"Bırak artık!" diye bağırdım. Canım burnumdaydı, korkudan gözlerimi kocaman açmıştım. O derin yeşil gözleri beni her saniye daha da öldürüyordu, nefes nefese kalmıştım.
"Bırakınca gideceksin! Beni bırakacaksın!"
"Olması gereken de bu, bu ben değilim...
Asla bitmesini istemediğim masalın sonuna gelmiş bulunmaktan nefret ediyorum. Ben bu hikayeye öyle bağlandım ki finalini tam 18 ay sonra yazma cesaretin de bulundum. Bana kızgınsınız belki de üzgün ama ben hiç bitmesini istemediğim için cesaret edemedim.
Hilal ve Chistian'ın masalının sonu aslında yeni masallara gebeydi, bunu asla unutmayın, sizleri çok seviyorum. 2. kısımda görüşmek dileğiyle.
Betül E.
Altı erkek oturdukları rahatsız edici sandalye de kıpırdanıp duyuyor onlara sürekli ikramlarda bulunanlara güneş gözlüklerini çıkarmadan başlarını iki yana inatla sallayarak reddediyordu. Tanrının belası kış ayında güneş gözlüğüyle düğüne katılan kim olabilirdi ki? Bu fikri verene sert bakışlar atan Alex kendi dilinde bildiği bütün küfürleri sıraladı. Sözde kızları gizlice kontrol edeceklerdi ama insanların arasında çok kolay fark edilip göze çarpıyorlardı. Niko ağzına aldığı pipetle içecekten büyük bir duyum almadan önce kucağında 2 yaşına yeni giren Tuna'ya uzattı. Çocuk azığına aldığı pipete üfleyip baloncuklar oluşturdu. Chis oğlunun burnuna düşen gözlüğünü düzeltti. Onurlarını korumalılardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sana uyduğumuz için bininci kez pişmanın!" diye hırladı Pedro. Atoslara katılmamalıydı, tanrım o düğünlerden nefret ederdi.
"Kız kardeşimin evden kaçmasına neden olan sensin!" diye susturdu Niko.
"Gözlükleri çıkarmalıyız" diye araya girdi Ewan.
"Asla! Hilal bu tarafa bakıyor!" diye mırıldandı Chistian.
"Tanrı bana karımın neden eteğini evde unuttuğunu açıklayabilecek birisini göndersin, tanrının belası kızıl!"
"Karın altı aylık hamile ama ikinci kattan bahçeye inebiliyor, ilginç olan şu ki kızları o hareketlendirdi!" diye tısladı Chistian. Tuna ellerini çırpıp tekrar döndürdü. Güneş gözlüğünü sevmediğini belli edercesine tekrar elleri gözlüğüne gittiğinde Niko engel oldu. Alex eşini savunmak için abisine bir hışımla döndü.
"Kızları kendi abisinin düğüne getiren kim? Hilal yüzünden bizde bilmediğimiz bu yere sürüklendik."
"Bunlar neden garip kıyafetler giymiş? Hepsi kırmızı?" dedi Niko. Pedro sıkıldığını belli ederek tekrar mırıldandı.
"Bu düğünde neden hiç erke yok?"
Asıl can alıcı sorunun Petro'dan gelmesi erkekleri şaşırtmıştı. Tuna başını Petro'ya çevirip tükürükler çıkararak güldü.
"Oğlun da kızın gibi bana bayılıyor Chistian" dedi Pedro. Bunu sadece Chistian'ı daha fazla delirmek için yapıyordu. Küçük kızı Pedro'yu ilk gördüğünden beri ona beslediği hayranlık adamın canını sıkıyordu.
