Bölüm 13

100 6 0
                                    

Multimedia Azra'nın kombini :) :*

Bittim. Bu sefer dayanacak gücüm kalmadı, ama dayanmalıydım. Hiç umudum yokken altı yıl bekledim. Bu iki kerizin ilişkisinin bitmesini beklemek kolaydı, sanırım. Onları sadece fotoğraflarda görüp cinnet geçirmeyecektim sadece. Mesela yanımda sarılmalarına, öpüşmelerine, Özlem'in Tunahan'a yaptığı o cıvık "Oşkommm, boboşkommm, yoo yorom yoo." gibi laflarına tanıklık edecektim, hepsi bu. Zor olacaktı, ama ben güçlü bir kızım, bunu kimse değişteremez.

Sabah dokuz gibi kalktım, dün gecenin iğrenç kareleri aklımdan çıkmıyordu, rüyamda bile onlar vardı. Duş alırken Ali'nin bana açılmasının çok yakın olduğunu düşünüyordum. Arada bir sesli düşünerek "He valla ya." felan diyordum. Zehra duyarsa direkt psikolog olduğu için sessiz konuşuyordum. Üstüme rahat bir şeyler giydikten sonra odadan çıktım, omlet yaparken kendini Okay Usta gibi hisseden Zehra'nın yanına gidip kendimi sandalyeye attım. Tek yapabildiğim şey ağlamaktı, artık onu da yapamıyordum. Şansıma bahtıma sıçasıcalar. Bıhtım!

Omleti yerken içimden bir kaç tane daha Azra çıkmıştı. Yemeğı bitirince Zehra salona gitti, ben de mutfağı topladım. Toplamam bitince Zehra öküz gibi koşarak "Kız Isparta'ya gideceğiz!" diye bağırdı.

- Azra, Okan aradı hazırlanacakmışız, bugün Isparta'ya gidecekmişiz, kalıp kalmamak belli değilmiş, biz hazırlıklı olacakmışız.
-Gitmem şart mı?

Kardeşinin çikolatasını yediğini öğrenen abla/abi gibi bakarak "Sence?" dedi. Bıkkın bıkkın yürüyerek odaya girip gardırobu açtım. Kot elbisemi üstüme geçirip minik bavulumu aldım. İçine pijamalarımla bir tişört, bir hırka, bir eşofman altı koydum. Sonra küçük kahverengi çantamı alıp makyaj malzemelerimi içine dıktım. Makyajı yapınca parmak arası terliklerimi giyip odadan minik bavulum ve çantamla bıkkın bir halde çıktım. Zehra kapıyı kapatma sesini duyunca "On dakikaya hazır olurum!" diye bağırdı. O sırada salona gidip aynanın karşısına geçip saçlarımı düzelttim ve kendi kendimi teselli etme çabalarına başladım;

- Sen bugüne kadar bekledin. Bundan sonra da beklersin! Saçma bir ilişkinin bitmesini beklemek sana koymaz!

Zehra'nın ayak seslerini duyunca sustum.

- Hadi gidelim.
- Tamam.

Aşağı inip arabaya bindik.

- Nereye gideceğiz?
- Özlemlerde buluşacakmışız.

Gözlerimi devirip yola odakladım. "Ne yapacaksak Isparta'da!"

Gelince kapıyı Özlem açtı. Pis pis sırıtarak "Buyrun." dedi. İçeri girdiğimizde Okan ve Tunahan hariç kimsenin gelmediğini gördük.

Ben: Selam, Aliler nerde?
Tunahan: Ali uyanamadı, gelirler birazdan.

Özlem içeri geçip Tunahan'a çok yakın bir yerde oturdu. Okan gözlerini benden ayırmayıp iyi olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu. Gözlerimle "İyiyim." bakışı attım. O da kafasıyla onayladı. Aliler aşağıdan zile basınca ayaklandık. Aşağı inip selamlaşma faslına başladık. Özlem, Tunahan, ben Ali'nin arabasıyla gidecektik. Geri kalanı Zehra'nın arabasına doluştu. Tunahan arkaya oturdu, bunu görünce Özlem'le birbirimize ölümcül bakışlar atıp yan koltuğuna hızlı hızlı yürüdük. Turabi için Survivor oyunu ne ise, benim için de bu oydu. Tabii ben Turabi oldum, Özlem malı da Tolga.

Yanına geçtiğimde hissiz hissiz bana baktı, ben de piç smile yapıp iyice yerleştim. Özlem ön koltuğa oturup gözlerini devirdi. Ben hariç herkes bu durumdan hoşlanmamıştı. Ben ise içimden kendime tebrik yağdırıyordum.

Ben: Isparta'nın neresine gideceğiz?
Ali: Pınarbaşı'na gideriz ya.
Tunahan: Zehra sollarsa onların istediği yere gideriz.

Bunu derken arkasına dönüp baktı.

Platonik AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin