Onun sevgisinden emin değildi. Çünkü ona hiç seni seviyorum dememişti.
"Daha çok erken diye kendisini teselli etse de elinde tuttuğu kitap ve sürekli papağan gibi tekrarladığı kelimelerin arasında bir işaret bekliyordu Hilal. Özlediği bir şeydi bu, arzusuydu.
"Baştan alalım." dedi sert bir şekilde. Genç adam sürekli ders konusunda onu sıkıştıran sevgilisinin sabrına hayrandı. Sıkıldığını belli edercesine ofladı.
"İlgini çekebilecek bir dünya şey varken tanrının belası kitaplarla neden zaman kaybediyoruz-"
Hilal hiç duraksamadan elin de ki kalın kitabı Chis'in kafasına sert bir şekilde indirdi.
"Ah! Delirdin mi?"
"İş saati içersinde siz benim patronumsunuz ve bende sizin çalışanız yani öğretmeninizim." Genç kız önününe dönerken dudaklarında oluşan tebessümü gizleme gayretinde bulundu. Sinirden kızaran Chis'e bir kez daha aşık olmuştu.
"Öğretmenimi öpsem bana izin vermeyecek mi?" Aynı bir kedi gibi uysal ona sürtünen adama somurttu. Bir kez daha elinde ki kitabı havalandırırken Chistian ellerini kaldırıp onu engelledi.
"Yüce İsa! Tamam, asla çenemi açmayacağım."
"İyi yaparsın!"
Hilal saatini kontrol etti, akşam ailesini yolcu edecekti ve bir nebze olsun yüreği rahatlıyordu. Burak probleminden bir süre daha uzak duracaktı.
"Çok karmaşık! Ayrıca telaffuzları da zor, bu dilden hiç hoşlanmıyorum"
"Zor olması olası bir şey, Türkçe zor bir dildir zaten. Beni taklit et." Ona emir vermek son zamanlarda ona daha fazla zevk veriyordu.
"Omuz-"
Genç kız usulca adamın geniş omuzlarını kavradı ve bir saniyelik bir olsa tuttu. Genç adam kızın narin parmak uçlarını omuzlarında hissedince sarılmıştı. Tekrar bu hissi uyandıracak bir şey bekledi ve ışıldayan gözlerini kıstı.
Hilal ona arzuyla bakan adama yüzünü eğdi, kahretsin! Sadece ona neden bahsettiğini göstermek istemişti ama ona bir kez dokunmuştu ve ikisi de bu ateşi hissetmişti.
"Devam et" dedi adam fısıltıyla. Hilal yüzünü yerden kaldırdı ve kendisini toparlamak için öksürdü. Öksürüğü kalbinden gelen gürültüyü kesemiyordu.
"Kol." Usulca kolunu kaldırıp salladı. Chistian al al olmuş yanaklı kıza gülümsedi.
"Neden benim üzerimde göstermiyorsun, yoksa utandın mı?"
"Utandım mı, ben mi? Hiç de bile!"
"Öyleyse.." Genç adam iki kolunu kocaman açıp ona yer açtı. Hilal adamın beklenti dolu bakışları altında usulca ona döndü. Bunu yaptığının şimdiden pişmandı ama genede ona utandığını göstermeyecekti. Eli adamın saçlarına doğru değindi, sadece bir kaç saniyecik süren bu sürtünme harekete yüreğinde ki kuşu kafesinden çıkarmıştı.
"Sa-ç"
Chis bu oyunu gün boyunca sürdürebilirdi ama sabrının sınırındaydı. Hilal bir anda elini kapan adama şaşkınlıkla baktı.
"Ben yapacağım.."
Sesli yutkundu, teni alev almıştı ve artık çekindiğini belli ediyordu. Chis kızın yanaklarına doğru elini sürdü.
"Yanak-" dedi Hilal kısa süren sessizliğin ardından. Chis bembeyaz dişlerini göstererek gülümsedi. Kızın eli üzerinde ki eli usulca gözlerine doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1)
Romansa"Bırak artık!" diye bağırdım. Canım burnumdaydı, korkudan gözlerimi kocaman açmıştım. O derin yeşil gözleri beni her saniye daha da öldürüyordu, nefes nefese kalmıştım. "Bırakınca gideceksin! Beni bırakacaksın!" "Olması gereken de bu, bu ben değilim...