Uyandığımda Pars yanımda yoktu. Yataktan kalkarak merdivenlere ilerlediğimde aşağıdan gelen kız sesi gerilmeme sebep olmuştu.
"Yukarıda kim var ?"
"Seni ilgilendirmez."
"Bunu yapmasan olmaz mı? Beni terslemenden yoruldum."
Aşağıya indiğimde ikisininde kafası bana çevrilmişti.
"Merhaba."
"Merhaba."
"Ben Cansu.Pars'ın kardeşiyim."
"Memnun oldum bende Asel."
Koltuğa oturduğumda ikiside sessizleşmişti.
"Benim artık gitmem gerekiyor. Tanıştığıma sevindim Asel. Tekrar görüşelim."
"Olabilir."
Cansu evden çıktığında bakışlarım Pars'a kaymıştı.
"Kardeşin çok güzelmiş."
"O fotoğraftaki kıskandığın kız işte."
"Kıskandığımı nereden çıkardın?"
"Yalan söylemeyi de beceremiyorsun. Hadi hazırlan okula gidelim."
Dediğinde yukarı çıkıp okul formamı giymek yerine Pars gibi beyaz giymeyi tercih etmiştim.
Tekrar aşağıya indiğimde Pars koltukta oturuyordu. Ve yine beyazlara bürünmüştü.
"Benim gibi giyinmek yakışmış İzgi."
Dediği şeye gözlerimi devirip arabaya yürümüştüm.
Sessiz bir yolculuğun sonunda okula geldiğimizde arabadan inerken Pars'ın sesiyle durmuştum.
"Selim karşına çıkarsa yolunu değiştir."
"Yine korumaz mısın beni Uluhan?"
"Dediğimi yap İzgi."
Söylediğiyle sessizce arabadan inmiştim. Sorularıma cevap vermemesi sinirimi bozuyordu. Okula girdiğimde Çisil koşarak yanıma gelmişti.
"Pars mıydı o ?"
"Hı hı."
"Dün ki kavgadan beri herkes sizi konuşuyor. Bazı kızlarda dedikodunu yapıyor tabi."
"Neden?"
"Onu etkilediğini düşünüyorlar. Ve kıskanıyorlar."
"Bu çok saçma ama."
"Öyle umursama sende onları. Ben her zaman yanındayım."
Dediği şeyle ikimizde kıkırdayıp sınıfa girmiştik.
Tenefüs zili çaldığında Arda yanımıza gelmişti.
"Nasılsın?"
"İyiyim Arda sen?"
"Kötüyüm be güzelim."
"Ne oldu ki?"
"Bir kız var. Seviyorum onu. Çok fazla seviyorum. Ama ona bunu söylemem bile imkansız."
"Neden ? Kim bu kız ?"
"O bende kalsın güzellik. Şimdi git kahvaltı yap."
"Görüşürüz. Söylemek istersen buradayım."
Deyip kantine inmiştim. Sıraya girdiğimde arkamdaki iki kız benim hakkımda konuşmaya başlamıştı.
"Şuna bak aynı Pars gibi giyinmeye başlamış."
"Evet. Zaten herkes Selim'le ikisini aynı anda götürdüğünü düşünüyor. Selim'in elinde bunun çıplak fotoğrafları varmış."
Dedikleri sinirlerimi zorluyordu. Ve daha fazla dinlemek istemediğim için hızla kantinden çıktım.
Bir kızın arkasından bunları konuşuyor olmaları fazla aşağılık bir hareketti. Gözlerimden yaşlar aktığında daha fazla sinirlenmiştim. Çok ağır gelmişti. Bahçedeki banka oturarak sakinleşmeye çalışıyordum.
.........
Çıkış zili çaldığında çantamı alıp Çisil'le vedalaşarak okuldan çıkmıştım. Artık eve gitme vaktiydi.
Kapıyı açtığımda Tarık denen o adam ve annem koltukta oturmuş kahve içiyorlardı.
Onları umursamayarak yukarı çıktığımda annemde peşimden gelmişti.
"Asel.Kızım."
"Ne oldu?"
"O gün için özür dilerim kızım. Tarık'ı durduramadım."
"Geçti artık. Şimdi dinlenmek istiyorum."
"Ama seninle konuşmam gereken bir konu daha var Asel."
"Peki anne. Onu da söyle."
"Tarık amcan bir karar aldı."
"Neymiş o?"
"Taşınmak istiyoruz."
"Tamam. Seçin bir ev taşınalım."
"Sen değil Asel. Biz."
"Neden bahsediyorsun sen?"
"Bu olaydan sonra aynı evde kalmanız doğru olmazdı. Tarık amcanda Asel bu evde kalmaya devam etsin biz daha büyük yeni bir eve taşınalım dedi."
"Anne beni yalnız bırakmaktan mı bahsediyorsun?"
"Artık büyüdün Asel. Hem şu iki günde başının çaresine bakabileceğini bize gösterdin."
"Siz kararınızı vermişsiniz artık. Benim seçim hakkım yok."
"Her ay hesabına para yatıracağım. Haftasonuda taşınacağız."
"Peki anne. İzninle uyumak istiyorum."
"İyi geceler."
Odadan çıktığında hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Bir hafta sonra bu küçük evde tek başıma kalacaktım. Annemin böyle bir şeye göz yumması daha da kötü olmamı sağlamıştı. Onlar bu evden gidene kadar bu evde kalmak istemiyordum.
Arda'dan yardım isteyebilirdim. Daha önceden bana verdiği numarayı arayarak açmasını diliyordum.
"Asel."
"Arda."
"Neden ağlıyorsun sen ? Ne oldu ?"
"Ben evdeyim Arda. Beni alabilir misin ?"
"Tamam. Hemen geliyorum."
Dediğinde sırt çantama bir kaç kıyafet aldıktan sonra aşağıya indim.
"Ben siz taşınana kadar arkadaşımda kalacağım."
"Bizimlede kalabilirdin."
"Siz rahatsız olmayın."
Deyip evden çıktığımda Arda arabasına yaslanmış beni bekliyordu.
Nasıl bu kadar hızlı geldiğini düşünsemde umursamamayı tercih etmiştim.
"Güzelim. Ne oldu sana böyle?"
"Anlatırım sonra. Bir an önce gidelim buradan."
Dediğimde kapımı açarak binmemi sağlamıştı.
Kısa bir yolculuktan sonra deniz kenarında şirin bir cafeye gelmiştik.
İçeriye geçtiğimizde beraber aşağıya inmiştik. Uzun bir koridordan geçerek bir odaya girdiğimizde Pars'ı görmeyi beklemiyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARSEL
Chick-LitPars Uluhan. Vazgeçemediğim mükemmel adamım. Sevdiğim. "O olmadan nefes bile alamıyorum ben." ..... "Benim etrafımda dolaşma küçük kız. Etkilenirsin." "Uçurumdan atlamaktı benim için seni sevmek." Tüm hakları saklıdır. Öyle bir durumda yasal işlem...