Da Ran şaşkınlığını gizleyemedi uzun müddet. Böyle birşey aklının ucunda dahi yoktu ki istemiyordu da. Zaten saray onun affedilmesiyle karışmıştı yeterince. Tekrar kraliçe olması onların öfkelerini körüklemekten başka bir işe yaramayacaktı. Öte yandan bu sadece bir söylenti de olabilirdi. Bu ihtimal aklına gelince ayakta duran kıza çevirdi bakışlarını.
"Sen bu haberin doğru olduğuna nasıl kanaat getirdin söyler misin?"
See Mi alınmış gibi yapıp burnunu havaya dikti.
"Benim istihbaratım sağlamdır bir kere."
Yeon Sun onların iki kardeş gibi konuşmasına özenmişti. Yarı asil bir ailede büyümesine rağmen, annesi onu sokaktaki arkadaşlarıyla oynamaktan alıkoyardı her zaman. Saraya geldikten sonra zaten hepten bir başına kalmıştı. Da Ran' la daha farklı bir tanışmaları olsaydı keşke. O zaman bu iyi kalpli kızın arkadaşı olabilir, ona derdini anlatır, çözümü birlikte arayabilirlerdi.
Dikkat çekmek için hafifçe öksürdü. Tebessüm ederek ayağa kalktı. Usulüne göre selamını verip,"Artık gitsem iyi olur. Ben... tekrar teşekkür ederim. Herşey için..."dedi.
Da Ran sadece tebessümle yetinmişti. Onu yolcu etmek için ayağa kalktı. Dışarıya kadar birlikte yürüdüler. İçeri girecekleri vakit, genç kızın gözüne tanıdık bir sima takıldı. Gözleri şaşkınlıkla açılırken ağzının da ona eşlik ettiğinin farkında değildi. Düşen çenesini kapatıp gelen kişiye odaklandı. Ho Yang yüzbaşı kıyafetleri içinde karşıdan geliyordu. O pejmürde halinden eser yoktu.
Onu bu haliyle tanıması bir mucizeydi.
Genç adam yanına yaklaşınca duruşunu dikleştirip alaycı bakışlarını onun yüzüne dikti. Demek ki meşhur katil aslında, sarayda bir yüzbaşıydı.
Ho Yang kızın yanına gelince onu selamlayarak tebessüm etti. Söyleyeceği şeylerin onu şok edeceğini bildiği için şu anın keyfini sürüyordu.
"Hanımım. Yüzbaşı Ho Yang. Majestelerinin emriyle koruma görevinizi üstlendim. Emirlerinize hazırım."
Da Ran gözlerini ayırdı hayretle."Nasıl yani. Majesteleri Kral, seni bana koruma olarak mı gönderdi?" Sesindeki şaşkınlık bariz belliydi. Devam etti alaylı bir şekilde.
"Beni öldürmeye kastettiğinden haberi olmadığı içindir. "
Ho Yang kendinden emin duruşunu bozmadan
" Hayır var."dedi.
İşte bu söz genç kadını daha çok şaşırtmıştı.
"Haberi var ve seni sağ bıraktı öyle mi?"
"Hanımım isterseniz konağınızda konuşalım bunları." dedi yamuk bir gülüşle.
Konağa geçip çaylarını beklerken karşılıklı oturdular. Da Ran ellerini önündeki küçük sehpada birleştirdi."Evet seni dinliyorum."
Ho Yang tüm olanları ayrıntısıyla anlatmaya başladı. Suikast gecesini ve suikasti yaptıranın yeni kraliçe olduğundan başlayıp, Kara İncinin kim olduğuna kadar açıkladığı herşeyi anlattı.
Da Ran'ın zihninde herşey yerli yerine oturuyordu şimdi. Kraliçenin bütçesini neden düşürdüğünü şimdi anlamıştı.
"Şimdi anlıyorum. Kraliçeyi tahtından indirirken majestelerinin zihnindeki düşünce buymuş. Onların bana zarar vereceğini düşünüyordu..."
Genç adam başını sallamakla yetindi sadece.
Ho Yang dışarıya çıktığında meraktan çatlayan See Mi daha fazla dayanamayıp içeriye girdi. Hanımı o yakışıklı yüzbaşını nereden tanıyordu çok merak etmişti doğrusu.
