun itirazlarına, bel altı küfürlerine aldırmadan sporcu bir tişört aldım ve kotlara baktım.
"Gitmiyorsun Chis! Babama söylerim-"
"Ne o beş yaşındayız ve şimdide benim evden çıkmama yasağım için şikayet falan mı edeceksin.." Alaycılığımın onu daha da kudurttuğunu biliyordum. Bizim ev hanımlarını aratmayan Alex böyleydi işte. Kurallarından ve diğer saçmalıklarından vazgeçmezdi. Arada kaçamaklar yapsa da işe benden daha dikkatle sarılırdı, ama ben değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)
Roman d'amour"Bırak artık!" diye bağırdım. Canım burnumdaydı, korkudan gözlerimi kocaman açmıştım. O derin yeşil gözleri beni her saniye daha da öldürüyordu, nefes nefese kalmıştım. "Bırakınca gideceksin! Beni bırakacaksın!" "Olması gereken de bu, bu ben değilim...
