6. BÖLÜM
Da Ran korku içinde kendini çağıran kişinin olduğu yere baktı.
Gözleri hayret ve şaşkınlıkla bakakaldı. Bir yıla yakın görmediği hatta öldü zannettiği arkadaşı Choe Hee karşısında duruyordu.
Kızın yanına gitmek için yeltensede aklına ardında duran Kral ve Saray nazırı gelince duraksadı. Ne yapacaktı şimdi.. Bunları düşünürken Tao Shin onun yanına çoktan gelmiş, kraliçenin az ilerdeki kızı nereden tanıdığını anlamaya çalışıyordu.
"Seni çağırıyor sanırım."
Da Ran ürkek bir şekilde, bir krala bir arkadaşına baktı. Onun yanına gidip hasret gidermek istesede gerçekler ortaya çıkacak diye korkuyordu. Birden aklına gelen çıkış yoluyla krala döndü.
"Majesteleri. İzin verirseniz yanına arkadaşımın gitmek istiyorum. Uzun sürmez. "
Tao Shin'in izniyle koşarak pazarın karşı tarafına geçti. Kendisine şaşkınlıkla bakan arkadaşına sarıldı hasretle. Onu o kadar çok özlemişti ki. Choe Hee ile beraber büyümüşlerdi. Bir yıla kadar beraber yaşamışlar, geceleri ev saçaklarında uyumuşlar, beraber hırsızlık yapmışlardı. Ta ki askerler onları hırsızlık yaparken yakalayana kadar..
Da Ran askerin elinden kurtulmayı başarsada Choe Hee o kadar şanslı değildi. Hatta onun öldüğünü bile düşünmüştü Da Ran.
"Aman Allahım. Sen.. bu kadar pahalı elbiseyi nasıl buldun. Çaldım deme bana sakın..!"
Da Ran arkadaşının tatlı telaşına tebessüm etti sadece.
"Merak etme çalmadım. Sen onu bırakta nasılsın onu söyle."
Bir yandan da arkadaşının sağına soluna bakınıyordu. Sanki biraz zayıflamış gibiydi.
"Nasıl olsun işte. Senden sonra bende kurtuldum onların elinden. Ama resmimi çizmiş heryere dağıtmışlar. Bende uzun süre saklandım."
Da Ran onu bekleyen meraklı gözlere bakıp tekrar arkadaşına döndü. Elbisesinin iç cebinden bir kese çıkarıp ona uzattı.
"Bu ne Da Ran?"
"Sorma birşey olur mu? Ben seni bulacağım en yakın zamanda. Ama şimdi gitmem gerek. Bu para seni çok uzun bir vakit idare eder. " ardından sıkıca sarıldı arkadaşına. "Seni çok özleyeceğim. "
Choe Hee daha birşey söyleyemeden, Da Ran uzaklaştı yanından. Kız elinde para kesesiyle öylece kaldı. Da Ran bu kadar parayı nereden bulmuş olabilirdi ki. Hem üzerinde de hayalini bile kuramayacakları bir elbise vardı. Yanında da iyi görünümlü iki adam. Neler karıştırıyordu kim bilir. Omuz silkti ardından. O akıllı bir kızdı. Ne zaman başı sıkışsa beladan o kurtarırdı kendini. Günlerce aç kalmışlarsa yine o bulurdu yiyecek birşeyler. Ve ilk kendine yedirirdi zorla.
Tekrar canından bir parçayı görmenin buruk sevinciyle uzaklaşan arkadaşını izledi...
Da Ran, Tao Shin'in yanına gidince hiç yüzüne bakmadan gidebileceklerini söyledi. Zaten kalbi yeterince acıyorken yüzünden bunun anlaşılmaması imkansızdı.
Sessizce yürümeye başladılar. Ancak Shin en sonunda dayanamayıp durdurdu onu. Bunu yaparken kızın kolundan tuttuğu için Da Ran korkarak baktı ona. Acaba anlamış mıydı ki..?
Daha yenice tanıdığı ama sanki yıllardır tanıyor gibi benimsediği bu kızı üzgün görmek istemiyordu. Hiç hesapta yokken onun sarayda bunaldığını anlayınca bu geziyi uydurmuştu. Ve bu kızın neden onda böyle bir etki bıraktığı hâlâ anlamlandıramadığı bir histi.