Bir insan anlattıklanlardan mı
yoksa karşı tarafın
anladıklarından mı
sorumludur?
Gözlerinizi kapatın ve sadece düşünün. Sorun kendinize; en çok insanlarda verilmek istenen mesaja mı bakarsınız yoksa almak istediğiniz mesaja mı?
Bence bunun cevabı kişiden kişiye muhattabına göre değişir. Değişir değişmesinede önemli olan verilmek istenen mesajı almak değil midir?
Herkes ikincisine yönelir ama önemli olan birincisini başarabilmektir. Ve bunu başarabilen sayısı nadirdir. Bu durum iletişim bozukluğuna sebep olmakla birlikte ruhsal bir yorgunluğu da beraberinde getirir. Düşünsenize karşınızdaki insanın sizin anlattığınızın aksine kendi kafasında farklı yorumlayıp sizin önünüze koyması...
Ya da tam tersi, sizin bunu karşınızdakine yapmanız.
Vermek istediğiniz mesajı verememeniz, herkesin anlatılanları istediği gibi anlaması fasa fiso.
Bu durum bir süre sonra yormaz mı insanı? Konuşmaktan çekinir olduk artık. Söyleyeceğimiz şeyi yüz kere düşünüp , olup olamayacakları tartıp, biçip öyle konuşuyoruz. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki herkes verilen mesaja değil de almak istediği mesajı alıyor. Ki bence bu teknolojinin hayatımıza bu denli girmenin bir parçası. Artık sosyal medyadan , takipçilerinden vs. başka birşey düşünemez olan millet yetişiyor. Oysa ki bunun yerine biraz vakit ayırıp kitap okunsa, test çözülse ya da bulmaca çözülse farklı bakış açılarına sahip olabiliriz ve anlama kabiliyetimizi arttırabiliriz. Ama kimin umrunda? Herkes kendini çok akıllı ve zeki görüyor ya. Emin olun gördüğünüz kadar cahilsiniz.
♢
"Tek bildigim şey, hiçbirşey bilmediğimdir. "
Sokrates
♢
Bir insan size ne verdiğinden sorumludur. Sizin ne anladığınızdan değil. Bu durumda sorumlu olan kişi her iki taraftır bir bakıma. Mesaj vermek isteyen , verdiğinden sorumludur ve karşı taraf ise verilen mesajı verildiği gibi almakla.
♧
