**arkadaşlar, lütfen okuyup, yorumlar mısınız ? Yorumlarınız benim için değerli. iyi okumalar **
Bugün yönetmen Nick Mccanon İle buluşacağım. Ne kadar Samuel istemiyor olsa da.Ona göre daha iyi yönetmenlerle çalışabilirmişim. Sanki Nick'den daha iyi yönetmen bulabilirim de, konuşuyor gereksizce. Adam çok iyi bir yönetmen. Herkes tanıyor. Neden teklifini kabul etmeyeyim ki? Bende iyi bir oyuncuyum. İlk tiyatro sahnelerinde başlayıp sonradan TV dizilerinde başrol oynamadım mı? Sonradan ödüller kazanmadım mı ? O zaman Nick'in teklifini kabul edecektim Ve Sam karışamayacaktı.
Sam “Bende gelebilirim Jade? Tabi istersen.”
“Gerek yok Sam. Merak etme bir şey olamaz.Nick beni yemez." dedim, odama hazırlanmayaçıktım.
Mavi pantolonum ile beyaz üzerinde kocaman öpücük olan t-shirtümü giydim .Beyaz converselerimle ve mavi-beyaz küçük el çantamı aldım. Küçük inci küpelerimi kulağıma taktım. Kolyem her zaman ki gibi yerinde. Yeşil-mavi arası gözlerimi siyah göz kalemimle belirginleştirdim ve dudaklarıma hafif parlatıcı sürdüm. Rimelimi azıcık kullandım. Zaten kirpikleri uzun ve düzlerdi. Saçlarımı at kuyruğu yaptım. .Aynada son kez baktığımda hazır olduğumu gördüm. İşte Nick Mccanon ile bulaşabilirdim.
Tam odamdan çıkarken Kevin arkamdan ıslık çalarak “Jade, ne güzel olmuşsun.Nereye gidiyorsun bakalım?” dedi.
“Nick Mccanon İle buluşmaya gidiyorum, Kevin” dedim.
“İyi şanslar, Jade” diyerek odasına gitti. Bende merdivenlerden indim. Garaja doğru yürüdüm ve kırmızı mini-cooperıma bindim ve yoluma koyuldum.
Cafe Caf’e geldiğimde Nick ‘in beni beklediğini gördüm.Siyah gömlek ve siyah pantolon giymişti.Kahverengi saçları vardı. Hemen masasına doğru yürüdüm. El sıkıştıktan sonra
“Merhaba Bay Mccanon.” dedim.
“Bana Nick diyebilirsin, Jade. Ben resmiyeti pek fazla sevmeyen bir adamım. Hoşuma gitmez.32 yaşındayım ama hiç resmi konuşmadım." dediği zaman, rahatladım.
Bende resmiyeti sevmezdim. İnsanlar samimi olmalı birbirlerine. Ne gerek vardı ki resmiyetin.
Garson kız gelip, “ Ne istersiniz?” dediği zaman iç tartışmama son verdim.
Nick “ Ben peynirli salata istiyorum, ya sen Jade?” diye sorunca,
“Bende peynirli salata alabilirim” dedim.
Salatalar geldiğinde Nick bana siyah bir dosya uzattı. Hem salatamı yedim, hem dosyayı inceledim. İçinde filmin adı, konusu,çekim yeri, gala zamanları, ülke ülke gösterim tarihleri ve sözleşme vardı.Konusu güzeldi. 2 kadın ve 1 adam.Tehlikeli bir aşk üçgeniydi.2 iyi arkadaş aynı adama aşık oluyordu. Sonunda benim oynayacağım kadın, adamı öldürüyor ve intihar ediyordu. Arkadaşına sevdiği adamı bırakmıyordu. Çekimler New York’ta olacaktı. New York’a gidebilirdim, orada bir dairem vardı sonuçta. Oyuncalara bakınca Nick’in sevgilisi Jane Rosa’yı gördüm. Adam, sevgilisine bile rol veriyordu ama Jane çok iyi bir oyuncuydu doğrusu. Kadro çok iyi ve ünlü oyuncularla doluydu. Başrol erkek oyuncunun adı yazmıyordu. Bunu boşverip, sözleşmeyi okudum.Verilen ücret de iyiydi . Çantamdan kalemimi çıkardım ve sözleşmeyi imzaladım. Nick, imzaladığımı görünce gülümsedi. Sonra oda imzalayınca, sözleşmeyi yanıma aldım.
“Benden çok daha iyi oyuncularla oynamak, benim için büyük bir zevk olacak Nick.” dedim.
Nick “Anlaştığımıza sevindim Jade. Bu arada başrol erkek oyuncu, sana sürpriz olacak. Adını, o saklamak istedi. Gayet iyi ve ünlü bir oyuncu. Benimde çocukluk arkadaşım. Neyse, seni meraktan öldürmeyim, istersen başrolü kiminle paylaşacağını görelim.” dedi çocuksu bir gülüşle.
"Bence de görelim." dedim
Arabamı kafede bıraktım. Sam’in alacağını söyledim. Sam’i her mekânın sahibi tanırdı. Sam gece hayatının ünlü çapkınıydı. Sam’e arabam için mesaj attım, yedek anahtarlar vardı sonuçta. Bu arada Bay Sürpriz’i merak ediyordum. Neden bana kendini saklıyordu ki? Salak şey yiyeceğim sanki.
Nick’e dönerek “Tamam, işim bitti Nick.Bay Sürpriz’i görmeye hazırım.” dedim.
Nick “Bay Sürpriz mi koydun adını arkadaşımın? Bunu duyunca gülecektir eminim. Hadi gidelim Jade.” dedi .
Meraktan ölüyordum ama Nick’e belli etmemeliydim.
“Tamam, haydi gidelim.” dedim.
Hesapları Nick ödedi –ne kadar kendi hesabımı ödemek istesemde engel oldu-. Dışarı çıktık ve Nick’in siyah jipine yürüdük.
Jipe bindiğimizde, Nick “Şimdi evime gidiyoruz.Jane ve Bay Sürpriz seni bekliyorlar.” dedi keyifle gülümseyerek. İç sesim benim bu durumuma gülüyordu.
