BÖLÜM 20'YE GELDIK SONUNDA :)
YANIMDA OLDUGUNUZ ICIN COOK TESEKKUR EDIYORUM BITANESINIZ SIZ OPULDUNUZ YAVRULAR :*Multimedia Azra'nın kombini çanta hariç
Sabah yoldan geçen amcanın "Domatiiis, soğaaan" diye bağırmasıyla yerimden sıçramam bir oldu. "Hay senin domastesini!" diye bağırarak yataktan kalktım. Aynadaki yansımama bakarken uykum hâlâ açılmamıştı.
Saçları dağınık, pijaması toplanmış, göz altları mora çalmış, bıkkın gözlerle aynaya bakan bir adet Azra.
Bir duşa girip odamı topladım, mutfağa girdiğimde Zehra telefonda konuşuyordu. "Tamam, gelelim o zaman." diyerek telefonu kapattı. Soran gözlerle ona baktığımda açıklama yapmaya başladı.
"Utkular kahvaltıya çağırdı. Üstünü giy."
Hiçbir şey demeden odama girip kıyafetimi giydim. Eyeliner çekip balmımı sürdüm ve saçımı topuz yaptım. Aynaya bakıp "Hazırım" diye mırıldandım. Odadan çıktığımda Zehra hâlâ hazırlanıyordu. Odasına girip "Daha nasıl hazır olamıyorsun?" diye söylendim. "Beklesen ölmezsin." dedi. Yanına giderek masanın üzerinde duran kremden bir parmak aldım. Hızlıca ellerime sürerken Zehra'nın saçlarını örüşünü izliyordum. Örüşü bittiğinde aynaya son bir bakış atıp "Hazırım işte" dedi. "Güzel" diyerek odadan çıktım.
Kapıyı hızlı hızlı tıklatarak Zehra'ya bakıyordum. Kapıyı açmasıyla ağzımın yere düşmesi bir oldu. Utku, duştan çıkmıştı ve sadece altında havlu vardı. Baklavalarına bakarak "A... Şey... Kahvaltı için şey etmiştik."
Gülerek "Tabii buyrun" dedi. Koridorları dardı, içeri girerken elim ıslak baklavalarına değdi. Kızardığımı hisserken o ellerini ıslak saçlarına geçirdi.
Evleri güzel döşenmişti. Koridor ve oturma odası biraz dardı, onun harici bir sıkıntı yok gibi görünüyordu. Mutfağa geçtiğimizde mükemmel bir sofra ve önlük takan bir Arda'yla karşılaştığımızda şaşkınlığımızı gizleyemedik.
Gülerek "Buyrun oturun" dedi.
Hâlâ sofradan gözümü alamıyordum. Beş dakikaya Utku geldi. Mavi dar bir tişört giymiş, etrafa gülücükler saçıyordu. Kahvaltı yapmaya başladık. Sohbet baya güzel bir hâl almışken telefonumun çalmasıyla irkildim. Telefonda "Ali arıyor..." yazısını görünce gözlerimi devirerek açtım.
- Alo.
- Alo, Azra, kahvaltı yapmadığını söyle bana.
- Yapmaktayım.
- Karnın doydu mu?
- Evet.Ali'nin sesini duyan koca kulak Zehra "Bu sofrada doymaması imkansız." diye bağırdı. Zehra'nın bacağına bir tekme indirirken Ali "Neredesiniz siz?" diye sordu.
- Utkulardayız.
- Tamam o zaman, o pislik kızın sana naptığını da söylersin!Bunu yüksek sesle söylediği için Utku da duymuştu. Ali telefonu yüzüme kapatınca sakince tekrar masaya koydum.
Utku: Naptı?
Ben: Kim naptı?
Utku: Ahsen.Yutkunarak "Senden uzak durmamı söyledi o kadar." dedim.
Ellerini saçlarına geçirerek "Ya kusura bakma." dedi.
Gülümseyerek "Önemli değil." dedim.
Sohbet ve kahvaltı bitince teşekkür ederek geri eve döndük. Temizlik yapmaya başlamıştık. Tam pencereye oturmuş, dışını siliyordum ki telefonum çaldı. Aşağı düşecektim az kalsın. Camdan inip telefonuma baktığımda "Özel Numara Arıyor..." yazısını gördüm.
"Alo."
"Alo, Azra Hakyemez'le mi görüşüyorum?"
"Evet."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Platonik Aşk
ChickLitkahramanları kafanizda hayal edin de hayal kitlenizi dusurmeyim opuldunuz :*